Banyo ve mutfakta çıta giderek yükseliyor
2025 yılı itibariyle banyo ve mutfak mobilyalarında öne çıkan trendler sadece estetik değil; fonksiyonellik, sürdürülebilirlik, akıllı sistemler ve kullanıcıya özel çözümler üzerine kurulu. Sektörün önde gelen temsilcileri; doğal yüzeylerin, akıllı aydınlatmaların, çevre dostu malzemelerin ve modüler sistemlerin ön plana çıktığını belirtiyor.
Türk firmaları, üretim gücü, tasarım kalitesi ve hız avantajıyla global pazarda her geçen yıl daha çok öne çıkıyor. Ancak uzmanlara göre tüketicilerin dikkat etmesi gereken noktalar da var: planlama hataları, malzeme kalitesini göz ardı etmek ve estetik ile işlevsellik dengesini kuramamak hâlâ yaygın hatalar arasında yer alıyor.
Gelişen teknoloji ve değişen yaşam tarzlarıyla birlikte, evlerin en önemli alanları haline gelen banyo ve mutfaklara bakış da köklü bir değişim yaşıyor. Tüketiciler artık yalnızca estetik değil; fonksiyonellik, sürdürülebilirlik ve teknolojiyle uyumlu çözümleri de ön planda tutuyor. Sektör temsilcileri, 2025 yılı itibariyle doğallık, sade tasarımlar, akıllı sistemler ve çevreye duyarlı üretim modellerinin öne çıkacağına dikkat çekiyor.

Cem Kaleli: “Türkiye banyo ve mutfak sektöründe dünya pazarında güçlü bir oyuncu”
Numan Kaleli A.Ş. & Mobika A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Cem Kaleli, sektörün gelişimi, tüketici alışkanlıklarındaki değişim ve geleceğin trendleri üzerine değerlendirmelerde bulundu. Cem Kaleli, Numan Kaleli A.Ş.’nin Marmara bölgesinde güçlü bayi ağıyla seramik, banyo, mutfak, kapı ve tesisat malzemeleri satışında uzun yıllardır faaliyet gösterdiğini belirtti. Farklı markaların seçkin ürünlerini müşterilerle buluşturduklarını, Mobika A.Ş. markasıyla da mutfak, banyo ve kapı ürünlerini hem yurt içi hem yurt dışı pazarlara ulaştırdıklarını ifade eden Kaleli, “Kaliteli ürün, güvenilir hizmet ve müşteri memnuniyeti odaklı yaklaşımımızla sektörde 50 yılı aşkın süredir varlığımızı sürdürüyoruz” dedi.
Tüketici tercihlerini değerlendiren Kaleli, son yıllarda fonksiyonellik kadar tasarıma verilen önemin arttığını vurguladı. 2025 yılı itibariyle özellikle mat yüzeylerin, soft renk tonlarının, minimal çizgilere sahip dolapların ve taş görünümlü seramiklerin öne çıktığını belirterek, “Kullanıcılar artık hem estetik hem de dayanıklılığı aynı üründe arıyor” sözleriyle tüketici tercihlerindeki değişimi özetledi. Sürdürülebilirlik konusunda da önemli adımlar atan şirket, üretimde geri dönüştürülebilir malzemelerin kullanımına ağırlık veriyor. Kaleli, “Su ve enerji tasarrufu sağlayan çözümler ile karbon ayak izimizi azaltmaya yönelik yatırımlar yapıyoruz. Uzun ömürlü ürün tasarımıyla sürdürülebilirliği yalnızca üretim aşamasında değil, ürünlerin kullanım ömründe de destekliyoruz” ifadelerini kullandı.
