banner94

banner77

banner101

banner69

banner88

Alpiş İnşaat 30 yıllık birikimiyle şehre değer katıyor

Alpiş İnşaat Yön. Krl. Bşk. Sertaç Karaalp, firmalarının kuruluşundan bu yana geçen 30 yılı ve çalışmalarını gazetemize anlattı. Şu ana kadar 8 bin aileyi ev sahibi yaptıklarını belirten Karaalp, müşteri memnuniyeti odaklı üretim anlayışları ile çalıştıklarını söyledi.

RÖPORTAJ 15.10.2024, 12:42 15.10.2024, 14:51
Alpiş İnşaat 30 yıllık birikimiyle şehre değer katıyor
banner66

Sektörde Bursa’nın öncü firmalarından biri haline geldiklerini belirten Karaalp, “2030 yılına kadar yapacağımız projeler belli. Bu tarihe kadar doluyuz. Şehrimize, ülkemize ve gelecek kuşaklara değer katacak çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi.

Firmanızın kuruluşundan bu yana geçen 30 yılı özetler misiniz?

30 yıl aslına baktığımızda çok uzun bir süre ancak göz açıp kapayıncaya kadar da geçti. Çünkü inşaat sektörü çok dinamik bir alan. Bir projeyi başlangıcından bitimine kadar yakından takip ediyorsunuz ve tamamlandığında başka bir sürece başlıyorsunuz. Dolu dolu, üretken bir otuz yıl yaşadık. Bu süreyi keyifle tamamladık. Bu otuz yılın 10 yılı memleketimizde geçti. Bursa’da 21. yılımıza girdik. Toplamda baktığımızda yaklaşık 8 bin aileyi ev sahibi yapmış olduk.

Alpiş İnşaat’ı alanındaki diğer firmalardan ayıran özellikleri nelerdir?

Alpiş İnşaat’ın en büyük özelliği doğru yerde doğru projeleri yapmaya dikkat etmesidir. Müşterilerimizin talep ve ihtiyaçlarına göre sürekli kendimizi yeniliyoruz. Ekip arkadaşlarımızla birlikte günün şartlarına göre kendimizi konumlandırmaya çalışıyoruz. Diğer yandan bugüne kadar yaptığımız tüm projelerde başlangıç ve bitiş süremiz bir yıldır. Bu termin bizim için olmazsa olmaz bir kural niteliğinde. Biz kat karşılığı proje yapmıyoruz. Arsaları kendimiz satın aldığımız için müşterilerimizle sonrasında problemler yaşamıyoruz. İşimizi iyi yapmaya çalışıyoruz.

Yakın geçmişte acı bir şekilde hatırladığımız deprem gerçeği üretim anlayışınızı değiştirdi mi?

1999 yılında çok acı bir deprem yaşamıştık. Yakın tarihte de 6 Şubat Depremleri ile ülke olarak adeta yıkıldık. Bu afetler depremlerin değil yanlış yapılan binaların öldürdüğünü bir kez daha acı bir şekilde gösterdi. 1999 yılından sonra bir yönetmelik değişikliği oldu. Biz de firma olarak yeni yönetmeliğe uyuyoruz ancak hiç bir projemizde asla ama asla herhangi bir kısıtlamaya gitmiyoruz. Yani daha iyi teknikler ve malzemelerle inşaat süreçlerimizi yürütmeye gayret ediyoruz. Şu ana kadar projelerimizde normal kalıp sistemini kullanıyorduk. Özellikle 6 Şubat Depremleri’nden sonra ters kiriş sisteminin uygulandığı kaset kalıp sistemlerini kullanmaya başladık. Bu şekilde yapının kalitesi ve sağlamlığı arttırılmış oluyor. Bir çok meslektaşımız ve belediyelerimiz zemin ile ilgili çalışmalar yapmıyor. Projeler zemin etütleri çok fazla göz önünde bulundurulmadan gerçekleştiriliyor. Bir de yapı sağlamlığını en çok etkileyen faktörlerden biri temel izolasyonu. Temel izolasyonuna bizim ülkemizde çok fazla emek verilmiyor. Bu durumda özellikle yapıların temellerinde demirlerde korozyona, betonun kalitesinin kaybolması gibi olumsuzluklara neden oluyor. Biz işimizin her noktasında teknik arkadaşlarımızla sürekli yeni çıkan ürünler, yeni teknikler hakkında fikir alışverişinde bulunarak, yapılarımızı şekillendiriyoruz.

Projeleriniz hangi kesimden alıcılara hitap ediyor?

