banner94

banner77

banner69

banner88

Depremde çatılar 'hayati' önem taşıyor

Yavuz: Depremde sağlam çatılar hayat kurtarır

GÜNDEM 25.04.2013, 13:23 25.04.2013, 13:23
Depremde çatılar 'hayati' önem taşıyor
banner66

Türkiye’deki 81 ilin 55’inin birinci derece deprem bölgesinde olduğunu ve nüfusun yüzde 95’inin deprem tehdidi altında olduğuna dikkat çeken ÇATIDER Yönetim Kurulu Başkanı M. Nazım Yavuz, “Depremde sağlam çatılar hayat kurtarır” dedi.



Türkiye’nin depremselliğine farklı bir bakış açısı ile bakarak ‘çatı’ konusuna değinen M. Nazım Yavuz, çatıların sağlıklı bir şekilde oluşturulmasının birçok fayda sağlayacağını söyledi. Çatıların deprem sırasında yıkılmaması için doğru bir uygulama yapılması gerektiğini ifade eden Yavuz, “Çatıların yapıda depremi en çok hisseden kısımlar olması sebebi ile deprem anında güvende olabilmemiz için yapıların temelden çatıya kadar her bölümünün dikkatli projelendirilmesi ve inşa edilmesi gerekiyor” diye konuştu.



Çatı elemanlarının duvarlarla bağlantılarının da doğru şekilde yapılmasının önemine dikkat çeken Yavuz, “Deprem sırasında kalkan duvarların devrilmeleri ya da en azından sıva parçalarının düşmesi sık görülen bir durum. Bu da zaten panik halinde olan kişilerin üstlerine yıkılan ya da düşen parçalar nedeniyle can kaybına yol açabiliyor. Bu noktada mimarların çatıları uygun malzeme ve doğru montajla, yıkılmayacak şekilde tasarlamaları hayati önem taşıyor” şeklinde konuştu.



“BİNALARDA ÇATI YALITIMI EN AZ CEPHE KADAR ÖNEMLİ”



Yeni Yapı Denetimi Kanunu ile 1 Ocak 2011 tarihinden itibaren yeni yapılacak tüm binalara ısı yalıtımı zorunluluğu getirildiğini hatırlayan M. Nazım Yavuz, yalıtımda çatının önemine dikkat çekerek, “
Binalardaki çatı yalıtımı en az cephe yalıtımı kadar önemli. Hatta cephe yalıtımlarının tam anlamıyla performans sağlayabilmesi ancak çatıların yalıtımlı olmasına bağlı. Bir binanın yalıtımlı bir çatıya sahip olması demek öncelikle enerji tasarrufu demek. Isınan hava yükseldiği için binalar en çok çatılardan enerji kaybeder. Yalıtımı olmayan çatılar, binaların kat adetlerine bağlı olarak ortalama yüzde 20 ila yüzde 30 aralığında bazen de daha fazla enerji israfına neden olur. Bu da kış aylarında yakıt faturalarının ve yaz aylarında soğutma amacıyla harcadığımız elektrik enerjisinden kaynaklanan elektrik faturalarının gereksiz yere artması anlamına geliyor” ifadelerini kullandı. 



“TÜRKİYE’DE ÇATILAR ATIL ALANLAR OLARAK GÖRÜLÜYOR”



Kentsel dönüşüm ile inşaat sektörünün ivme kazanmasının çatı sektörünü de hareketlendireceğini ifade eden Yavuz, Türkiye’de çatıların kullanılmayan, atıl alanlar olarak görüldüğünü, bu durumun nedeninin ise mevzuat gereği çatılarda kullanıma uygun eğime izin verilmemesi olduğunu açıkladı. Çatıların genellikle arka plana atıldığının altını çizen Yavuz, konuşmasını şöyle sürdürdü:



“Ülkemizde maalesef çatılar binaların en özensiz kısımları. Yalıtımları yok, standartlara uygun olmayan malzemeler kullanılabiliyor, işçilikte sorunlar var, çatı araları depo veya tehlikeli atıkların depolandığı alanlar olarak kullanılıyor. Dışarıdan bakıldığında bu unsurlar görülmediği için bugüne kadar çok da önemsenmedi. Zaten mevcut tablo ve rakamlar bu durumu açıkça gözler önüne seriyor. Bu noktada kentsel dönüşüm çok önemli bir fırsat. Kentsel dönüşüm projelerinde çatı aralarının kullanılması sağlanırsa aslında çok büyük metrekarelerde yeni yaşam alanları da üretilmiş olacak. Manzarası ve ferahlığı ile bir çatı katının değerini diğer katların vermesi mümkün değil aslında, ama bugüne kadar binanın göz ardı edilen kısmı olduğu için çatı denince aklımıza; akıntı, rutubet, yazın sıcaktan bunalma, fırtınada uçmaları, kar yükü altında çökmeleri gibi sorunlar geliyor. Kentsel dönüşüm sürecinde doğru planlama ile doğru çatı projeleri geliştirilirse çatılarla ilgili algı da düzelecek” ifadelerini kullandı.
 

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!
banner100
22°
kapalı
banner61
banner62
banner89