kaçak bahis

deneme bonusu

casino siteleri

canlı bahis siteleri

deneme bonusu veren siteler

bahis siteleri

porno izle

banner77

banner69

banner88

13 Mayıs Ulusal Peyzaj Mimarlığı Günü’nde yola çıktı

Peyzaj mimarlığı alanında bilimsel temellere dayanan, sürdürülebilir ve kaliteli uygulamaların geliştirilmesini amaçlayan Peyzaj Mimarları ve Sektör Profesyonelleri Derneği (PEYZAJDER) 13 Mayıs Ulusal Peyzaj Mimarlığı Günü yola çıktı.

GÜNDEM 17.06.2025, 11:44 27.06.2025, 14:34
13 Mayıs Ulusal Peyzaj Mimarlığı Günü’nde yola çıktı
banner66

Akfidan Peyzaj Yön. Krl. Bşk. Fulya Akfidan Sevim’in başkanlığında kurulan PEYZAJDER’in kurucuları Konut ve Yapı Gazetesi’ne, peyzaj mimarlığı mesleğinin önemini, yaşanan sorunları, çözüm önerilerini ve derneğin amaçlarını açıkladılar.

“Tüm canlıları kapsayan bir disiplin ile çalışacağız”

Fulya Akfidan Sevim (PEYZAJDER Kurucu Yön. Krl. Bşk.)

Peyzaj Mimarları ve Sektör Profesyonelleri Derneği olarak sizlerle ilk röportajımızı gerçekleştirmenin heyecanını yaşıyoruz. Derneğimiz, 10 yıldır sürekli tartıştığımız "Burada bir sorun var, bu sorunu nasıl çözebiliriz?" sorusunun bir olgunlaşma sürecinin ürünüdür. Bu çok yönlü sektörde, meslekteki bilgi ve etik eksikliğini arkadaşlarımızla her zaman konuşuyorduk. Gördük ki, dayanışmayla birlikte daha büyük ve güçlü bir şekilde birleşerek hayal ettiğimiz her şeyi bu çatı altında birleştirebiliriz. Böylece bu yola birlikte çıkmış olduk. Kuruluş tarihimiz için özellikle 13 Mayıs'ı tercih etmemizin sebebi ise, 13 Mayıs'ın Ulusal Peyzaj Mimarları Günü olmasıdır. TMMOB çatısı altında kutladığımız bu özel günü ayrı bir gün olarak belirtmek istemedik; çünkü biz hep birlikte, "birlikte düşün, birlikte üret, birlikte iyileştir" mottomuzla güçlü adımlar atarak sektöre daha fazla katkı sağlamak için varız.

Bilimsel temele dayalı uygulamaları yaygınlaştırmak istiyoruz. Ulusal ve uluslararası arenada kalitemizi artırarak rekabeti yükseltmek ve özellikle Avrupa Birliği fonlarını ülkemize kazandırmak istiyoruz. Uzun zamandır üzerinde çalıştığımız "akıllı şehir ormanları" projemiz var. Bu projeyi sadece sanayi odalarıyla değil, belediyeler, kamu ve özel sektördeki imarlaşan alanlardaki ihtiyaçları da görerek ele aldık. Bu konuda özellikle denetim mekanizmasına dahil olmak ve standartları belirlemek için kolları sıvadık, birçok maddemizi netleştirdik. Öğrencilerimizle ve mesleğe yeni atılan veya kendini geliştirmek isteyen meslektaşlarımızla ilgili de çalışmalarımız olacak. Hatta sektör profesyonelleri dışında ev hanımlarının bile bazı eğitimlerimize severek katılacaklarını düşünüyorum.

