18 milyon binanın yüzde 90’ı yalıtımsız

Tüm dünyada olduğu gibi bonus veren siteler ülkemizde de yalıtıma verilen önemin artmasına karşılık hala kişi başına yalıtım malzemeleri tüketiminde AB ülkelerinin 7 kat daha gerisinde olduğumuza dikkat çeken İzoder Genel Sekreteri Ertuğrul Şen, “Türkiye’de bulunan 18 milyon binanın ancak yüzde 10’u yalıtımlı. Geri kalan yüzde 90’ı yalıtımsız. Binaların tümü yalıtımlı olsa ekonomiye yılda 10 milyar TL katkı sağlanacaktı” dedi.

1 Ocak 2011 tarihinde yürürlüğe girerek yeni binalarda ısı yalıtımını zorunlu hale getiren, mevcut binalar 2017 yılına kadar süre tanınan Enerji Kimlik Belgesi uygulamasının, Haziran 2011 seçim sürecinde gevşetildiğini ve gelişmesinin durduğunu savunan Isı, Su, Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği (İZODER) Genel Sekreteri Şen, şu anda etkisiz bir uygulama olarak gündemde olduğunu öne sürdü.

“Konunun ülke ve bireyleri açısından çok önemli olması nedeniyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın sahip çıkması ve uygulamanın daha etkin hale gelmesini sağlamalıdır” diyen Şen, “Bunun için zorda olsa çalışmakta olan ve derneğimiz tarafından talep üzerine, ücretsiz tamamlanan BEP-TR yazılımının derhal 2. Versiyonunun ihalesi yapılmalı ve daha pratik, kullanıcı kolaylığı olan bir hale getirilmelidir” şeklinde konuştu.

2011’DE SEKTÖR YÜZDE 20 BÜYÜDÜ

Türkiye’de yalıtım pazarının büyüklüğünün 5 milyar TL’yi bulduğunu bildiren Genel Sekreter Ertuğrul Şen, şöyle devam etti:

“Yalıtım sektörü sürekli büyümeye ve gelişmeye açık bir sektördür. 2002’de 300 milyon dolarlık ciro yapan “ısı yalıtım” sektörü yaklaşık 7 kat büyüyerek bugün 2 milyar dolara ulaşmıştır. Bu rakamlar sektörün daha da büyüyeceğinin bir göstergesidir. Ayrıca yalıtım pazarının durumunu geçtiğimiz yıldan itibaren yorumlamak gerekirse 2010 yılı, 2008 ekonomik krizinin etkilerinin ortadan kaldırılmaya çalışıldığı “toparlanma yılı” oldu. Özellikle ısı yalıtımı branşında yüzde 20’leri aşan büyümeler yaşandı. Ürün grupları bazında bu rakam, yüzde 30’ları yakaladı. 2011 yılında da benzer rakamlara ulaşıldı.  Yalıtım sektörü ortalama yüzde 20’lerde büyüdü.”

Ülkenin ekonomik göstergeleri, öngörüleri noktasından bakıldığında 2012 yılında sektörleri açısından olumlu sonuçlar alınacağına inandıklarını söyleyen Şen, “En azından 2011 yılını yakalarız’ diye düşünüyoruz. AB’nin yaşadığı ve 2012 de daha da derinleşeceğini, etkili olacağını düşündüğümüz ekonomik çöküntünün olumsuz etkilerinin olacağını da göz önünde bulunduruyoruz” dedi.

Şen, Van depreminden sonra hazırlanan ve Meclis’te yasalaşmayı bekleyen 'Afet Riski Altındaki Alanların Dönüşümü Yasa Tasarısı' konusunda ise şu değerlendirmede bulundu; “Kentsel Dönüşüm projesinin mevzuatı olarak bilinen bu yasa aslında çok uzun ve zor süreçte uygulanacak bir yasa taslağıdır. Aslında bizimde söylemlerimizde bulunan “Sağlıklı, konforlu, güvenli ve verimli yapılar” oluşumuna olanak veren, yol açan bir yasadır. Isı Yalıtımının sağladığı enerji verimliliği ve konfor, su yalıtımının getirdiği depreme daha dayanıklılık, yangına yalıtımı ile yangın afetine karşı koruma ve nihayet ses yalıtımı ile konforlu medeni yaşam alanları söylemlerinin birebir buluştuğu bir yasadır. Uygulamasının başlaması ile birlikte bu yasanın yalıtım sektörüne kesinlikle olumlu yansımaları olacağına inanıyoruz. Ancak yasanın içeriği ve detaylarını bilmiyoruz. Bu tür yasalar hazırlanırken ilgili taraflardan görüş alınmalı veya görüş verebilme imkanı yaratılmalıdır diye düşünüyoruz.”

2023’TE İSTİHDAM             

RAKAMIMIZ 180 BİNE ULAŞIR

Üretimde ve uygulamada olmak üzere yaklaşık 80 bin kişinin istihdam edildiği sektörde, bu rakam her sene yaklaşık 11-12 bin civarında arttığına dikkat çeken Şen, 2023 yılında bu rakamlara yaklaşık 100 bin kişinin daha ekleneceği beklentisinde olduklarını kaydetti. Şen, “Yalıtımla ilgili yayımlanan yasal mevzuatların uygulamaları istenen seviyede değil. Beklenen büyüme oranları da sektörün önemli ve kurumsal oyuncuları için tam anlamıyla geçerli olamadı. Bunun en büyük nedeni de gelişen sektördeki yeni oyuncuların bazılarında haksız rekabet unsurlarının yaşanmasıdır. Yani aslında büyüme kayıt dışının ve kalitesizliğin yaşandığı alanda olduğu için bu tür faaliyet içinde olan firmalar bu büyümeden nemalandılar” dedi.