banner94

banner77

banner69

banner88

6 Şubat depremlerinin 1. yılı...

Depreme karşı çare “dirençli kentler”

İNŞAAT 14.02.2024, 11:48
6 Şubat depremlerinin 1. yılı...
banner66

Türkiye’yi derinden sarsan 6 Şubat depremlerin üzerinden tam bir yıl geçti. Ülkemize deprem gerçeğini bir kez daha acı bir şekilde hatırlatan depremlerin ardından yaraların sarılması ve olası depremlerin yıkıcı etkilerinin azaltılması adına birçok önlem alındı.

Akademik oda ve sivil toplum kuruluşlarının başkanları, geçen süre içinde yapılan çalışmaları değerlendirdi. Başkanlar, kentlerin deprem gerçeğine uygun bir şekilde, bilimsel yöntemler ve ortak akıl metodu kullanılarak planlanmasıyla olası afetlerde can ve mal kaybının en aza indirilebileceğini kaydettiler.

Şirin Rodoplu Şimşek (Mimarlar Odası Bursa Şb. Bşk. / TMMOB Bursa İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri)

6 Şubat Depremleri sonrasında gerek ülke genelinde gerekse Bursa özelinde birtakım çalışmalar ve düzenlemeler yapıldı ancak elbette yeterli olmadı bunlar. Söz gelimi genel olarak yönetmeliklerde (imar yönetmeliği, şantiye şefliği vs.), Kentsel dönüşüm uygulamalarında değişiklikler yapılmakla birlikte ilave düzenlemeler de getirildi. Yine birçok ilde kentsel dönüşüm hareketleri gözlendi ama bu kadar kontrolsüz üretilmiş niteliksiz yapı stoğu varken, başlayan kentsel dönüşüm projeleri elbette yeterli olmadı. Bu hızla devam ederse ihtiyaç olan dönüşümün tamamlanması çok uzun yıllara yayılacak. Ayrıca yapılanları sadece mevzuat düzenlemeleri ve kentsel dönüşüm üzerinden değerlendirmek de tek başına doğru değil. Bu bir sistem konusu esasında, eğitimden başlayan, proje ve yapı üretim süreçleriyle devam eden, doğru denetimle mekanizmasıyla güvence altına alınan ve en nihayetinde sıradan bir inşaat işçisinden müteahhidine kadar yetki itibariyle kontrol altında tutulması gereken bir süreç. Sağduyulu ve doğru planlamayı önceleyen, çevreyi kollayan ve doğayla uyumlu dirençli kentleşmeyi hedef almak lazım. Bunun için de liyakatlı uzman kadrolar oluşturmak ve ilgili tüm kurum ve kuruluşlarla ortak akıl süreçlerini yürütmek çok önemli. Buna paralel gerekli mevzuat düzenlemeleri yapılmalı, en önemlisi denetleme ve yanlışlar karşısında hesap sorma/verme mekanizmalarını iyi çalıştırılmalı.

Engin Er (Jeoloji Müh. Odası G. Marmara Şb. Bşk.)

Canımızı yakan, ülkece hepimizi yasa boğan 6 şubat depremlerinin üstünden bir yıl geçti. Bu süre zarfında fay hatları üzerinde yer alan ülkemizde olası depremlere karşı önlem anlamında değişiklikler yapıldı. Belediyeler ve bakanlık nezdinde önemli adımlar atılıyor. Artık yeni yerleşim alanlarında fay hatlarına daha fazla dikkat ediliyor. Bursamız’da dahil artık mikro bölgeleme çalışmaları yapılmaya başlandı. Bu da geleceğe dönük olarak bizi umutlandıran bir gelişme olarak ilerliyor. Yapı Denetim Kanunu ve planların yeniden gözden geçirilip, deprem dışındaki diğer afetlere de hazırlıklı yapıların, kentlerin oluşturulması çok önemli. Gerekli önlemlerin alınması, kentlerimizin deprem gerçeğine uygun bir şekilde, bilimsel yöntemler ve ortak akıl metodu kullanılarak planlanması ile olası afetlerde can ve mal kaybını en aza indirebiliriz.

Murat İlkme (Şehir Plancıları Odası Bursa Şb. Bşk.)