Bizim projelerimiz daha çok orta ve üst segment alıcılara hitap ediyor. Orta segmentte de beyaz yakalı olarak adlandırılan çalışan kesim bizim hedef kitlemiz. Lüks ve lüksün biraz altı şeklinde konut üretimimizi sürdürüyoruz.

Pandemi, depremler, ekonomik krizler derken zor dönemler yaşadık. Teknolojinin hızlı gelişimi, sosyal yaşantımızı da değiştirdi. Bu gelişmeler müşteri tercihlerini etkiledi mi?

Hayat çok hızlı akıyor, özellikle içinde bulunduğumuz teknoloji çağında insanlar biraz daha minimal evleri tercih ediyorlar. Daha önce insanların hayatında ev çok önemli bir unsurdu. İnsanlar evlerinin büyük olmasını, misafirlerini rahatça ağırlayabilmeyi isterdi ancak teknolojinin ne yazık ki bizi biraz örf ve adetlerimizden uzaklaştırdığını görüyoruz. Evlerde misafir ağırlama geleneği hemen hemen bitti gibi. Daha çok dışarıda görüşmeler oluyor. Misafir odası kavramı ortadan kalktı. Evlerimizi biraz da batı kültürünün etkisi ile otel gibi kullanmaya başladık. Yakın geçmişte yaşanan pandeminin de etkisi ile insanlar aralarına biraz daha mesafe koydu. Artık dışarıda görüşmeler fazlalaştı. Pandemide hep birlikte evlere kapanmamız, müşteri tercihlerini apartmanlardan çok daha geniş sosyal alanlara sahip olan sitelere yöneltti. Yaşanan depremlerin ardından da yapıların kalitelerinin artmasından dolayı inşaatlarda ciddi bir maliyet artışı da yaşandı. Bu durumun ortaya çıkardığı mali etkilerle de insanlar biraz daha minimal evleri tercih etmeye başladılar.

Müşterilerinize kolaylık sağlayan kampanyalarınız var mı?

Barınma, insanların temel ihtiyaçlarından bir tanesi. Her koşulda karşılanması gereken bir ihtiyaç bu. Biz firma olarak yalnızca bu ihtiyacı karşılamaya yönelik olarak çalıştığımızdan dolayı farklı çözümler üretiyoruz. Yaşanan finansmana erişim zorluklarından dolayı müşterilerimize yönelik olarak ödeme kolaylığı sağlayabilmek adına kendi bünyemizde 60 aya kadar taksitli kredi kullandırdık. Bu kampanyamıza çok fazla talep gelince sistemimiz tamamen bu şekilde işlemeye başladı. Kısa ve orta vadede bu bize tabi ki finansman yükü getiriyor ancak müşterilerimize destek vermek adına bizim de elimizi taşın altına koymamız gerekiyordu. Yaklaşık 500 ailemizi bu şekilde ev sahibi yaptık. İnsanlar, kira öder gibi kendi evlerinin taksitlerini ödeyebildiler. Özellikle biraz daha sıkışık durumda olan müşterilerimiz için ilk yılda taksitleri biraz daha düşürerek bu enflasyonist ortamda biraz olsun destek olmaya çalıştık.

Duyurmak istediğiniz projeleriniz var mı?

Biz Alpiş İnşaat olarak yıllardır iki yıl sonrasında dahi yapacağımız projeler için önceden hazırlanıyoruz. Şu anda 20230 yılına kadar dolu olduğumuzu söyleyebilirim. 2030 yılına kadar üreteceğimiz projelerimiz hazır. Şu anda 3 projemizin ruhsatı alındı ve yakın tarihte imalatlarına başlanacak. 2025 yılında da 2 projemize başlayacağız. Bu projelerimiz Nilüfer İlçemizde olacak. 2026 yılında da Osmangazi bölgemizde bir projemize başlayacağız.

Konut inşaatı dışında projeleriniz oldu mu?

Konut ve ticaret merkezleri yaptık. Bence her müteahhit her türlü yapıyı imal etmemeli. Bir alan üzerinde ihtisaslaşmalı.

Hedefleriniz nelerdir?

Biz her yıl üzerine koyarak ilerliyoruz. Şehrimize ve ülke ekonomimize daha fazla katkı sunabilirsek, bizden sonra gelecek kuşaklara daha fazla faydalı olan yapılar üretebilirsek ne mutlu bize. Müşterilerimizi memnun ederek, kimseyi mutsuz etmeden işlerimizi sürdürebilmek en büyük hedeflerimizden biri.

banner105
Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!
banner100
18°
parçalı bulutlu
banner102
banner61
banner62
banner89