Global pazarla karşılaştırıldığında Türkiye’nin banyo ve mutfak sektöründe ciddi bir rekabet gücüne sahip olduğunu dile getiren Kaleli, özellikle Avrupa ve Orta Doğu ülkelerine yapılan ihracatların bu potansiyeli ortaya koyduğunu söyledi. Akıllı ev sistemlerine entegre ürünlerin de gündemlerinde olduğunu vurgulayan Kaleli, “Akıllı bataryalar, sensörlü klozetler ve entegre aydınlatma sistemine sahip dolaplar gibi ürünlerde markalarla iş birliği yapıyor, kullanıcı deneyimini artıracak çözümler geliştiriyoruz” dedi. Tüketicilerin banyo ya da mutfak yenilemelerinde en sık yaptığı hatalara da dikkat çeken Kaleli, yalnızca görsele odaklanıp kalite ve kullanım kolaylığını geri plana atmanın yanlış olduğunu ifade ederken ayrıca ölçü ve alan planlaması yapılmadan alınan ürünlerin montaj sırasında ciddi problemler yarattığını hatırlattı. Uygun fiyatlı ama kaliteli ürün arayışında olanlara da önerilerde bulunan Kaleli, “Kaliteli ürün her zaman en pahalı ürün değildir. Garanti, servis ve yedek parça hizmetlerini sorgulamak gerekir. Uzun vadede dayanıklı, fonksiyonel ve garanti kapsamı güçlü ürünleri tercih etmek faydalı olacaktır” şeklinde konuştu.
Türkiye’de üretilen banyo ve mutfak ürünlerinin uluslararası pazarlardaki rekabet gücüne de değinen Kaleli, “Türk üreticileri kalite, tasarım ve fiyat avantajıyla dünya pazarında ciddi bir üstünlük elde ediyor. Özellikle Avrupa standartlarında üretim yapan firmaların sayısındaki artış, Türkiye’yi global pazarda daha güçlü bir oyuncu haline getiriyor” değerlendirmesinde bulundu. Sektörün geleceğine dair hedeflerini de paylaşan Cem Kaleli, “Banyo ve mutfak sektörü, insanların yaşam kalitesini doğrudan etkileyen alanlardan biri. Biz de hem yurt içinde hem de yurt dışında daha fazla proje geliştirmeyi, sürdürülebilirlik odaklı çözümler sunmayı hedefliyoruz” diyerek sözlerini noktaladı.

Ayşe Arat Kamburoğlu – Plonte Kapı & Mutfak Kurucusu
Uzun yıllara dayanan mimari tasarım ve uygulama deneyimimi üretimle birleştirerek Plonte’yi kuran Ayşe Arat Kamburoğlu, kapı ve mutfak üretimi yapıyor, konut projeleri ve müteahhit firmalara toplu üretim desteği sağlıyor. Tasarım süreçlerinde yapay zekayı aktif şekilde kullanan Kamburoğlu, müşteriye özel ve sürdürülebilir çözümler ürettiklerini belirtti. Kamburoğlu, “Artık kullanıcılar yalnızca estetiğe değil, işlevsellik ve uzun ömre önem veriyor. 2025 trendleri; doğallık, yalın çizgiler ve akıllı çözümler. Mat yüzeyler, doğal ahşap dokular ve taş desenli tezgahlar revaçta. Tasarım sürecinde yapay zeka sayesinde alternatifli çözümler sunabiliyoruz. Üretimde geri dönüştürülebilir malzemeler kullanıyor, suya ve neme dayanıklı çevre dostu paneller tercih ediyoruz. Enerji tasarruflu aydınlatma ve donanımlar da koleksiyonlarımızda yer alıyor. Hem doğaya hem kullanıcının bütçesine saygı gösteriyoruz” dedi.
Türkiye’nin Global Rekabet Gücü:
Plonte olarak hedeflerinin uluslararası arenada da isimlerini duyurmak olduğunu söyleyen Kamburoğlu’na göre; Türkiye artık tasarım ve üretim teknolojileriyle global ölçekte rekabet edebiliyor. Yerli üreticiler özel ölçü, kişiselleştirme ve hızlı teslimat konularında esnek ve çözüm odaklı. Türkiye ürünleri kalite, tasarım ve fiyat avantajıyla global pazarda oldukça rekabetçi. Tüketicilere tavsiyelerde bulunan Kamburoğlu, “Banyo ve mutfak yenilemesinde en sık yapılan hata, ihtiyaç ve kullanım alışkanlıklarını doğru analiz etmeden estetiğe öncelik vermek. Malzeme kalitesi ve işçilik göz ardı edilmemeli. Uygun fiyatlı ama kaliteli ürün arayanlara önerim; güvenilir markaları tercih etmek ve gereksiz detaylardan kaçınmak. Plonte olarak, kaliteyi ve teknolojiyi uygun fiyatla sunuyoruz. Garanti süresi, servis ve yedek parça desteği kritik. Tüm ürünlerimizde kapsamlı garanti ve satış sonrası destek sunuyoruz. İyi planlanmış ürün seçimi hem bütçeyi korur hem yaşam kalitesini artırır” şeklinde konuştu.