Ana materyalimiz olan bitkiler yaşayan varlıklardır ve ne kadar büyütülürse ekonomik değeri de o kadar artar. Ancak bunu büyütebilmek için sermaye ve yıllar gerekir. Ülkemizdeki en büyük sıkıntı, sermayenin olmaması ve üreticilerimizin beş-on yıl dayanamamasından kaynaklanmaktadır. Bu sebeple birçok bitkide ithalat yapmak durumunda kalıyoruz. Bursa aslında çok önemli bir üretici konumunda, özellikle ağaç noktasında çok iyi bir üretici merkezidir. Ancak birçok kişi Bursa'da bu kadar üretici firmanın bir arada olduğunu bilmiyor. Çünkü burada Yalova A.Ş. gibi bir süs bitkileri birliği, bir çatı altında toplanma olmadığı için, Bursa'daki potansiyel daha zayıf görünüyor ve ihracat yapamıyor; daha çok iç piyasaya ürün veriyor.

Aslında iç piyasaya verdiği firmalar aynı bitkileri ihraç ediyorlar. Bu potansiyeli kaçırmamak gerekiyor. Dolayısıyla, yeşil ekonominin canlanması için Bursa'nın bir an önce kamu-özel sektör iş birliğiyle çok iyi bir "Büyük Bahçe A. Ş., Garden A.Ş." gibi bir oluşuma girmesi şart. Peyzajder olarak, İnsanı önceleyen, insan odaklı olmanın ötesinde tüm canlıların bir arada yaşayabileceği adil, dengeli ve sağlıklı bir yaşam alanı için kent-doğa ilişkisini doğru yöneten bir meslek disiplini ile çalışmaya ve üretmeye devam edeceğiz. Bizi destekleyen tüm paydaşlarımıza ve herkese çok teşekkür ediyoruz.

“Her canlının sesi ve nefesi olacağız”

Necla Yörüklü (PEYZAJDER YKÜ)

Amacımız, insanların yaşadıkları kentlerde ve köylerde ne hakları olduğunu, neleri istemeleri gerektiğini idrak etmelerini sağlamak. Bu noktada dünya ülkelerinden ilham alan kaynaklarımız var. Özellikle Uluslararası Peyzaj Mimarları Derneği (IFLA) ve Amerika'daki ASLA gibi derneklerin elli yıla yakın geçmişlerine, bizim ise yetmiş yıllık meslek disiplinindeki geçmişimize baktığımızda, bu kurumların topluma ne vermeye çalıştıklarını ve gelecek vizyonlarını nasıl kurduklarını inceliyoruz. Biz de Peyzaj Derneği ailesi olarak, "Ben de bu derneğin içinde olmalıyım, birlik ve dayanışma içinde olmalıyım" diyen her paydaşımızın, bu birliktelik arzusunu sürdürmesini istiyoruz. Topluma vermek istediğimiz çok önemli mesajlar var. Bunların en önemlisi her bireyin ekosistemde nefes alma hakkını bilmesi ve bu hakka sahip çıkması. Dolayısıyla, her canlının sesi ve nefesi olacağız.

“Kent kimliği geri plana atılmamalı”

Dr. Osman Zeybek (PEYZAJDER YKÜ)

Peyzaj, devşirme bir kelime olması nedeni ile, ana dili Türkçe olan insanların zihninde ilk etapta çevre, alan, bölge, arazi gibi bir imgelem oluşturmamaktadır. Bugün, kentsel tasarım disiplininin önemli bir bileşeni olan peyzaj mimarlığı, mimarlık, şehir ve bölge planlama gibi meslek uzmanlarının dışında, peyzaj kelimesi sadece park ve bahçe tasarımı ya da çevre düzenlemesi şeklinde algılanmaktadır.

Peyzaj kelimesinin orijini, Fransızcadaki paysage kelimesi olup diğer Latin dillerine ve Türkçeye benzer bir fonetik ile geçmiştir. Anglosakson dillerde de İngilizce landscape kelimesine benzer bir kelime kökü ile kullanılmaktadır. Tüm bu dillerin Türkçe sözlüklerine bakıldığında, söz konusu kelimelerin Türkçeye “manzara” şeklinde tercüme edildiği görülmektedir.

