banner94

banner77

banner69

banner88

Apex Asansör, insanların yüklerini alıyor

17 yıldır asansör sektöründe tecrübeli ve alanında uzman teknik kadrosuyla hizmet eden Apex Asansör, kaliteli ürün ve hizmetleriyle inşaat firmalarının ve işletmelerin aradığı çözüm ortağı…

İNŞAAT 20.09.2022, 15:01 01.11.2022, 00:12
Apex Asansör, insanların yüklerini alıyor
banner66

Elektrik-elektronik mühendisi olan firmanın genel müdürü Ahmet Kaşlıoğlu, askerden sonra işe girdiği firmanın asansör sektöründe faaliyet göstermesi ve otomasyonu sevmesi nedeniyle bu sektöre girmiş.

İnsanlarla iç içe ve hayatın içinde bir ürün olması nedeniyle sektörünü “heyecanlı, hareketli ve güzel bir alan” olarak nitelendiren Kaşlıoğlu, esnek hizmet anlayışıyla hareket ettiklerini, en az maliyetle en fazla faydayı veren ürünlerle müşteri memnuniyetini sağladıklarını söylüyor.

“Amacımız, asansörün varlığını unutturmak. Hayatın akışı devam etsin istiyoruz. İnsanların yükünü alalım, en büyük derdimiz bu” diyen Apex Asansör Genel Müdürü Kaşlıoğlu ile ayrıca asansörün yanı sıra karavan ve yenilenebilir enerji alanındaki faaliyetlerini de konuştuk.

Röportaj: Nagihan GÖRKEN

Sizi tanıyabilir miyiz?
Elektrik- elektronik mühendisiyim. Enerji alanında ihtisas yaptım. Bir müddet elektrik projeleri üzerine çalıştıktan sonra yabancı bir asansör şirketinde işe girdim. Sonra kendi işimizi kurduk. 17 yıldır Bursa’da asansör üzerine çalışmaktayız. Evliyim, 3 oğlum var.

Apex Asansör’ün kuruluş hikâyesini bizimle paylaşır mısınız?
Askerden sonra çalıştığım firmanın asansör üzerine olmasının bu sektöre girme kararımda etkisi var. Elektro-mekanik bir cihazdır asansör. Mekanik olarak yapılır, elektronik olarak kontrol edilir. Otomasyon her zaman sevdiğim bir daldı. Asansörü de otomasyona yakın olması nedeniyle sevdim. Bir de insanlarla iç içeyiz asansör sektöründe. Hayatın içinde bir ürün. Binlerce insanın ihtiyacını karşılıyorsunuz. Heyecanlı, hareketli, güzel bir alan. Geniş bir yelpazede hizmet veriyoruz.

İş hayatının size öğrettiği en önemli şey neydi?
İş hayatı, sosyal bir varlık olan insan için bence “Başkaları için ne yapabiliriz, hangi ihtiyaçlarını giderebiliriz” gibi sorulara kafa yormanın bir tanımıdır. Örneğin, biz insanların yüklerini kaldırıyoruz. İnsanları merdiven çıkma sıkıntısından kurtarıyoruz. İnsanların işlerini ve hayatlarını kolaylaştırdığımızı düşünüyoruz. Mühendislik de budur zaten. Bilimin ve tekniğin insanların faydasına kullanılması. Bu düşünceden hareketle işlerimizi yapmaya çalışıyoruz. İş hayatını bir şeyler almak değil bir şeyler vermek olarak değerlendiriyorum. İnsanlara ne verirsen, o sana fazlasıyla geri veriliyor.

İş hayatınızda karşılaştığınız güçlükler nelerdi? Güçlükleri nasıl aştınız?
Bakış açısı önemli. Karşılaştığınız zorlukları bir öğrenme imkanı olarak değerlendirirseniz o sizin yükselmenize fayda sağlar. Ama zorluklar karşısında umutsuzluğa düştüğünüz anda orada kalırsınız. Karşımıza çıkan her şey bize bir derstir. Ben ne öğrenebilirim bu hatadan derseniz, hayatta kaybetmek diye bir şey olmaz. Tek başarı vardır hayatta; tekrar denemek. Tek başarısızlık da denemekten vazgeçmektir. Gençlere umutlarını kaybetmemelerini tavsiye ediyorum. Biz kültür olarak kahırlanmayı seviyoruz. Bundan kurtulmamız lazım.

