banner77

banner69

banner88

Evke Yapı’nın Başarı Yolculuğu

Evke Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Murat Evke, 1999 yılında temeli atılan firmalarının faaliyetlerini ve RUMELİSİAD Yönetim Kurulu Başkanlığı ile taçlandırdığı sivil toplum örgütleri ile çalışmalarını gazetemize anlattı.

GÜNDEM 12.09.2025, 14:51 17.09.2025, 10:14
Evke Yapı’nın Başarı Yolculuğu
banner66

Murat Evke, kuruluştan itibaren inşa ettikleri ofis ve konut projelerinde yatırımcı ve müşterilerinin her zaman yanında olduklarını belirterek, Evke Yapı ve bünyelerinde hizmet veren tüm firmalarındaki faaliyetleri daha da geliştirmeyi amaçladıklarını söyledi.

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?

1967 Yılında Bursa’da doğdum. 1990 yılında Mimar Sinan Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü’nden mezun oldum. Evliyim ve iki kız çocuğu sahibiyim. Mimarlık ve inşaat işlerimizi 1999 yılından bu yana devam ettiriyorum. Arnavut kökenli bir ailenin çocuğuyum. Dedelerimiz Kosova Prizren doğumlu. Ben çocukluğumda da hep inşaat mühendisi olmayı hayal ediyordum. Çocukluğumda da çeşitli oyuncaklarla kendimce çeşitli yapılar inşa etmeye çalışırdım. Bu iş aklımda hep vardı. Ailem her ne kadar tıp alanında bir yol izlememi istese de sonuçta mimarlıkla birlikte bu inşaat işine girmiş oldum. Çocukluğumdan beri hep düşündüğüm, kendime yakıştırdığım bir meslekti bu.

Firmanızın kuruluş hikayesini biraz anlatabilir misiniz?

Firmamızın kuruluşuna eşim ile birlikte çok çabuk karar verdiğimizi söyleyebilirim. Ben 1994 yılında evlendim, askerliğimi yaptıktan sonra babamla birlikte bazı ticari hizmetlerimize devam ederken 1999 yılında artık mesleğimizle ilgili hep istediğim mesleğimi icra etme arzum nedeniyle o yıl eşimle birlikte karar vererek dört ay içerisinde şirketimizi kurduk. Bir yandan da firmamızın çatısı altında neler yapabileceğimizle alakalı sistemimizi planlayarak 17 Ağustos Depremi’nin hemen arkasından 22 Eylül 1999 tarihinde faaliyetlerimize başladık.

Daha çok hangi tür projelere imza atıyorsunuz? Konut, ofis, ticari yapılar vs.

Biz yola ofis projeleri ile çıktık. 1999 yılından 2008 yılına kadar daha çok mimarlık, dekorasyon ve taahhüt işleri ile uğraştık. Taahhüt işlerinin her noktasında yer aldık. 2008 yılında Evke Plaza ile yap-sat işlerimize başladık. O günden bu yana da ofis projeleri ürettik. İstanbul ve Ankara yollarımızda ofis projelerimiz mevcut. Beş tane Mudanya Yolu’nda plazamız mevcut. Ofis projelerimiz devam ederken bir yandan da küçük daireler ile ilgili talepler almaya başladık. Özdilek’in arka tarafından iki projemizde 64 daire yaptık. Daha sonra Olea 43 Projesi’ni devraldık ve bu projeyi bitirdik. Daha sonra bu projenin hemen arkasından 60 bağımsız bölümden oluşan Olea Armania projemizi bitirdik. Olea, bir markamız haline geldi ve sonrasında Kurşunlu’ya geçtik. Bu bölgede 46 bağımsız bölümlük bir proje bitirdik. Mürsel Mahallesi’nde dört evimiz vardı ve artık bitti sayılır. Nilüferköy’de yine bazı projelerimiz oldu. Hem ofis hem de konut projelerimizle her noktada fonksiyonel anlamda projeler üreterek, Bursa için çalışmaya devam ediyoruz.

Bursa’da hangi bölgelerde projeleriniz var? Buraları tercih etme nedeniniz nedir?