Levent Kara – Merze Mobilya Tasarım A.Ş. Proje Direktörü
30 yıldır yapı malzemeleri ve mobilya sektöründe kazandığı tecrübeyle Merze Mobilya Tasarım’da proje direktörü olarak görev yapan Levent Kara, Nilüfer Başköy’de, 47.000 m² kapalı alana sahip olan fabrikalarında modern makine parkuru ve deneyimli kadroları ile aylık 7.500 banyo dolabı, 500 mutfak dolabı ve 7.500 kapı üretim kapasitesine sahip olduklarını, ayrıca proje işlerde portmanto ve giyinme odası gibi özel çözümler de sunduklarını söyledi. Modern, klasik, vintage ve luxury çizgilerle farklı zevklere hitap ettiklerini söyleyen Kara, “Koleksiyonlarımız; Pierre Cardin lisanslı ürünler, kendi markalarımız Biani ve Bagnoli ile hem lüks hem ekonomik segmentleri kapsıyor. Standart katalogda 1000’in üzerinde banyo dolabı modeli, 40’ın üzerinde kapı ve 12 farklı mutfak modüler tasarımı sunuyoruz” dedi.
Tüketici Tercihlerinde Değişimler:
Kara, “Tüketiciler artık yalnızca estetik değil, fonksiyonellik, sürdürülebilirlik ve kişiselleştirilmiş çözümler arıyor. Minimalist ve sade tasarımlar, açık plan mutfaklar, gizli saklama alanları ve cesur renkler öne çıkıyor. Modüler sistemler kullanım kolaylığı ve alan verimliliği sağlıyor” ifadelerini kullandı.
Kullanıcıların sıkça yaptıkları hatalara değinen Kara, “Küçük banyoya büyük dolap, dar mutfağa ada tezgah gibi planlama hataları sık görülüyor. Moda odaklı seçimler uzun vadede sorun yaratabiliyor. Uygun fiyatlı ama kaliteli ürün isteyenlere önerimiz; ihtiyaçlarını net belirleyip, gereksiz ekstralardan kaçınmaları ve güvenilir markalara yönelmeleri. Ürünün malzeme kalitesi, suya dayanıklılığı, menteşe ve ray sistemleri, garanti süresi ve kapsamı mutlaka kontrol edilmeli. Minimum 2 yıl garanti ve montaj dahil hizmet tercih edilmelidir” şeklinde tavsiyelerde bulundu.Kara, “Türk banyo ve mutfak sektörü, üretim kapasitesi, tasarım gücü ve coğrafi avantajları sayesinde uluslararası pazarda hızla rekabetçi hâle geliyor. Yüksek üretim kapasitesi, esnek sipariş çözümleri ve fiyat-performans dengesi Türk firmalarının öne çıkan yönleri. Son yıllarda tasarım kimliğimizi de güçlendirerek global ölçekte tanınır hale geliyoruz” dedi.

Mustafa Solak – Edessa Mobilya Yönetim Kurulu Başkanı
Mobilya ve iç mekân tasarımında kaliteyi ve estetiği buluşturan Mustafa Solak, 2003 yılından bu yana sektöre kazandırdığı markalarla adından söz ettiriyor. Mazhar Mobilya, Queens Mutfak, Omessa Kapak, Edessa Mobilya ve Edessa Global markalarıyla büyümesini sürdüren Solak, bugün hem Türkiye’de hem de uluslararası pazarda güçlü bir oyuncu konumunda.Banyo ve mutfak sektöründe son yıllarda gözlemlenen değişimleri anlatan Solak, “Tüketiciler artık işlevselliği, sürdürülebilirliği ve teknolojiyi önemsiyor. Doğal renkler, mat yüzeyler, dokulu malzemeler ve sade hatlar öne çıkıyor. Kompakt alanlara uygun akıllı çözümler, modüler sistemler ve entegre aydınlatmalar ise en çok talep edilen yenilikler arasında” dedi.
