banner94

banner77

banner69

banner88

16.04.2024, 14:25 8

22 Mart Dünya Su Günü

Birleşmiş Milletler’in (BM) Genel Kurulu tarafından 1993 yılında kabul edilerek ilan edilen 22 Mart “Dünya Su Günü”ne binaen dünya genelinde suyun önemine dikkat çekilerek su kaynaklarının verimli, sürdürülebilir şekilde kullanımı teşvik etmek amacıyla çeşitli toplantılar, etkinlikler düzenlenmektedir.

Yaşamın temel kaynağı olan su insan sağlığı, tarım, sanayi, enerji üretimi ve ekosistem için hayati öneme sahiptir. Önlem alınmadığı taktirde dünya çapında büyük su krizi yaşanacağı belirtilmektedir. Artan nüfus, sanayileşme, iklim değişikliği gibi faktörler maalesef su kaynaklarını tehdit etmektedir.

Sadece bireysel çabalar ile çözümden ziyade ulusal ve uluslararası düzeyde politikaları üreterek su kaynakları gelecek nesillere temiz ve bol miktarda bırakılabilir. Ülkemizde suyun sınırlı bir kaynak olduğu, suyun kıtlığı toplumlar arasında ve ülkeler arasında sorunlar çıkarabileceği bilincini henüz oluşturabilmiş değiliz. 60 yıllık süre zarfında Türkiye’de kişi başına düşen tatlı su miktarı dörtte bile inerek 1300 metre küpe düşmüştür. Kişi başına düşen tatlı su miktarı 10.000 metreküpten fazla olan ülkeler su zengini kabul edilmektedir. Bu orana bakılınca ülke olarak su fakiri konumundayız. Buna rağmen bilinçsiz su tüketimi hala devam etmektedir.

Suyun küresel barış, istikrar, refah üzerindeki kritik rolüne ve geleceğimiz için tedirginlik oluşturan bu durumunun önüne geçebilmemiz için suyu doğru ve bilinçli kullanmamız gerekiyor. Her geçen gün artan su ihtiyacımızın karşılanması ve muhtemel kuraklıklar gözününde bulundurulunca ülkemizde mevcut su kaynaklarımızı korumak büyük önem arz ediyor. Bireylerin ve kuruluşların su tüketim alışkanlıklarının gözden geçirmesi ve suyu tasarruflu kullanması önem taşımaktadır. Yeni üretim teknolojilerinin sağladığı kolaylıkları kullanarak tarımda, sanayide ve sosyal yaşamda su tüketimini azaltmak ve konutlardaki kullanımda su israfını önlemek için toplumsal bir bilinç oluşturmalıyız. Sanayi ve konutlarda su tüketimini, akıllı fabrika, akıllı bina, akıllı şehir inşaası ile çok daha düşük seviyelere çekebiliriz. Aynı zamanda hiçbir suyun atık olmadığını ve suların da geri kazanılabileceği bilincini toplumumuzda yerleştirmeliyiz. Ayrıca eko-sistemi muhafaza ederek, ormanlar, dağlar, sulak alanlar ve nehirler gibi su bağlamında önemli olan doğayı korumak ve tahrip olan alanları eski haline getirmek su kıtlığını hafifletmemiz için çok önemlidir. Su gibi hayati bir kaynağın, tüm insanlık için adil ve eşit bir şekilde yönetilememesi savaşlara ve anlaşmazlıklara davet çıkaracaktır. Fakat öte yandan suyu korumak ve adil paylaşmak için sergilenecek ortak tutum ve çaba, insanlığın barış içinde yaşama bilincine büyük katkı sağlayacaktır. O yüzden insan olarak da toplum olarak da yaşamımızı sürdürmenin baş şartı, suya dair ortak bilincimizi geliştirmektir.

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!
banner100
14°
kapalı
banner61
banner62
banner89