Proje bölgelerimiz açısından incelediğimizde bizler önceden araştırmaya girmiyoruz. Arazi sahipleri gelip bizleri ziyaret ederek belirli noktalardaki arsa ve arazilerini taleplerini paylaşıyorlar. Bizler bu aşamadan sonra bir araştırma safhasına giriyoruz. Hem bölgesel gelişim hem de o lokasyondaki arazi fiyatlarının incelenmesi ve proje ortaya çıktıktan sonraki satış fiyatlarının irdelenmesi ile birlikte bir bütün olarak işlemlerimizi yürütüyoruz. Bizim kendi içimizde bir aile ekibimiz mevcut. Yine ekibimizde bulunan mimar arkadaşlarımızla birlikte toplantılar yaparak bu konuları irdeleyerek, bu bölgenin bizim açımızdan verimli olacağına kanaat getirip, işimize başlıyoruz. Burada ortak akıl çok önemli. O bölgede ne tür projelerin satılacağı konusunda da hemfikir olduktan sonra proje geliştirmeye başlıyoruz. Maliyet hesaplarımızdan sonra satış fiyatlarını etüt edip, o bölgede bu işi yapmaya karar veriyoruz. Bizim için Mudanya Yolu özel bir konumda, beş tane proje inşa ettik ve buraya ilk proje yapan firmalardan biri de biziz. Sonrasında karşımıza farklı lokasyonlar geldi. Dolayısıyla Mudanya Yolu ve Bademli, Çağrışan ve Göynüklü bölgeleri bizim şu anda öncelik verdiğimiz bölgeler.

Projelerinizin öne çıkan özellikleri nelerdir?

Biz firma olarak 1999 yılından bu yana sektörün içindeyiz. Yaptığımız işlerin her zaman arkasında duruyoruz. Hiçbir zaman müşterilerimizin taleplerini geri çevirmiyoruz. Ayrıca müşterilerimize para kazandırıyoruz. Uygun yolla aldıkları projelerimizin bitiminin ardından satın aldıkları değerin çok üstünde çıkıyor. Bu şekilde yatırım değeri olan bir mülk edinmiş oluyorlar. Müşterilerimiz daha çok projelerimizi, oradaki komşuluğu ve hayatı beğendikleri için yaşamlarını sürdürmek üzere satın alıyorlar. Yani bir taraftan yatırım için satın alım yaparken diğer yandan da kendilerine güzel bir yaşam sunan ortamları yakalamış oluyorlar. Konuştuğumuz müşterilerimizin hepsi şu ana kadar hayatlarından memnun gözüküyorlar.

Müşterileriniz / yatırımcılarınız daha çok hangi kesimlerden oluşuyor?

Biz daha çok butik projeler üretiyoruz. Butik proje, kaliteli bölge, kaliteli malzeme ve arsa fiyatları açısından daha iyi lokasyonlar gibi avantajlarımız söz konusu. Belirli bir kesimin üstünde alıcılar hedef kitlemiz ancak geçmişte bazı özel sektörlere yönelik olarak da projeler ürettik. Örneğin Esentepe’de doktorlara özel iki projemiz yapıldı. Yine içinde iki tane laboratuvar bulunuyor. Bu projemizin hemen üstünde Onix’i yaptık. Bu projemiz de hem doktor hem diş hekimi hem de ticaretle uğraşanlar için ofisleri içeren karma bir projemizdi. Bir diğer projemiz olan Opus ta karma bir projemizdi. Yani proje bazlı değişkenlik gösteren ama kendi içinde çözümlere ulaşan ve tercih edilen projeler üretiyoruz.

Yapımı devam eden projeleriniz?

Yapımı devam eden Nilüferköy’de bir merkez projemiz var. O bölgede firmamız için iki katlı, bahçeli bir merkez inşa etmek istedik. Şu anki merkezimizde 15-16 yıldır hizmet veriyoruz. Biraz daha ilgilendiğimiz bölgelere yakın bir bölge olduğu için Nilüferköy’de kendimize bir merkez oluşturuyoruz. Bunun yanı sıra yeni projelerimiz arasında Göynüklü bölgesinde yer alan Olea Göynüklü Evleri adında özel bir proje ürettik. Bu projemiz, 17 bağımsız bölümden oluşuyor. Bu yapıların beş tanesi tek katlı, yüzme havuzlu, yaklaşık 850 m2’lik arsa içerisinde şekilde yer alıyor. Yine ayrıca müştemilatı yine aşağıda, ayrı bir katta olan ve onun altında da yine kapalı otoparkı olan yapılar bunlar. İkiz dubleks olarak tabir ettiğimiz, altı adetten oluşan üç adet yapımız da mevcut. Bunların tam ortasında yüzme havuzu ve sosyal tesisi bulunuyor. Yine bu yapıların altında altı tane ikiz bahçeli ev tabir ettiğimiz, altları kapalı otoparklı, dairelerin sağında ve solunda kendilerine ait bahçeleri olan yapılarımız mevcut. 17 bağımsız bölümümüzün tamamı deniz manzaralı olarak inşa edilecek. Bu projemiz şu anda ruhsat aşamasında bulunuyor.

