Mayıs ayı, baharın en güzel zamanlarını temsil eder. Doğa uyanır, çiçekler açar, hayat yeniden canlanır. Tıpkı bir annenin sevgisi gibi… Mayıs aynı zamanda Anneler Günü’nü içinde barındırdığı için, bizler için çok özel ve anlamlı bir aydır.
Ben bir kadın girişimciyim. Aynı zamanda bir anneyim. İş hayatının zorluklarını bilen, aile sorumluluğuyla yoğrulmuş bir kadının emeğiyle ayakta duran bir emlak acentesinin sahibiyim. Bu ayki köşe yazımı da bu yüzden tüm annelere, çalışan kadınlara ve hayatın yükünü omuzlarında taşıyan ama bunu zarafetle yapan tüm kadınlara ayırmak istedim.
Bir kadın hem evin direği, hem çocuklarının ilk öğretmeni, hem eş, hem de iş dünyasında ayakta duran güçlü bir bireydir. Toplumun gerçek mimarları annelerdir çünkü bir toplumun temeli, o toplumu yetiştiren kadınlarla atılır.
Kadınların iş gücüne katılması sadece bireysel bir başarı değil, aynı zamanda toplumsal kalkınmanın da anahtarıdır. Bir kadın, çalıştıkça sadece kendi ayakları üzerinde durmakla kalmaz; ailesine, çevresine ve ülkesine de ışık tutar.
Ben her gün ofisime adım attığımda, başarıyı sadece imzalanan sözleşmelerde değil, bir başka kadına ilham olabilmekte, bir anneye “sen de yapabilirsin” diyebilmekte görüyorum. Çünkü biliyorum ki, kadının emeği varsa, orada sevgi vardır, üretim vardır, güven vardır.
Bu vesileyle başta kendi annem olmak üzere, annelik duygusunu yüreğinde taşıyan, çocuk büyüten ya da hayallerine annelik eden tüm kadınların Anneler Günü’nü kutluyorum. Sizin emeğinizle bu dünya daha yaşanılır bir yer oluyor.
Her zaman söylediğim gibi: Kadın varsa hayat var.