banner94

banner77

banner69

banner88

18.01.2022, 00:57 127

Kentsel dönüşüm serüveni 5

Riskli yapı tespitleri yapılıp yıkımı gerçekleştirilmek istenen binalarda mülk sahipleri ile kiracılar arasındaki anlaşmazlıklar 6306 sayılı kanun kapsamında Kentsel Dönüşüm yapılması planlanan imar parsellerinde süreçleri yavaşlatmaktadır. Bizler yüklenici firma olarak bu konularda arada kalmamak için sürecin bu aşamasında mülk sahibi ile kiracının uzlaşması için gereken hassasiyeti göstermek zorundayız. Bu gibi durumlarda sabırla süreci takip etmeliyiz. Mülk sahibi ile kiracıyı veya riskli yapıyı kullanan kişiyi tarafsız bir şekilde dinlemek gerekir. Maalesef ülkemizde riskli yapı tespiti hadisesini de suiistimal edip, kiracıları zor durumda bırakan mülk sahipleri de mevcut. Kurumsal kiracılar, bu konularda mağduriyetler yaşamaya başladıkları için, yeni yaptıkları kira sözleşmelerine riskli yapı tespiti neticesinde kiralamış olduğu mülkü boşaltmak zorunda kalması halinde maddi ve manevi tüm mağduriyetin mülk sahibi tarafından karşılanacağı şeklinde bir madde ilave etmektedirler. Kentsel dönüşümü kolaylaştırmasını düşünerek yazılan kanun maddeleri, toplumda bir başka tartışmayı beraberinde getirmektedir. Bizlerin bu gibi durumlarda kentsel dönüşümden yana olup, uzlaşmalar ile çözüm yolları geliştirmemiz gerekiyor. Kiracılara riskli binada yaşamanın veya işletme sahibi olmanın ciddi manada risk teşkil ettiğini bıkmadan usanmadan anlatmamız gerek. Kimse depremin ne zaman ve ne şekilde bizleri bulacağını bilemez. Kentsel dönüşümün rantsal dönüşüm olmadığını, gerçek manada riskli binalardan daha güvenli binalara geçmek olduğunu vatandaşlara izah etmek için her yolu denemeliyiz. Bu konuda toplumda hâlâ ciddi bilgi eksikliği olduğunu görüyoruz. İlgili belediyeler ile birlikte bizler vatandaşlara kentsel dönüşüm ile elde edecekleri gayrimenkulleri anlatmak yerine, işin ciddiyetinin anlaşılması adına deprem nedir, sonuçları nelerdir gibi daha asli konuları anlatmamız gerekiyor. Vatandaşların sadece maddi çıkarlarını düşünerek kentsel dönüşüme bakmaları, hayati riskleri göz ardı etmeleri dönüşüm sürecinin ağır işlemesine sebep olmaktadır.

Riskli bina tespiti yaptırırken mülk sahiplerinin tamamının rızası olmasına rağmen kiracılar yüzünden 6306 sayılı kanun kapsamında riskli bina ilan edebilmemiz için binadan numune alımında sıkıntılar yaşanıyor. Burada süreç ağır işliyor. Tekrardan mülk sahibinin başvuru yapması isteniyor. Daha sonra ilgili polis karakoluna yazı gidiyor. Tabii her birim süreci ağırdan alıyor. Belki rıza ile iş hallolur bize gerek kalmaz diye düşünüyorlar herhalde. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın ‘Kentsel Dönüşümde 50 Soru 50 Cevap’ kitapçığında ‘Riskli yapıların tespiti, tahliyesi ve yıktırma iş ve işlemlerini engelleyenler hakkında, işlenen fiil ve hâlin durumuna göre 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun ilgili hükümleri uyarınca Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulur.’ diye belirtilmesine rağmen fiziki olarak bunun uygulanması sosyal bir yığın problemi beraberinde getirmektedir. Sahadaki bu sıkıntılar dikkate alınarak en kısa zamanda kiracıların veya riskli yapıyı kullanan kişilerin tahliyesi ile ilgili uygulamalarda iyileştirmeler yapılacağı kanaatindeyim.

Toplumun her kesimi, ilgili kurumlar veya vatandaşlar, Kentsel Dönüşüm ile ilgili tecrübelerini, uygulamada yaşadığı problemleri aksaklıkları başkalarına bir şekilde aktarmalı. Birlik ve beraberlik içinde hareket edilirse, Kentsel Dönüşüm sürecindeki aksaklıklar giderilip, dönüşüm hızlanabilir.

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!
banner100
10°
kapalı
banner61
banner62
banner89