On binlerce insanımızın öldüğü 2 depremi geçtiğimiz 23 yıl içerisinde yaşamamız elbette tesadüf değildir. Çöken sadece yapılar değil, çöken son 40-50 yıldır hâkim olan kentsel politikanın bizzat kendisidir. O politikayı araştırmamız, anlamamız ve değiştirmemiz gerekmektedir. Meseleyi fay hattından, inşaat mühendisliğinden, müteahhitlik sisteminden, yapı denetim sisteminden, imar planlarından, afet yönetiminden ibaret görmek; sorunun kök sebeplerine inmemizi engellemektedir. Sorunun kökünde kentsel politika anlayışımız vardır. Yoğun göç, plansız şehirleşme, kaçak yapılaşma, imar barışları/afları, politik yaptırımların, kaynakların, kapasitenin ve eğitimli teknik eleman eksikliği, bilgi, deneyim, ekip – ekipman yetersizliği ve gerekli hazırlıkların yapılmaması riski daha da yükseklere tırmandırmaktadır. Riskleri ve toplumun zarar görebilirliğini azaltmak, afetlerin olumsuz etkilerini önlemek için potansiyel risklere karşı stratejiler geliştirilmeli, hukuki, siyasi ve teknik çalışmalar yapılmalıdır.

Esra Yıldız İnhanlı (YDKB Bursa Şb. Bşk. / Genel Merkez Genel Sekr.)

6 Şubat depremleri aslında pek çok konuda farkındalıkların arttığı, sorumlulukların hatırlandığı, yapılması planlanan hatalardan dönüldüğü bir süreç yaşattı bizlere. Bursa özelinde hem de genel de ciddi çalışmalar yaptık. Bunların başında da şantiye denetimlerimiz de taviz vermeden çalışılmasına özellikle şantiyelerde teknik personel olmadan imalat teslim alınmamasına, proje denetçilerimize proje kontrolleri konusunda, uygulama denetçilerimize ve yardımcı kontrol elemanlarımıza sahadaki uygulamanın projeye uygunluğunun tespiti konularında eğitimler yapmaya başladık. Tabi ki bunların sürdürülebilir olması çok önemli. Henüz yeterli olmasa da Bakanlık desteği ile de bu eğitim ve denetimlerin çok daha sağlıklı yürütülmesi adına çalışmalarımız devam ediyor. Yine pek çok ilimizde yapılan hızlı tarama testleri, gözlemsel de olsa güvensiz yapıların tespit edilmesinde doğru bir adımdı. Tabi bunun da yine devam ettirilmesi ve hatta sonuçlandırılması gerekiyor. Çünkü hasarlı yapı tespit edildikten sonraki süreç çok daha sancılı. İlgili makamlarca, gerek güçlendirme gerekse dönüşüm süreçlerinin acilen başlatılması gerektiğini savunuyorum.

Naci Sılacı (TEDSİAD Yön. Krl. Bşk.)

Yüzyılın felaketi diye adlandırdığımız depremde 11 ilimizde yapı stoğunun yaşlı ve yönetmeliklere uygun yapılmaması sebebi ile toplamda 90 binin üzerinde konut, 60 binin üzerinde işyeri yıkık veya ağır hasar almıştır. Ne acıdır ki 50 binin üzerinde vatandaşımız da hayatını kaybetmiştir. Deprem ile yaşama bilinci tüm topluma her daim unutturulmadan anlatılmalıdır. Her bireye anaokulundan başlayarak deprem ile yaşamanın gereklilikleri anlatılmalı ve aktarılmalıdır. Ülkemizde konutların depreme dayanıklılık testleri yapılması için vatandaşlar teşvik edilmelidir. Özellikle şehrimizde bulunan yapı stoğunun da yaşlı olması sebebi ile kentsel dönüşüme devlet teşvikleri, belediyelerin de sosyal belediyecilik ile beraber birincil önceliği olmalıdır. Bu husus devlet politikası haline getirilip tüm imar yönetmelikleri deprem gerçeği göz önüne alınarak teknolojik ekipmanlar ile depremin etkilerini azaltacak yapı bileşenleri zorunlu hale getirilmelidir.

Alptekin Şahintürk (DEMSİAD Yön. Krl. Bşk.)

Türkiye’nin ve Bursa’nın afet risk haritalarının güncellenmesi, afet senaryolarının oluşturulması, afetlere karşı stratejik planların hazırlanması gereklidir. Türkiye’nin ve Bursa’nın yapı stoğunun depreme dayanıklı hale getirilmesi, bu bağlamdaki kentsel dönüşüm faaliyetlerinin bilim ışığında kentimizi yeniden imar etme mantığında olmalı sadece binayı dönüştürmek değil kenti ve insanları da dahil ederek toplam bir dönüşüm sağlanmalı. İmar affı gibi rant odaklı politikalardan vazgeçilmesi, kentsel dönüşüm projelerinin bilimsel ve katılımcı geleceğe uygun verimli ve sürdürülebilir akıllı şehircilik bakış açısı ile yürütülmesi gerekmektedir. Türkiye’nin ve Bursa’nın altyapı, ulaşım, sağlık, enerji, iletişim gibi hizmetlerin afetlere karşı güçlendirilmesi, afet sonrası iyileştirme ve rehabilitasyon çalışmalarının planlanması elzemdir.

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!
banner100
açık
banner61
banner62
banner89