banner94

banner77

banner101

banner69

banner88

Kentsel dönüşüm sınırsız bir kaynak değildir

Şahintürk, Kentsel Dönüşüme dikkat çekti.

KENTSEL DÖNÜŞÜM 28.08.2014, 09:58 28.08.2014, 09:58
Kentsel dönüşüm sınırsız bir kaynak değildir
banner66

Bursa'nın doğusundan batısına her metrekaresinde imzası Bulunan Devingen Mimarlık Genel Müdürü Hasan Şahintürk, kentsel dönüşümün değerlendirilmesi gereken bir kaynak olduğunu ve bu kaynağın sınırsız olmadığını söyledi.

Devingen planlama olarak 1997 yılında Bursa planlama sektörüne giriş yapan Şehir Plancısı Hasan Şahintürk, geride kalan 17 yıl içinde Bursa’nın bütün belediyeleriyle gerçekleştirdikleri çalışmalarda bütün köylere ulaştıklarını vurguladı.  Planlama yaparken, ihtiyaçların ve taleplerin çok iyi analiz edilmesi gerektiğini vurgulayan Hasan Şahintürk, “Ben Hasan Şahintürk olarak, 1993 yılından bu yana sektörün içerisindeyim. Fakat Devingen Planlama Şirketi adı altında 1997 yılında çalışmaya başladık. 3 ortaklı bir yapıdan oluşan şirketimizin en önemli ilkelerinden biri, kamunun ve vatandaşın hakkının gözeterek çalışmaktır” şeklinde konuştu.

PLANLAMANIN İLK ADIMI KATILIMDIR

Katılımın planlama açısından önemine vurgu yapan Şahintürk, “Katılım, bilgilendirme ve bilinçlendirme olmadan plan olmaz.  İnsanların yaşamını planlıyorsunuz ve onlara bir yaşama alanı belirliyorsunuz. Bir insanın yaşama alanını planlayacaksanız o insanı tanıyacaksınız, ihtiyaçlarını bileceksiniz, taleplerini bileceksiniz. O insan da kendi yaşam alanlarını belirlenme konusunda taleplerini, fikirlerini ve isteklerini ortaya koyacak ve oradan bir konsorsiyumla plan ortaya çıkacak. Aksi durumunda çizdiğiniz plan bir resim ya da desen olmaktan başka bir işe yaramaz” şeklinde konuştu.

BURSA BATIYA DOĞRU BÜYÜMEYİ SÜRDÜRECEK

Bursa’nın 1980’den bu yana batıya doğru büyüdüğünü belirten Şahintürk, “Doğuda Yıldırım’ın doğusuna baktığınızda gidebileceğiniz bir alan yok. Diğer yandan o taraftaki su havzaları ve ovaların kirletilmemesi açısından da şehir su kaynakları açısından zayıf olan batıya doğru büyüyor. Nilüfer’in son yıllarda Büyükşehir kimliğiyle birlikte büyümeye başladığı ve şehrin yönelimini etkilediğini görebiliyoruz. Nilüfer’in ardından Görükle, Hasanağa ve Kayapa üçgeni büyümeye devam ediyor. Bu veriler eşliğinde baktığınızda şehrin batıya doğru büyüdüğü aşikârdır” dedi.

SAĞLIKLI DÖNÜŞÜM İÇİN HERKESİN FEDEKARLIK YAPMASI GEREKİYOR

Perabet style="font-size: 14px;">Kentsel dönüşüm açısından ortada yok sayılamayacak bir doku olduğunun altını çizen Hasan Şahintürk, “Zamanın denetim boşluğu ortaya düzensiz yapılaşmayı ve çarpık kentleşmeyi doğurdu. Bu yapıları yok saymak mümkün değil fakat yıkılıp yeniden yapılması gerekiyor. Bunun için de kentsel dönüşümün hem kamuya hem de idareye doğru anlatılması ve sınırsız bir kaynak olmadığı öğretilmeli. Biz, ne istenirse verelim yeter ki yapılar yıkılsın yenisi yapılsın anlayışının doğru olmadığını savunuyoruz. Planlamanın hedefi sağlıklı ve nitelikli bir kent oluşturmaktır.  Toplumun ihtiyacını gözetmeyen planlamalar, yeni yapıları değil daha nitelikli hapishaneleri doğurur. Kentsel dönüşümden sağlıklı sonuçlar elde edebilmek için herkesin fedakârlık yapması gerekiyor. Ayrıca idare, kentsel dönüşüm alanında gösterdiği ilgiyi ve desteği daha da artırmalıdır” ifadelerini kullandı.

YENİ İMAR ALANLARINA İHTİYAÇ VAR

Nitelikli kentler için yoğunluğun kontrol edilmesi gerektiğini belirten Şehir Plancısı Hasan Şahintürk, konuşmasını “Şehrin doğusu ve batısında aynı niteliklere sahip iki dairenin fiyatları arasında bir dengesizlik görünüyor. Bu durumda metre kare değil değer bazlı bir mantığa ihtiyacımız var.  Elimizdeki ürün ne kadar değerlidir, kentsel dönüşüm yaparsak bunlar ne kadar değerli olur onun üzerine düşünmemiz gerekiyor. Aksi taktirde bugünkü şartlarda kentsel dönüşümün yapılması gerçekleşmesi hakikaten büyük bir handikap gibi gözüküyor. Ayrıca Bursa’nın özellikle Görükle, Hasanağa ve Kayapa üçgenindeki dört yüz bin kişilik konut alanına yönelik planlamaya ihtiyacı var. Bu planların biran evvel üretilip bu bölgenin yatırıma açılması gerekiyor. Çünkü yeni imar alanları açılmadığında mevcut kent içi alanlarda değer oldukça fazla yükselebiliyor. Bu hem kentsel dönüşümü hem de ihtiyaç sahibi olanın konut edinmesini güçleştiriyor. Ayrıca yeni imar alanlarının açılmamasını kent yoğunluğunun çok fazla artmasına neden oluyor” sözleriyle sürdürdü.

 

banner105
Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!
banner100
19°
açık
banner102
banner61
banner62
banner89