banner94

banner77

banner69

banner88

Demir ve çimento zammı zorluyor

Kamu bankalarının konut kredi faizlerini aşağı çekmesiyle uzun süre sonra olumlu havanın estiği inşaat sektöründe, demir ve çimentoya son üç ayda yapılan zamlar tedirginlik yarattı.

İNŞAAT 27.10.2020, 18:40 27.10.2020, 19:14
Demir ve çimento zammı zorluyor
banner66

Ekonominin önemli sacayaklarından olan inşaat sektörü, kamu bankalarının konut kredi faizlerini aşağı seviyelere çekmesiyle uzun bir durağanlığın ardından hareketlilik yaşadı. Sektörde esen bu olumlu hava, sektörün ana maddesi olan demir ve çimentoya yapılan zamların ardından biraz bozuldu.

Bu zamların, hareketlilik yaşanan bir dönemde sektörü olumsuz etkileyeceğine vurgu yapan sektör temsilcileri aynı zamanda konut fiyatlarına da artış olarak yansıyabileceğini ifade ettiler.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanı Ömer Bulut:

İnşaat sektörünün tüm paydaşları olarak aynı geminin içindeyiz. Sektörde oluşan bu olumlu havayı sürdürmek amacıyla hepimiz elimizi taşın altına koymalıyız. Bindiğimiz dalı kesmemeliyiz. İnşaat sektörünü bir ağacın ana gövdesi, alt sektörleri bu gövdenin dalları gibi görüyoruz. Her alt sektör çok kar edeceğim derse gövde kurur. Bu zihniyeti yanlış buluyorum. İdaremiz, tüm demir, çimento üreticilerimiz ve 250 alt sektörümüzle her birimiz, memleketimizin geleceğini düşünerek, memleketimizin kalkınmasına katkıda bulunmak amacıyla özveriyle çalışmalıyız. Sosyal konuta olan talep ve konut kredilerinin düşmesiyle inşaat sektörümüz canlanmaya başladı. Fakat inşaatın ana maddesi olan demir ve çimentoya yapılan zamlar hem sektörü hem de idaremizi olumsuz etkiler. İdaremizden iş alan yüklenicileri de zor durumda bırakabilir. Ancak çalışmalarımıza duraksamadan devam edeceğiz.

Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği (TÇMB) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Tamer Saka:

Kurlarda yaşanan artışlar, enerji maliyetleri, hammadde ve finansman maliyetleri gibi çimento maliyetlerine etki eden pek çok unsur bulunmaktadır. 2018 yılının Nisan ayından bu yana daralan bir iç piyasa ile karşı karşıyayız. Gelinen noktada birincil önceliğimiz istihdam güvencesi ve kurumların sürdürülebilirliğini sağlamaktır. Bununla birlikte çimento fiyatları, rekabetçi piyasa koşullarına uygun olarak her birinin iç dinamiği farklı olan firmaların takdirindedir ve sonuçlar da her bir kurumun finansallarına yansımaktadır. Türk çimento sektörü güçlü ve lokomotif sektörlerinden biri olan inşaat sektörünün en önemli alt sektörlerinden biridir. Ülkemize döviz girdisi ve ileriye dönük istihdam güvencesi sağlayan sektörümüz pandemi şartları nedeniyle yaşamakta olduğu daralmaya rağmen ülke ekonomisinin kalkınmasına katkıda bulunmak için özveriyle çalışmaktadır.

2017-2018 yıllarında 13 milyon ton seviyelerinde olan ihracatımız fiyat uygunluğu nedeniyle 2019 yılında 23 milyon ton olarak gerçekleşti. Bu rakamın 2020 yılında 30 milyon ton seviyelerinde gerçekleşeceğini öngörüyoruz. İç pazarda ise 2017-2019 yılları arasında yaşanan yüzde 36‘lık küçülme ile karşı karşıya kalan sektörümüzde, halka açık şirketlerimizin 2018-2019 yılı finansal sonuçlarına bakıldığında Ebitda’nın yüzde 40 azaldığı görülecektir.

Ömer Kumova İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Kumova:

Çimento ve Demir inşaat imalatının ana kalemlerinden ikisini oluşturuyor. Bu iki kalemde son 3 ayda meydana gelen zamların yüksek seyirlerde seyretmesinin sebebi dövizdeki yüksek artışlardır. TL karşısında dövizin yükselmesi, inşaatın birçok kaleminde maliyet artışlarına sebep olacaktır. İmalat rakamlarındaki bu denli artışlara ilaveten arsa maliyetlerinin her geçen gün farklılaşması; yeni ev fiyatlarının da yukarı yönlü hareketine sebep olmaktadır. Bu anlamda alıcıların eski maliyetlerle tamamlanmış olan projelerdeki fiyat avantajını, hızlı bir şekilde değerlendirmesini önemli buluyorum. Her geçen gün fiyat artışları sebebiyle, konut satış rakamlarda yukarı yönlü hareket edecektir. Yarın keşke dememek için bugünden alım yönünde harekete geçmekte fayda var.