Peyzaj Mimarlığı, bitkiyi planlama ve tasarım unsuru olarak kullanabilen tek meslek disiplinidir. Bu açıdan mimar ve şehir bölge plancılarından ayrılarak kentsel tasarım alanında vazgeçilmez bir konumdadır. Modern kentlerde deneyimlenen çevre sorunlarının kökeninde sanayileşme ve göç gibi birlikte yürüyen sosyolojik konular yer alırken, bu sorunlarla kent ölçeğinde mücadele aşamasında peyzaj mimarlarının önemi artmaktadır. İşin ekolojik boyutu bir yana, önemli bir kültürel boyut da söz konusu.

Neoliberal politikalarla kentlerin hafızası da büyük bir hızla değişebiliyor. Örneğin, çocukluğumuzdaki sokak ya da mahalle kavramı artık pek çok bölgede yok. İnsanın kentle kurduğu bağ zayıflıyor. Kentlerin içinde görünmez sınırlar oluşuyor ve hatta nirengi noktaları dahi kaybolabiliyor. Oysa kamusal alan herkese aittir. Sokakla beraber mahalle kavramı da yavaş yavaş yok olurken kent kimliği ve kültürel belleği koruyacak peyzaj politikalarının geliştirilmesi de önem kazanıyor.

“Peyzaj mimarı dışında kimsenin imza yetkisi yoktur”

Gamze Şahin (PEYZAJDER YKÜ)

Peyzaj projelerinde yalnızca peyzaj mimarlarının imza yetkisi bulunmaktadır. Bu yetki, mesleki eğitimin doğrudan bir sonucu olarak kazanılmakta olup, üniversitelerin Peyzaj Mimarlığı veya Peyzaj Mimarlığı ve Kentsel Tasarım bölümlerinden mezun olunması, proje çizebilmek için temel ve vazgeçilmez bir şarttır.

Peyzaj sektörü, kamu ve özel sektör olarak iki başlık altında değerlendirilebilir. Kamu kurumlarında yürütülen tüm peyzaj projeleri, yalnızca peyzaj mimarları tarafından hazırlanmak zorundadır. Bu durum, yasal bir zorunluluk olduğu gibi mesleki etiğin de gereğidir. Ne var ki uygulamada zaman zaman farklı meslek disiplinlerinden kişilerin peyzaj projesi hazırladığına rastlanmaktadır. Ancak bu kişilerin söz konusu projelerde imza yetkisi bulunmamaktadır ve attıkları imzaların hukuki geçerliliği yoktur. Bu husus, PEYZAJDER olarak kırmızı çizgilerimizden biridir.

Kamu kurumlarında görev yapan peyzaj mimarları, işe giriş aşamasında diplomalarını kurumlarına ibraz ettikleri için, proje üretimi sırasında ek bir belge sunmalarına gerek bulunmamaktadır. Zaten mesleki tanınırlıkları ve yetkinlikleri, sundukları diplomayla sabittir.

Özel sektörde çalışan peyzaj mimarlarının ise kamu kurumlarına sunacakları projelerde, SMM Yönetmeliği doğrultusunda Büro Tescil Belgesi (BTB) ile birlikte Proje Üyelik Belgesi almaları ve projeyle birlikte ilgili kuruma sunmaları zorunludur. Bu uygulama, mesleki standartların korunması ve kamu yararının gözetilmesi açısından büyük önem taşımaktadır.