Firma olarak hedefleriniz nelerdir?

Biz 1999 yılında Evke Yapı olarak kurulduk ancak inşaat ve mimarlık işleri ile yetinmedik. 2010 yılından bu yana bir restoran işletmemiz mevcut. Bunun dışında Elce Davet, Tasarım ve Dijital Baskı firmamız 15 yıldır hizmet veriyor ve çok ciddi işler yapıyor. Aynı zamanda kızım ve oğlumun ortak olduğu mimarlık, iç mimarlık ve dekorasyon üzerine bir firmamız mevcut. Son 5 yıldır Olea Markası ile gıda içecek pazarlama alanında çalışıyoruz. Hemen ardından İznik Köyü kıyısında, Heceler Köyü’nün altında kurduğumuz Evke – Akbaş Olea Zeytinyağı Sıkım Tesisimiz ile hizmet vermeye başladık. Ekim ayından itibaren beşinci sezonumuzu yaşayacağız. Toplamda altı şirketle yolumuza devam ediyoruz. En önemli hedefimiz, şimdiye kadar yaptığımız önemli işlerin devamını sağlamak ve daha da büyütmek, belki farklı noktalarda, farklı açılımlarla devam etmek.

İnşaat sektörünün yaşadığı sorunlar nelerdir?

İnşaat sektörü şu anda finansmana rahat bir şekilde ulaşamıyor. Şirketlerin kredibiliteleri piyasa şartlarına göre çok azaldı. Şu anda ne yazık ki inşaat, en riskli sektörlerden biri olarak görülüyor. İnşaat firmalarının hem konut kredisi anlamında müşterilerine bir finansman olanağı sağlayamaması hem de kendi ihtiyaçlarını bu finansman destekleri ile karşılayamaması ile birlikte piyasa belirli problemler yaşıyor. Burada yalnızca finansman değil malzeme fiyatlarındaki olağanüstü artışlar hala daha devam ediyor. Malzeme alımlarında peşin alımlar öne sürülmeye başlandı. Aynı zamanda güven sorunu yaşanmaya başlandı. İşçilik ve maliyetler çok yükseldi. Ne yazık ki inşaat sektöründe çalışanlar arasında bir ücret dengesi kalmadı. Tüm bu sorunlarla birlikte sıkıntılı günler yaşadığımızı söyleyebilirim. Aynı zamanda yaşanan enflasyonist baskı ve faiz baskısı bizi çok etkiliyor. Bazı kesimler, parası olanlar gider bankaya parasını faize yatırır ve faizle geçinir ancak yarın öbür gün yüksek faizler bittiği zaman gelip o parayla konut alamaz. Bunu biz yıllarca gördük. Daha önceki krizlerde de benzer durumlar yaşandı. Böyle zamanlarda yatırımcıların hesabına uyuyorsa evlerini alıp oturmaları daha sağlıklı bir yatırım oluyor.

Gayrimenkulü diğer yatırım araçlarına göre daha avantajlı kılan noktalar nelerdir?

Gayrimenkul yatırımlarına herkes kira getirisi açısından bakıyor ancak bu değerleme sistemi şu anda çöktü. Yani şu anda bir yerin kira getirisine göre değerleme yapılmıyor. Bazı kiralar çok düşük kaldı, bazı kiralar çok yüksek. Mülkün değerini buradan tespit etme şansı olmuyor. Bizler, yeri geldiğinde gayrimenkul değerleme firmalarından destek alarak belirli mülklerdeki değerlemeyi onlara ekspertiz raporları ile yaptırıyoruz. Bu şekilde doğru tespit ve müşterilere doğru fiyat politikaları sunmak her zaman doğru yaklaşımdır. Bence her zaman için gayrimenkul yatırım aracıdır. Altının sürekli yükseldiği bu ortamda bence altını olan, ihtiyacı olan bir mülkle değişip, altının getirisi ile bu getiriyi kıyaslasın, altı ay içerisinde farkı görecektir.

Gayrimenkul yatırımcıları konut – ofis, vs. alırken nelere dikkat etmeli?

