Zemin güçlendirmede yetersiz firmalara dikkat
TMMOB Jeoloji Müh. Odası G. Marmara Şb.’nin zemin teknolojileri alanındaki sektör temsilcileri, deprem tehlikesinin en yoğun hissedildiği bölgelerden biri olan Güney Marmara’da sağlam yapıların temel şartının doğru zemin etüdü ve doğru zemin güçlendirme olduğuna dikkat çekiyor.
Son dönemde zemin güçlendirme konusunda yeterliliği olmayan firmaların ortaya çıktığını ve bunların riskli çalışmalar yaptığını ifade eden uzmanlar, ehil olmayan kişilerin zemin iyileştirme işi yapmasının önüne geçilmesi, bunun için de ilgili kurum ve kuruluşların sıkı denetim yapması gerektiğini belirttiler.

Mehmet Yıldız
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şube Başkanı
Olası büyük bir deprem, İstanbul depremi diye anılıyor. Biz ısrarla olası Marmara depremi diyoruz. Bunun sebebi İstanbul’un içerisinden geçen bir tane fay hattı olmaz, bu hattın içine Yalova’yı, Kocaeli'yi de katabiliriz. Kocaeli, Yalova, Bursa, Balıkesir, Çanakkale. Şehir merkezlerinden geçen ve 7 şiddeti ve üzeri deprem üretme potansiyeli olan faylar mevcut. Bunun dışında Kuzey Anadolu fay hattı, orta kolu çok yakın şekilde bizim iki tane ilçemizden geçmekte Mudanya sahilinden de yine tekrar batıya doğru devam etmekte. Kuzey kol, Marmara Denizi’nin içerisinde bulunan şehrimize yakın bir bölgede bulunuyor. Dolayısıyla bu kollarda ulaşabilecek depremler de hepimizi derinden etkileyecektir. Riskimiz aslında sanılandan daha büyük. Güney Marmara biraz kulak ardı ediliyor. Buralarda özellikle kentsel dönüşümü hızlandırıcı, özendirici çalışmalarında gelmesi gerekiyor. Risk bildiğimizden veya hayal ettiğimizden aslında daha fazla ama önlenebilir. Bir an önce harekete geçmek durumundayız.
Her zemine bina yapılabilir ancak zemininde sorun varsa binalar hasar alır. Zemin mükemmel olsa da yapı sorunluysa yine hasar alabilir. Zemin ve yapı sorunluysa zaten bu felaketi getirir. Antakya bölgesinde gördüğümüz gibi. Burada önemli olan husus şu; Bir imar plan çalışması yapılırken güvenli ve ehil kişiler tarafından yapılması lazım ki risklerin alınıp, öngörülüp, belki de planlamadan vazgeçilip, belki daha güvenli bölgelerin tercih edilmesi çok önemli. Bir sonraki aşamada parsel bazında zemin etütlerinin çok sağlıklı yapılması gerekiyor. Bu prosesleri sağlıklı bir şekilde yürütebilirseniz ve ehil kişiler eliyle uygulama ve kontrolü sağlıklı bir şekilde yapabilirseniz her zemine elbette her türlü yapı yapılabilir.

Muhammet Fatih Özdemir
DEMSA Zemin Teknolojileri YKB.
Maalesef ekonomi koşulları elverişli olan herkes şu an ülkemizde bu zemin iyileştirme ve güçlendirme yöntemlerini yapabiliyor. Bu doğru bir şey mi? Maalesef değil. Bu konunun çeşitli uzmanlarla beraber yürütülmesi gerekiyor. İnşaat mühendisi, geoteknik uzmanı ve Jeoloji mühendislerinin karar verici merciler olması gerekiyor. Farklı mesleklerden biri zemin iyileştirmesi yapabiliyor mu? Maalesef yapabiliyor, bunun önüne hep beraber geçmemiz gerekiyor. Öncelikle ve kesin olarak bu durumun önüne geçebilmek gerekiyor.

Gülşah Özerel Yılmaz
Bursa Zemin Teknolojileri A.Ş. Kurucu Ortağı
Maalesef ki Bursamız ve içinde bulunduğumuz özellikle Güney Marmara kısmı depremler açısından oldukça riskli bir bölge. Sürekli büyüyen şehirlerimizin gelmiş olduğu son noktada tabii ki imar yönünden artık iyi zemin, kötü zemin diye ayırt etmeden her türlü zemine doğal olarak imar açılıp binalar inşa ediliyor. Bizim üniversite öğrenimimizde öğrendiğimiz ilk konu her zemine her türlü bina, her depreme dayanıklı bina tabii ki imal edilir. Doğru zemin iyileştirme koşullarıyla bunu sağlarsınız. Ülkemizde maalesef teknik elemanlara halen fazla önem verilmemesinden kaynaklı olarak ve müteahhitlik sektörünün de yine aynı şekilde işin uzmanı mimar ve mühendisliklerden değil de babadan kalma iş devamı şeklinde daha çok biraz mali durumu iyi olan insanlar tarafından yürütülmesi ile ilgili sorunlar yaşanabiliyor. Böylece bir kesim doğal olarak bizim yaptığımız işi ikinci plana atılabiliyor. Artık şehirde neredeyse yapacağınız her binaya bir iyileştirme prosesi çıktığı için bu da müteahhitler açısından ekstra bir maliyeti oluşturuyor. Ancak 4-5 bloklu bir site inşa ettiğinizde daire başına düşen bir zemin iyileştirme maliyeti, neredeyse hani o dairenin sadece bir cam çerçeve maliyeti kadar bir rakam tutuyor. Siz bunu önemsemediğinizde olası bir depremde binlerce insanın ya da o sitede yaşayan yüzlerce insanın hayatıyla oynamış oluyorsunuz. Bu bakış açısını bir an önce değiştirmemiz gerekiyor.