“Peyzaj sadece bir görüntü değildir”

Burcu Elöve (PEYZAJDER YKÜ)

Peyzaj dediğimizde insan ve doğanın iç içe olduğu bir oluşum akla gelir. Bu yüzden doğru peyzaj projesi ve doğru planlama dediğimizde, konutlarımız, yaşam alanlarımız, parklarımız ve çevremizde gördüğümüz her şey peyzajı nitelendiren örneklerdir. Doğru peyzaj planlaması, bir parka, bir kente, bir meydana, hatta bir ormana, insanların yaşamı için kaliteli ve sosyal bir çevre sunar ve ekosistemi düzenleyen bir yapı anlamında çok değerli bir yaşam alanı oluşturur. Özetle, peyzaj sadece bir görüntü değildir. Manzara anlamına gelen "landscape" kelimesi, peyzajı genel olarak bir resim olarak nitelendirir. Peyzaj, insanları doğayla buluşturan, kentlerin değerini yükselten, ekosistemi koruyan ve kişinin günlük yaşamını kaliteli hale getiren bir planlama anlamına gelir. Doğru planlama dediğimizde, kullanıcıyı ve doğayı düşünmeyen planlamalardan bahsetmek daha doğru olur. Bir planlama yapılırken kullanıcı bizim için çok kıymetlidir. Kullanıcıyı yaşlılar, çocuklar, hayvanlar gibi kategorilere ayırırız ve planlama yaparken genellikle bir bütün olarak ele almak zorundayız. Bir meydanı planlarken sadece sert bir zemin olarak düşünmek doğru değildir; aksi takdirde terk edilmiş beton yapılarla karşılaşırız. Önemli olan, insanların oradan geçerken bir yaşanmışlık hissetmesi, durduklarında yeşil bir ağacın gölgesinden faydalanabilmesi ya da yorulduğunda bir bank yerine çimde vakit geçirebilmesidir. Çocuğuyla beklerken sıkılan bir çocuğun kendine vakit ayırabileceği bir meydan alanı oluşmalıdır.

“Sektör profesyonellerine ihtiyacımız var”

Hakan Atila (PEYZAJDER YKÜ)

Peyzaj düzenlemesi, sadece bir yeşil alan tasarımı gibi görülebilir ancak aslında kapsamlı bilgi, iyi bir planlama ve tecrübe gerektiren bir alandır. Maalesef ülkemizde bu gerçeklik genellikle göz ardı ediliyor. Bu işe heves eden veya tanıdık ilişkileriyle ilerleyen kişiler tarafından yürütülen pek çok proje, doğru projeler olmaktan uzaktır. Eğitimli ve tecrübeli profesyonellerin elinden çıkan projelerle, yetkin olmayan kişilerin yaptığı projeler arasındaki fark bariz şekilde bellidir. İyi bir projeye baktığınızda, eğitimli kişilerin bu işi yürüttüğünü hemen anlarsınız. Kötü projelerde ise israf fazladır, sürdürülebilirlik ilkesine uyulmaz ve projeler çok kısa sürede deforme olur, kullanılan kaynaklar hızla tükenir. Bu nedenle, eğitimli kişiler tarafından yapılan projeler her zaman daha kullanışlıdır ve vatandaşların kendilerini daha konforlu hissettiği yaşam alanları sunar. Derneğimiz, sadece Bursa genelinde değil, Türkiye genelinde faaliyet gösteren bir yapıya sahip. Peyzaj mimarlığını sadece projelendirme ve uygulama kısmında görmek doğru değil. Yaptığımız projelerin sürdürülebilir olması için diğer sektör profesyonellerine de ihtiyacımız var. Örneğin, materyalleri kaliteli üretecek üreticilere veya yaptığımız düzenlemelerin bakımını yürütecek ziraat mühendislerine gereksinim duyuyoruz. Eğer biz sektör olarak bu işi bütünüyle profesyonelleştirirsek, sadece meslek olarak değil, yaptığımız tüm projeler daha sürdürülebilir olacaktır. Özellikle kamuda kullandığımız kaynakların halkın kaynakları olduğunu unutmamalıyız. Profesyonelce yapılan çalışmalarla bu kaynakların doğru kullanılması sağlanır, böylece hem israf önlenir hem de her şey daha hesap verebilir bir hale gelir.

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!
banner100
13°
az bulutlu
banner62
banner89