Akyükselen İnşaat Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Şeref Demir:

İnşaat sektörü 250 alt sektörün can damarı konumundadır. Alt sektörler fazla kazanalım düşüncesine girmesi halinde can damarı olan sektörü kurutma noktasına getirmeleri durumunda alt sektörler fazlasıyla zarara uğrayacaktır. İnşaat sektörünün ana maddesi olan demir ve çimentoya dolayısıyla betona yapılan zamlar sektör temsilcilerini tedirgin etmiştir. Haziran ayında tonu 3400 TL olan demir fiyatı 4200 seviyesine çıkması çimento da yüzde 15-20 aralığında artış göstermesi sektöre ağır gelmiştir. Ekonomik koşullar göz önünde bulundurulduğunda kısmi artışların olması kaçınılmazdır. Fakat bir anda yüzde 40’lara varan artışlar sektörde yeni projelerin, imalatların yapılmasının önünü tıkayacaktır. Yapılan zamların sürece yayılarak fasılalar halinde olması sektör için daha uygun olacaktır. Sektör paydaşları daha az karlarla sektörün canlı kalmasını sağlamalıdır. Uzun vadede sektördeki bütün paydaşların faydasına olacağı gibi istihdama ve ülke ekonomisine büyük katkı sağlayacaktır. İnşaat sektörünün dinamizmi ülke menfaatleri açısından elzemdir.

Akcan Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Akça:

Demir fiyatlarının yükselmesi tabii ki inşaat imalat maliyetlerini yükselten önemli bir gelişme. Fiyatlarda ciddi anlamda bir artış yaşandı. Yalnızca demir değil bütün inşaat malzemelerinin fiyatlarında da bir yükseliş söz konusu. Demir fiyatlarında yüzde 50 civarında bir artış meydana geldi. Diğer inşaat malzemelerini incelediğinizde yüzde 50, hatta yüzde 100’lere varan artışlar görüyoruz. Bu, çok ciddi bir gelişme. Fiyatlar hızla artınca bunun imalat maliyetlerine yansıması ve konut fiyatlarını artırması kaçınılmaz.

2018 yılından sonra inşaat sektöründe büyük bir durgunluk oluştu. Yeni imalatlarda sattıklarımızın yerine koyamıyoruz ne yazık ki. Haziran ayında konut kredi faizlerindeki düşüş bir miktar sektörü canlandırdı. Ancak 2 ay içerisinde faiz oranları kademeli olarak yeniden yükselince olumlu hava kısa sürdü. Dileğimiz konut kredi faizlerinin yeniden piyasayı canlandıracak seviyelere çekilmesi. Bunun yanı sıra inşaat malzemelerinin tamamında KDV’nin aşağıya çekilmesi. Türkiye için inşaat sektörü çok önemli. Geniş bir kitleye istihdam imkânı sağlıyor. Sektörün uzun süre durgunluk içinde kalması maalesef istihdamı da olumsuz yönde etkiliyor. Aynı zamanda milyonlarca ailenin konut ihtiyacının da makul koşullar içerisinde gerçekleşecek konut imalatıyla karşılanması da önemli bir sosyal sorumluluk içeriyor. Durgunluğun uzun sürmesi sosyal gelişim açısından da olumsuzluk yaratabilir.

FSM Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Cumhur Polater:

Öncelikle son aylarda inşaatlarda yaşanan toparlanmalara konut finansman oranlarında devlet bankalarının yapmış olduğu indirimler ana etken sayılabilir. Konut üreticilerinde hem pandemi sürecinde hem de 2018 yılı mali krizinde yaşanan etkenlerden dolayı ciddi anlamda piyasada bir daralma oluşmuştu fakat önlem olarak alınan devletin finansman indirimi müteahhitlerin elindeki stok fazlalığını tüketti. Ancak piyasada artan maliyetler ve inşaatın ana kalemi olan beton ve demire ortalama son 1 yıl içinde gelen yüzde 25-30 civarındaki artışlar piyasadaki konut imalatını tekrar sekteye uğratmıştır. İnşaat imalatı bir ağacın ana gövdesini oluşturduğu varsayılırsa bu gövdeye bağlı yüzlerce dallar bu işten ister istemez etkilenecektir. Sonuçta bu ağaçtan alacağımız meyvenin maliyeti yükseldiği için son kullanıcıya da yüksek fiyattan satılmak zorunda kalınacaktır. Temennimiz beraber yüzdüğümüz bu gemide tüm paydaşlarımızın elini taşın altına sokması gerekliliğidir. Güçlü Türkiye için hep birlikte yükümlülük altına girmemiz gerekiyor.