Tevfik Seylan
Yalova Zemin Mühendislik YKB.
Güney Marmara bölgesi konunun aslında tam kalbinde. Deprem kuşaklarının arasında bir yerdeyiz. Ve bu da aslında en önemsenecek yere olduğumuzu gösteriyor. Deprem kuşaklarının ortasında, aynı zamanda önemli bir bölgede yaşıyoruz ve bu bölgedeki yapıların güvenli ve teknolojik makinelerle aynı zamanda doğru yöntemlerle yapılması gerekiyor.

Mutlu Çiğdem
HMÇ Mühendislik YKB.
Ülkemizde son 10 yıldır zemin iyileştirme, geoteknik, jeoteknik anlamda aktif olarak bir çalışmalar başladı. Bunun öncesinde derin kazılar, zemin iyileştirme gibi faaliyetler çok bilinmiyordu. Buna binaen depremlerin olması ile birlikte daha da gündem oluşturmaya başladı. Burada her zemin, her yapı, her bölge kendi içinde dinamikler oluşturduğu için zemin çalışmaları ile birlikte yapılacak çalışmalar, iyileştirmeler de kendi içinde önem arz etmeye başladı. Bununla birlikte kontrol birimleri, belediyeler, teknik personeller de son 10 yılda gelişmeye başladı. Fakat yine de ülkemizde son dönemlerde teknik personel eksikliklerimiz var. Deprem oldukça bu konu gündeme geliyor ve depremden sonra unutuluyor. Amacımız sağlam zeminlerde sağlam yapılar yaparak insanlara deprem korkusunu unutturmak.

Tevfik Seylan
Yalova Zemin Mühendisliği YKB.
Zemin ilişkisi sırasında kontrol mekanizmasının, denetim, denetimin eksik olması gibi problemlerimiz var. Uygulamalar denetimden geçmiyor. Bilinçli müteahhitler ya da yapı denetim firmaları ile rahatça çalışabiliyoruz ancak aynı zamanda da kontrol edilmeyen işler var. Uygulanan düşük fiyat politikaları ile baş edemiyoruz çünkü biz işimizi tam anlamıyla düzgün yapıyoruz. Biz mesleki kaygılarla yani donelerle, verilerle çalışma yaparken başka sektörlerden kişilerin bu işleri daha düşük maliyetlerle ancak eksik ve yanlış yollarla yapabilmeleri işimizde kalitenin önüne geçiyor. Bu konunun önüne nasıl geçebiliriz? Bu konu öncelikle ciddiye alınmalı. Jeoloji mühendisleri, odalar ciddiye alınmalı. Odalar firmaları denetlemeli. Sahada bu işi yapan firmaların birebir denetlenmesi gerekiyor. Depremden kaçınma gibi bir durum söz konusu değil ama deprem için nasıl bir tedbir alacağız? Bu tedbirleri nasıl uygulayacağız? Bunları konuşmamız gerekiyor.

Mustafa Toprak
Toprak Zemin Mühendisliği YKB.
Zemin etüdünün sağlıklı yapılmadığı durumlarda zemin güçlendirmesi uygulamasının sağlıklı yapılmasını pek mümkün görmüyorum. Bu uygulamaları yani zemin etüdü uygulamalarını başından son noktasına kadar bir dairenin içine almamız gerekiyor. Bunu tek başına jeoloji mühendisleri odası yapabilir mi? Aslında teknik olarak mümkün değil. Biz işi alırken işin devamında ya mimarlarla ya da bir inşaat mühendisiyle muhatabız. Akabinde de son noktayı genelde büyük ölçekli işlerde müteahhitler koyuyor. Burada oda ve firmalar olarak bizim bu daireyi doğru çizmemiz gerekiyor. O dairenin içerisine de yeterliliği olan firmaları koymamız gerekiyor. Bu firmalarda aranması gerekenler; birincisi teknik donanım, ilgili mühendisin bulunup bulunmaması ve ilgili mühendisin bu konuyla ilgili tecrübesi olup olmadığı gibi kıstaslar çok önemli.

