2025-11-18 13:00:52

Müteahhit – Yapı Denetim İlişkisi: İşbirliği mi, Çatışma mı?

Esra İnhanlı

18 Kasım 2025, 13:00

Türkiye’de yapı üretim süreci denince, müteahhitlik ve yapı denetim firmaları arasındaki ilişki her zaman dikkat çeker. Bu ilişki bazen yapıcı bir iş birliğine dönüşürken, çoğu zaman taraflar arasında sürtüşmelerin yaşandığı bir zemine evrilir. Peki bu neden böyle? Aynı yapıyı güvenli ve kaliteli şekilde ortaya çıkarmak isteyen iki paydaş, neden zaman zaman birbirine rakip gibi davranır? Aslında müteahhit de yapı denetim firması da nihayetinde aynı hedefe hizmet eder: Sağlam, yönetmeliğe uygun, güvenli yapılar üretmek. Kağıt üzerinde bu birliktelik nettir. Ancak sahaya inildiğinde işler değişir. Müteahhidin önceliği genellikle süreci hızla ve maliyet etkin şekilde tamamlamak olurken, yapı denetim firması yönetmeliklere uygunluğu, kaliteyi ve güvenliği ön planda tutmak zorundadır. İdeal senaryoda bu iki tarafın birbirini tamamlaması gerekir. Denetim süreci müteahhidin hatalarını önceden görmesini, uygulamada daha başarılı olmasını sağlar. Ancak maalesef sahadaki gerçeklik her zaman bu kadar uyumlu ilerlemez.

Yapı denetim firması çoğu zaman müteahhit tarafından "işi yavaşlatan" bir unsur gibi algılanır. “Şunu da görmezden gelseniz?”, “Bu kadar da detaya girilmez ki...” gibi cümleler, sahada çok sık duyduğumuz repliklerdir. Oysa denetçi mühendisin sorumluluğu, sadece işi onaylamak değil, aynı zamanda ileride doğabilecek riskleri bugünden engellemektir. Bazen malzeme kalitesi, bazen işçilik hataları, bazen de projeye aykırı uygulamalar bu çatışmanın merkezine oturur. Müteahhit, teslim tarihi ve maliyet baskısıyla bazı konuları “idare edelim” mantığıyla ele alırken, denetçi “idare”nin sorumluluğunu almaz, alamaz.

Yapı denetim firmaları ticari olarak müteahhitlerle çalışsa da mevzuat gereği bağımsızdır. Ancak bu bağımsızlık sahada her zaman kolay korunamaz. Hem müşteriyle ilişkiyi sürdürmek hem de kanunları uygulamak bazen denetçiyi ikilemde bırakır. Bu noktada şirketlerin kurumsal duruşu ve çalışan mühendislerin etik farkındalığı devreye girer.

Denetçi bazen “bir daha bu firmayla çalışmazlar” baskısıyla karar verirken, bazen de teknik ve etik çizgiyi net çekerek “doğru neyse o” diyebilecek gücü kendinde bulur, bulmalıdır. Aslında müteahhit ve yapı denetim firmalarının çatışması gerekmiyor. Hatta bu ilişki sağlıklı kurulduğunda, iki taraf da işini daha kolay yapar. Proje başında yapılan detaylı koordinasyon toplantıları, uygulama öncesi görüşmeler, teknik danışmanlık süreçleri bu işbirliğini güçlendirebilir. Denetim, engel değil bir rehber olarak görülmeli. Müteahhidin işi doğru yapmasına yardımcı olan bir kontrol mekanizması. Denetçinin de iletişim becerisi, çözüm odaklı yaklaşımı bu ilişkiyi yumuşatabilir.

Son Söz: Aynı Yolda Yürürken

İnşaat sektörü hatayı affetmez. Geriye dönüp düzeltme imkânı çoğu zaman yoktur. Bu yüzden yapı denetim süreci, sadece bir prosedür değil, bir güvenlik bariyeridir. Müteahhit ve denetçi aynı yapıyı üretir, biri inşa eder, diğeri sağlamlığını temin eder.

Belki de artık bu ilişkiyi “çatışma” değil, “sorumluluğu paylaşma” olarak tanımlamaya başlamalıyız. Çünkü bu işin sonunda hepimiz aynı yapının altında yaşayacağız.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.