Sizce girişimcilik ne demektir? İyi bir yönetici nasıl olmalı? Girişimci adaylarına hangi nasihatlerde bulunmak istersiniz?
Girişimcilik hayal gücü ve cesaret gerektiriyor. Sadece ayakları biraz yere basmalı. Bir ürün, fikir ortaya koymak istiyorsanız araştırmanızı yapacaksınız. Gerçekten onun bir pazarı var mı diye. Piyasası yoksa yapacak bir şey yok. Bunu bildikten sonra gerisi daha kolay. Bu iyi analiz edilmeli. Elinde sermayen varsa onu en etkili noktaya yatırmalısın. Ofis güzel olsun, mobilya vs. alalım sonraki süreç. Sermayeyi işe yatırmak gerekiyor, konfora değil. Gereksiz masraftan kaçınılmalı. Duygusal olmasınlar, mantıklı olsunlar. Bir başarısızlıkla demoralize olmasınlar. 7 sefer düşmek önemli değil, sekizinciye kalkabiliyor musunuz önemli olan o. Yılmadan ayağa kalkmak lazım. Kötü de olsa bir şeyleri ortaya koymak ve onu daha sonra iyileştirmek lazım. Kimse ilk yaptığını mükemmel yapmadı. Çok büyük hezimetler yaşadı birçok başarılı insan ama o insanlar pes etmedi. Gelişime açık olmak lazım. Hayat herkes için fırsatlarla dolu, bunu fark etmeliyiz.

Ürünleriniz ve hizmetleriniz hakkında bize bilgi verebilir misiniz?
Asansör sektörü Türkiye’de bir nevi bilgisayar mantığı ile çalışıyor. Eskiden bilgisayarımızı İnegöl Çarşısından toplayarak alırdık. Şimdi her şey önümüze hazır geliyor. Asansör sektöründe de durum böyle. Müşterinin talepleri doğrultusunda malzemeyi imalatçılardan toplamak, doğru bir projeyle mühendisliğini yapmak, asansörü çalıştırmak, kanuni tescil işlemlerini yapmak ve teslim etmek gibi bir süreç var asansör sektöründe. Burada Apex olarak farklılılaşmayı, esneklikle sağlıyoruz. Biz çok malzeme ve sistem denedik. Bu çalışmalarla müşterilerimizin en az maliyetle en fazla faydayı elde edecekleri ürünleri tespit ettiğimizi düşünüyorum. Amaç, asansörün varlığını unutturmak yani sorunsuz ürün elde etmek. Hayatın akışı devam etsin istiyoruz. İnsanların yükünü alalım, en büyük derdimiz bu.

Daha çok konutlara mı, yoksa sanayi yapılarına mı hizmet veriyorsunuz?
Aslında ağırlığımız konuttu ama son 1-2 yıldır ihracatın artmasıyla yatırım yapan fabrikaların asansörleri daha çok ağırlık kazandı. Eskiden yüzde 50-50 idi.

Asansör konusunda dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir?
Devlet bu konuya önem verdi. Hem tescilleri hem de yıllık kontrolleri önemli asansörlerin. Bu nedenle etiketlere dikkat edilmeli. En az mavi etiketi olması lazım bindiğiniz asansörün. Kırmızı etiket varsa dikkat edilmeli, kullanılmamalı. Çocuklar tek başına asansörlere binmemeli. Kapasiteyi aşan yükler konulmamalı. Yani kullanım hataları da yapmamak gerekiyor.

Asansör piyasasında yerli ve yabancı markalar arasında nasıl bir rekabet söz konusu?
Rekabet her zaman vardı. Özellikle büyük projelerde yabancı firmalar piyasayı domine ediyor. Ama burada asıl problem finansman problemi. Yerli asansör firmaları genel olarak KOBİ seviyesinde kalıyor. Büyük ölçekli projelerdeki teminatları vermede yeterli olamıyoruz. Bir de yabancı firmaların, yüksek hızlı asansördeki tecrübeleri de önemli. Türkiye’de örneğin 50 kat bina tecrübesi, yerli firmalar arasında pek yoktur. Bu da yabancı firmaların bizim önümüze geçmesine neden oluyor. Bizlerin de Ar-Ge çalışmalarımızı artırmamız gerekiyor.