Burada firma seçimi önemli. İnsanlar artık yalnızca ince yapıya bakmıyorlar. Son zamanlarda artık herkes ince işleri bozup, tekrar yapıyor. Bu büyük bir zarar aslında ekonomimize. Bunu istemediğimiz için artık projelerimizi ince işlerine girmeden teslim ediyoruz. Burada kaba inşaatın hangi zemin şartlarında, hangi usullerle, hangi beton sınıfıyla, hangi demir kullanılarak yapıldığının belgelenmesi artık daha önemli. Önümüzde bir deprem gerçeği var. Bu gerçek hepimizi ayrı ayrı etkileyecek. Bence müşteri bölgesel anlamda zemini inceleyerek satın alma yapmalı. Bursa’nın bütün jeolojik etütleri hazır. Artık belediyenize müracaat edip, evimin bulunduğu yerin jeolojik etüdü nasıl diye sorabiliyorsunuz. Bu da yapılamıyorsa müteahhidin yaptığı zemin raporlarını hazırlayan mühendisten de bilgi alabilirsiniz. İnsanların artık daha çok bunlarla ilgilenmesi gerekiyor.

Konut – ofis alıcılarının, yatırımcılarının beklentileri ne yönde değişiyor? İnşaat firmalarından artık neler talep ediliyor?

Aile yapılarının biraz daha küçülmeye gitmesi dairelerde de küçülmeyi getiriyor. Kimilerine de çok büyük daireler yetmiyor. Bu tamamen taleple ilgili bir konu. Ancak artık Almanya’da görülen 30-50 m2’ler arasında değişen ve 1+1, 1+0 diye tabir edilen daire tipleri, bizden sonraki nesillerin daha rahat ulaşabilecekleri, hayatı mali açıdan da kolaylaştıracak projeler. Bence önümüzdeki dönemlerde daha fazla değer kazanacak ve tercih edilecektir. İnsanlar artık havuzlu, bahçeli gibi masrafı çok ve temizliği zor olan yapılar yerine bu şekilde evleri talep ediyorlar. Benim önümüzdeki yıllar için öngördüğüm ev tipleri biraz daha küçük ve her yere ulaşımı daha rahat olanlar daha fazla rağbet görecek.

Yerel yönetimlerde de oldukça tecrübeli bir isimsiniz. Bursa, imar ve şehircilikte nasıl bir yol haritası izlemeli sizce?

Şu anda devam etmesine rağmen aktif olan çevre düzen planı 2020 diye geçer ancak 1998 yılında yapılmış bir plan. Bu planın taşıdığı kurallar ve notlar çerçevesinde uygulanan bir plan. Gelmişiz 2025 yılına, 2024’tü 2050’ye çıkardılar 25 yıl sonrasının planını. Şu anda çok ciddi anlamda ihtiyaç tespiti yapılmalı. Sanayi, konut, lojistik gibi konular bizim zamanımızda da ihtiyaçtı, şimdi de ihtiyaç. Bunların yerlerini belirleyerek, bu yüz binlik planın içerisine koyarak bir an önce bu bizim imar yasamızın hayata geçirilmesi gerekiyor. Her şeyi imar planlarına, kanunlara uygun ancak genişleme alanlarını Bursa’ya vermelisiniz ki şehir kendi yolunu çizebilsin. Tabi 100 binlik plan ortaya çıktıktan sonra 25 bin, 5 bin ve binlik imar planları ile birlikte hızlı hareket edilmesi gerekiyor.

Çeşitli STK’larda görevler aldınız, son dönemde RUMELİSİAD’a büyük ivme kattınız. Bu görevlerle ilgili değerlendirmeleriniz?

Göreve geldiğimiz günden bu yana çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Şu anda 322 yeni üyeye ulaştık. Yeni üye çalışmalarımız da devam ediyor. Üyelerimizin 60 binden fazla çalışanı ve 122 farklı ülkeye ihracat hacmi var. Üyelerimiz 36 farklı sektörde hizmet veriyorlar ve ciddi bir ticaret hacmimiz var. Esas amacımız Balkanlar’la ve artık dünya ile ticari ve kültürel ilişkilerimizi geliştirmek, Bursamızda yaşayan Rumeli kökenli vatandaşlarımızın, üyelerimizin bu konudaki aktivitelerini planlı bir şekilde ileriye doğru taşımaktır. Hem kültürel anlamda hem de ticari anlamda yatırımlarımızın da Balkanlar’da devam etmesini sağlamak. Yavru Vatan’a da faaliyetlerimizle sahip çıkıyoruz. RUMELİSİAD bir bütün. Tüm üyelerimize yakın olup, hep birlikte çalışmaya gayret ediyoruz.

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!
banner100
13°
az bulutlu
banner62
banner89