Son aylarda ELFİ Gayrimenkul olarak sıklıkla karşılaştığımız bir durum olan dolandırıcılık vakalarının artışı açıkçası bu sektörün daha iyi bir noktaya gelmesi noktasında ne kadar isabetli bir duruş sergilediğimizi bize göstermektedir. Milyonlarca liranın el değiştirmesine aracılık eden gayrimenkul danışmanlığının neden vasıflı ve eğitimli kişilerce yapılması gerektiği, bununla birlikte vatandaşların da neden bu konuda yetkin firma ve danışmanlarla çalışması gerektiği konusunda bilgilendirilmeleri önem arz etmektedir.
Bu noktada yasal regülasyonlar ile sektörün kontrol altına alınması, sektör emekçilerinin kayıt altına alınarak bir standart dahilinde çalışmaya zorlanması mutlak zorunluluktur. Her ne kadar bu çalışmaları sekteye uğratmaya çalışan STK görünüşlü meslektaşlarımız olsa da er ya da geç bu regülasyonlar tam anlamıyla devreye girecek ve önce sektörümüzü baltalayan koltuk sevdalısı kendi meslektaşlarımız devre dışı kalacak, sonrasında ise bu dolandırıcılıklar ciddi oranda azalacaktır.
Tabi bu dolandırıcılıkların bitmesi sadece kanunların devreye alınması ile değil, buna ek olarak vatandaşların da bilinçlendirilmesiyle gerçekleşecektir. Dolandırıcıların en önemli motivasyonları küçük hesaplar ile büyük kazanç sağladıklarını düşünen kişileri oltalayarak yaptıkları vurgundur. Bizim sektörümüzdeki küçük hesap nedir diye bakarsak gayrimenkul danışmanına para vermemek için bilmedikleri ya da ne kadar zor olabilir ki diye düşündükleri bir arenada bu tarz dolandırıcılar ile aşık atmaya kalkmaktır. Neticede karşınızdaki kişi zaten bu dolandırıcılığı meslek olarak benimsemiş, sizden önce belki binlerce kişiyi oltalama ile tuzağına düşürmek için bir çaba içerisine girmiş ve bu işin manevralarını bilen bir kişi. Onlar için en kolay hedef ise sektöre çok aşina olmayan ve hukuki mevzuatları bilmeyen ancak bildiğini düşünen kişilerin küçük hesaplarını merkeze alarak onlara istediğini veriyor gibi görünürken istemediği sonuçlar ile yüzleştirebilecekleri kişilerdir. Eh bizim ülkemizde de bu tanıma giren onbinlerce kişiyi farklı farklı alanlarda dolandırılırken görmek çok sıradan bir olgudur ki gayrimenkul sektöründe de görmemiz bu açıdan pek şaşırtıcı değildir.
Bir işin uzmanı ile çalışmak doğal olarak aynı sektörün sıradanı veya çaylağı ile çalışmaktan her zaman daha maliyetlidir. Bununla birlikte aradaki maliyet farkı aslında sigorta farkı gibi düşünülebilir. 5 milyonluk aracımıza masraf olmasın diye kasko yaptırmamakla, para almıyor diye bir emlakçıyla çalışmak tamamen aynı ucuz mantıktır; sadece sektörel farklılık mevcuttur. Yoksa her iki durumda da beklemediğimiz durumla karşılaşma olasılığımız elbette düşüktür ancak karşılaştığımızda kaybedeceğimiz şey düşündüğümüz olası kaybın çok çok ötesindedir.
Velhasıl sonuç olarak bana göre dolandırıcılık bir arz talep meselesidir; dolandırılacak kişi talep etmediği sürece dolandırıcılar bu hizmeti arz etmezler. Talebi yaratmak ise neticede dolandırıcının kendine görev olarak belirlediği bir iş yapış şeklidir. Bu sebeple kanunu, mevzuatları bir kenara koyarsak; dolandırılma talebimiz yerine iyi hizmeti talep ediyor olmak olası kötü sonuçları engelleyecek yegane unsurdur.
Güvenli ve şeffaf ticaretlerinizin olması dileğiyle…