Bursa dışında hangi bölgelerde hizmet veriyorsunuz? (Yurt içi/ Yurt dışı)
Asansörün projesi bize ulaştıktan sonra tasarımını ve imalatını yapıp, konteynerlerle göndermek problem değil. Özbekistan’dan Somali’ye, Irak’tan Güney Amerika’ya kadar (Ekvator’da asansör yaptık mesela) asansörlerimiz çalışıyor. Fizibilite önemli burada. Ama daha çok lokal çalışıyoruz çünkü asansör bir ürünü yap, paketle gönder değil. Monte etmek gerekiyor. Servis hizmetleri de olduğu için elimizin yetiştiği yerlerde çalışıyoruz. Bu nedenle Bursa ve Güney Marmara bölgesindeyiz genelde.

Sektörünüzün belli başlı sorunları (Nitelikli eleman, vs.) ve çözüm önerileriniz nelerdir? Bu sektörde çalışmak isteyen gençlere mesajınız nedir?
Uluslararası firmalar finansal güçlerini kullandıkları için bizim önümüzdeler ve biz büyük projelerde yer alamıyoruz. Piyasada da yap-sat modeli ile çalışan müteahhitler biraz daha hesaplı asansörleri tercih edebiliyor. Çantacı diye tabir edilen insanlarla çalışıyorlar. Bu insanlarla rekabet etmemiz mümkün değil. Altyapısı olmayan insanlarla biz rekabet edemiyoruz. Sıkıntı yaşayanlar bize dönüyor ama bunlar da zaman alıyor. İşimiz ağır ve tehlikeli işler kategorisinde. Kalifiyeyi bırakın niteliksiz insan bulmakta bile zorlanıyoruz.

Farklı bir sektörde ilk adımı attınız. Karavan da üretiyorsunuz. Neden böyle bir alanda üretim yapmaya karar verdiniz? Bu alanda başka hedef ya da yatırımlarınız olacak mı?
Karavan işine, karavancı olan komşularımız sayesinde girdik. Ben önce kendim karavan aldım ailemizle tatil yapmak için. O karavanı alırken yaşadığım sıkıntılardan dolayı da bu işe girmeyi düşündüm. Karşılanmamış bir ihtiyaç vardı bu alanda. İnsanların hesaplı, problem çıkartmayan ve arabalarını büyütmelerine gerek kalmayacak karavana ihtiyaçları olduğunu fark ettik. 750 kilonun altında karavan üretirseniz 90 beygirlik bir araç da bunu çeker, yıllık muayenesi yoktur ve alırken de çok hesaplıdır. Karavan tatillerimizi otel tatillerimizle mukayese ettim. Her şeyin hazır olduğu, pasif tatiller yapıyorduk otel tatillerinde. Ama karavanda tüm aile beraber bir dizi şey yapıyorsunuz ve tüm gün hareket ediyorsunuz. Çocukların bundan çok etkilendiklerini, çok güzel anılar biriktirdiğimizi gördüm. İnsanların da bu dinginliği yaşamalarını arzu ettiğim için bir nevi yan iş olarak başladık bu işe. Aile olarak yapılabilecek en güzel tatillerden biridir karavan. “Monde karavan: Güzel anılar kumbarası” diye bir slogan belirledik kendimize. İnsanlar güzel anılar biriktirsin istedik. Çocuklar çok çabuk büyüyor ve hayat çok çabuk geçiyor. Hayatı bir yerden yakalayalım, yaşamaya başlayalım, hayatı ertelemeyelim. Herkese karavan kampçılığını denemelerini tavsiye ederim.

İleriye dönük farklı sektörlere girme hedefiniz var mı?
Elektrik-elektronik mühendisi olduğum için enerji sektörü sürekli aklımızdaydı. Son günlerde gündemde olan ve dünyanın ihtiyacı olan yenilenebilir enerjiler; GES projeleri… Onunla ilgili devam eden projemiz var. Fabrikaların, çiftliklerin ya da soğuk hava depolarını çatılarına yapılmasına müsaade ediliyor şu an. Milli bir değerdir güneş. Bunu değerlendirmeliyiz. Ne kadar enerji toplarsak o kadar iyi. Kaynakların etkin kullanımı açısından bu işe girdik. Elektrik zamlarıyla birlikte bu alanda muazzam bir talep var. Yeni iş kolu düşünenler de bu alanı tercih edebilirler.

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!
banner100
15°
kapalı
banner61
banner62
banner89