Kurt Çini Yönetim Kurulu Başkanı Burak Coşkun:

Pandemi öncesi konut kredilerinin yüksekliği nedeni ile inşaat sektörü zaten durağan şekilde ilerliyordu. Pandemi sonrası ise işlerimiz tamamen durma noktasına geldi. Hükümet ve kamu bankalarının kredi faizlerini düşürmesi ile inşaat sektörü bir ivme kazandı. Bizler de bu sektöre ürün üreten sanayiciler olarak gerek özel sektörden gerekse de resmi kurumlardan sabit fiyatlı işler aldık. Tam da işler oturdu derken bu zamlar ile karşılaştık. Zaten düşük kar marjı ile çalışırken bu zamlar bizi olumsuz etkiledi. Bu tür artışların sektörün yakaladığı dinamizme zarar vereceği düşüncesindeyim. Eğer fiyat artışları elzem hale geldi ise de yapılacak olan zam oranlarını en azından bir ay önceden haber verilerek, makul bir şekilde yapılması kanaatindeyim. Böylelikle yeni alacağımız işlerin maliyetlerini doğru bir şekilde yapabiliriz.

Berat Rızvanoğlu İnşaat AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Berat Rızvanoğlu:

İnşaat sektörünün en önemli iki girdi kalemlerine son dört aylık bir zaman dilimi içerisinde, çimentoya yüzde 15, demire ise yaklaşık yüzde 35-40 civarında zam gelmiştir. Kuşkusuz demir fiyatları hurda ve cevher maliyetleri ile doğrudan ilgilidir. Kurdaki artış demir cevheri ve hurda maliyetlerini artırmıştır. Bunun sonucunda inşaat demiri ton fiyatları artmıştır.

Fakat kurdaki artış miktarı son dört ayda yüzde 40 seviyelerinde olmamıştır. Kurdaki artış demir fiyatlarındaki artış ile kıyaslandığında, demirdeki bu denli artışın sebebi açıklanamamaktadır. Sonuç olarak inşaatın iki ana girdi kalemlerinin çok kısa bir zaman dilimi içerisinde fiyatlarında bu kadar agresif bir artış sergilemesi sektörümüzü olumsuz etkilemektedir. Böyle devam etmesi durumunda yeni yapılacak olan konutlarda ciddi bir fiyat artışı kaçınılmaz olacaktır.

İnegöl Müteahhitler Derneği (İMDER) Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf ŞEHİTOĞLU:

Demir ile çimentoya yapılan zamlar veya gelecek zamlar daire fiyatlarına yansıyacağı için sektörde ciddi sorunlara neden olacaktır. Eskiden anlaşma yaptığımız şirketlerde fiyat sabitleme söz konusu olmuyor. Demir tarafından yapılan ihracatlar durumu ve toptancıların fiyatları kontrol ederek, belli bir seviyenin altına düşürmüyorlar. Bu da hali hazırda yürüyen projelerde durmak söz konusu değil, demir kaç olursa almak zorunluluğu ortaya çıkıyor. Bu aynı zamanda daire fiyatlarının artmasına neden oluyor. Bağlantı yaparak fiyat sabitleme durumu Bursa bölgesi için ortadan kalktı. Yine önümüzdeki 2-3 ay da gelecek olan zamlar var. Ham madde maliyetleri elbette değişiklikler oluyordur fakat fiyatlara bu kadar yansıyacak düzeyde olduğunu düşünmüyorum. Topyekûn bu faaliyetlerin ortaya çıkaracağı tablo yapılacak olan dairelerin fiyatlarının artmasına neden oluyor. Müteahhit firmalar fiyatlandırma anlamında ciddi sorunlar yaşamaktadır. Kabaca doksanlı yıllardaki ticaret yapma anlayışına döndük. Bu gün en erken biten proje bir sene süresince ancak sonlanıyor. Maalesef böyle bir dönemden geçiyoruz.

Burada çimento firmalarının uluslararası alanda ticaret yapmak istemeleri ve ihracat yapmaları doların yükselmesiyle yakından ilgili, ucuz olan bir piyasa haline geliyoruz. Böylelikle de ihracat tercih ediliyor. Nakit girdi açısında çimento tercih ediliyor, bu sektöre gelen zam hazır betona da yansıyor. Bu zincir müteahhit firmaları yakından etkiliyor.

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!
banner100
12°
kapalı
banner61
banner62
banner89