banner94

banner77

banner69

banner88

13.07.2022, 19:05 331

Günümüzde içmimaride en sık karşılaştığımız stiller

İçmimari projelendirme sürecinin en başlangıcında malumunuz, danışanlarımızı tanımak isteriz. Mekânları tasarlamaya başlamadan önce bu mekânların kimler tarafından ne için kullanılacağını, kullanıcıların beklenti, ihtiyaç ve isteklerini iyi anlamamız önemlidir. Bir de bir diğer önemli kısım vardır ki, danışanlarımızın kendilerini ifade etmekte en çok zorlandıkları kısımlardan biridir bu; hangi tarzı/akımı beğendiği, hangi stile kendini yakın hissettiğidir. Bu sebeple, bu yazımda kısaca herkesin üç aşağı beş yukarı bildiği, bilmiyorlarsa da genel kültür anlamında da olsa bilmelerinde fayda görecekleri bazı güncel stillerden bahsetmek istedim.

Modern Stil: İlk olarak danışanlar derler ki “modern bir mekân istiyorum”. Peki modern mekân nedir, nasıl olur? Modernizm, 18. yüzyılın sonlarından itibaren uygulanmaya başlanmış, temelinde sadelik olan; gösterişten ve süslemelerden uzak, geometrik formların, geniş açıklıkların kendine yer bulduğu bir akımdır. İçmimaride modern stil, daha çok düz ve net çizgilerle kendini gösteren, malzemesel anlamda çelik, cam, metalin kullanıldığı düzenli, sade ve şık mekânlardır.

Çağdaş Stil: Çağdaş ve modern birbirine karıştırılsa da, aslında ikisi farklıdır. Her akım dönemine göre değerlendirildiğinde çağdaştır, fakat modern değildir. Peki çağdaş iç mekân tasarımı nasıl olur derseniz; dönemin getirdikleriyle, güncel, modernizm kadar keskin ve net sınırları olmayan, yine sade ve şık şeklinde değerlendirebileceğimiz bir stildir.

Endüstriyel Stil: Endüstriyel diye adlandırdığımız tarz aslında ilk olarak depo veya eskiden başka amaçlarla kullanılmak üzere üretilmiş mekânların daha sonradan konuta çevrilmesiyle ortaya çıkmıştır. Önce New York Brooklyn’de -sonra her yerde- bu tür sonradan konut amaçlı kullanılan yüksek tavanlı, tesisatları çıplak bırakılmış, tuğlaların, ahşapların çokça göründüğü bu mekânlarda, genellikle siyah veya metal aksamlı armatürler, aksesuarlar da gözlemlenir.

Minimalist Stil: Modernizmin daha da sade, malzemelerin genellikle ham, işlenmemiş, çıplak bırakıldığı bir akımdır. Örneğin duvarlar brüt beton görünümünde, yerler yine betonda veya şapta bırakılmış, kullanılan ahşaplar da kendi doğal renklerinde ve hatta biçimlerinde gözlemlenir. Bu tarzda kullanılan renkler daha çok nötr veya malzemelerin doğal hallerindedir desek yanlış olmaz.

İskandinav / Nordik Stil: İsminden de anlaşılacağı üzere Norveç, Danimarka, Finlandiya gibi İskandinav ülkelerinde doğmuş bu akım, sade, göz yormayan, beyazın, pastel veya gri nötr tonlarda renklerin hakim olduğu bir akımdır. Açık renk mekânlarda kullanılan kontrast ve canlı materyal/renklerin ve hatta kimi zaman iri desenlerin kendine yer bulduğu bu akımda, duvarlar genelde beyazdır ve mekânların aydınlık olması epey önemlidir.

Geleneksel Stil: Klasik mobilya ve detaylarıyla, ahşabın ceviz veya maun gibi daha koyu, parlak cilalı kullanıldığı; zengin aksesuarların, ipek, kadife veya brokar gibi döşemelik kumaşların kendine yer bulduğu bir tarzdır.

Country / Provans Stil: “Bleu&Blanc”ların, seramiklerin, taş ve tuğlaların, daha mat ve doğal renkte ve çoğu zaman eskitme ahşabın, doğal keten gibi kumaşların kullanıldığı bir tarzdır. Zeminde doğal taş karolar, açık renk rabıtalar, masif ahşaplara rastlanırken; dekorasyonda çeşitli ferforje mobilyalar, kilimler, vazolarda taze toplanmış kır çiçekleri veya lavantalarla bu akım, zarafet, rahatlık ve samimiyeti yansıtır…

Daha pek çok akım ve tarzdan söz edilebilir fakat bunlar en çok tercih edilen, en önde gelenleridir diyebiliriz. Kendinizi yakın hissettiğiniz dokuları, malzemeleri, stilleri keşfedin. Danıştığınız içmimarlar farklı tarzları birbirleriyle kimi zaman birleştirebilir, öyle de uygulayabilir. Mekânlarınız sizi yansıtsın, sizler gibi özgün olsun. Karakterli mekânlar, en iyi, işin ehilleriyle üretilir, unutmayın.

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!
banner100
15°
parçalı bulutlu
banner61
banner62
banner89