Emlak sektöründe yozlaşma: Güvenin ve doğruluğun sınandığı bir dönem
Son dönemlerde emlak sektöründe hızla artan etik dışı uygulamalar, ne yazık ki sektörümüzün saygınlığına ciddi zararlar veriyor. Bu yozlaşma, yalnızca dürüst çalışan emlak profesyonellerini değil, en çok da yatırım yapma niyetindeki vatandaşları ve yatırımcıları derinden etkiliyor.
Yıllardır bu sektörün içinde olan biri olarak üzülerek görüyorum ki;
Metrekare bilgileri kasıtlı olarak hatalı giriliyor,
İlanlarda olmayan evler makul fiyatlarla sunulup ilgiyi çekmek için kullanılıyor,
Kötü durumda olan daireler fotoğraflarla bambaşka bir hale sokuluyor,
Müşteri kapma yarışı, güven ve şeffaflık gibi en temel değerlerin önüne geçiyor.
Bu tür yaklaşımlar kısa vadede kazanç sağlıyor gibi görünse de uzun vadede sektörün tamamını zehirleyen bir yapı oluşturuyor. Sektöre yeni adım atan dürüst danışmanlar bu kaotik düzenin içinde kaybolabiliyor. Yatırımcı ise bir kez kandırıldığında yalnızca danışmana değil, tüm sektöre olan güvenini yitiriyor.
Oysa bizler, yatırım danışmanı olarak yalnızca “alım-satım” yapan kişiler değiliz. Bir ailenin yuvasına, bir bireyin birikimine, bir yatırımcının geleceğine dokunuyoruz. Bu işin merkezinde dürüstlük, bilgi ve güven olmak zorunda.
Yıllarını bu işe vermiş biri olarak diyorum ki; sektörün düzelmesi, her birimizin duruşuyla mümkün.
Gerçek metrekareyi yazmaktan,
Herkese aynı dilde konuşmaktan,
Bilgiyle yönlendirmekten,
En önemlisi yalan söylememekten geçiyor bu dönüşüm.
Bugün bu satırları yazarken hem kendi vicdanıma hem de bu işe yıllarını vermiş olan dürüst meslektaşlarıma bir kez daha seslenmek istiyorum: Gelin, sektörü birlikte onaralım. Sadece satmak için değil, doğru yönlendirmek, doğru değer üretmek ve doğru hizmet sunmak için çalışalım.