“Formaldehit emisyonu düşük malzemeler, geri dönüştürülebilir komponentler ve enerji verimli makineler kullanıyoruz. Ayrıca su tasarrufu sağlayan lavabo ve batarya çözümleriyle sürdürülebilirliği ürünlerimize entegre ediyoruz” diyen Solak, “Dokunmatik açılıp kapanabilen, antibakteriyel yüzeylere ve çizilmeye dayanıklı yapıya sahip bu sistem, akıllı mutfak asistanlarıyla entegre çalışıyor. Estetik ile teknolojiyi bir araya getiren farklı bir ürün oldu. Diğer yandan Wi-Fi ve Bluetooth destekli mutfak aydınlatmaları, dijital kontrol panelli davlumbaz sistemleri ve sensörlü musluklarla akıllı evlere uyum sağlıyoruz. Ayrıca kullanıcıların cep telefonu üzerinden kontrol edebileceği uygulama destekli çözümler geliştiriyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Türkiye’nin üretim gücü global pazarda büyük avantaj”
Türkiye’nin banyo ve mutfak sektöründeki yerini değerlendiren Solak, rekabet avantajlarına dikkat çekti: “Üretim gücümüz, maliyet avantajımız ve hızlı teslimat kabiliyetimizle Avrupa ve Orta Doğu’da rekabetçi konumdayız. Ancak marka değeri ve inovasyon açısından hâlâ gelişime ihtiyacımız var. Markalaşma ve lojistik ağlarımızı daha da geliştirerek global pazardaki payımızı artırabiliriz” şeklinde konuştu.
“Ölçü almadan seçim yapmak en sık yapılan hata”
Tüketicilerin mutfak veya banyo yenilemesi sırasında yaptığı hatalara değinen Solak, “En sık yapılan hatalar arasında ölçü almadan model seçmek, kalite yerine sadece fiyata odaklanmak ve kullanım alışkanlıklarını göz ardı etmek yer alıyor. Profesyonel destek alınmadan yapılan projeler genellikle beklentiyi karşılamıyor. Bunun yanı sıra markadan önce hammaddenin, menteşe kalitesinin ve kenar bantlamasının kontrol edilmesi gerekir. Yerli üretim yapan, garanti ve servis desteği sağlayan firmalar tercih edilmeli. Minimalist tasarımlar ise hem ekonomik hem de estetik çözümler sunar” diyerek sözlerini noktaladı.

Osman Ergene - Ergene Mobilya Kurucu Ortağı
1983 yılında Yozgat’ın Akdağmadeni ilçesinde bir ağaç biçme atölyesi olarak kurulan Ergenekon Mobilya, bugün Bursa Kayapa Sanayi Bölgesi’nde 5000 m² kapalı alanda faaliyetlerini sürdürüyor. Dört kardeşin ortaklığıyla büyüyen aile şirketi, iç mekân mobilyaları, iç oda kapıları ve mutfak dolapları üretiminde hem yurt içi hem de yurt dışında özel projelere imza atıyor. Son yıllarda tüketici tercihlerinin değiştiğine dikkat çeken Osman Ergene, “Artık fonksiyonellik ve estetik bir arada aranıyor. Modüler sistemler, akıllı depolama çözümleri ve kişiselleştirilmiş tasarımlar öne çıkıyor. 2025 trendlerinde mutfaklarda mat yüzeyler, doğal tonlar, lake kaplamalar ve soft ahşap renkleri ön plana çıkarken; banyolarda sade çizgiler, büyük ebatlı seramikler ve mat siyah armatürler tercih ediliyor. Biz de Ergene Mobilya olarak, enerji verimliliğini artırmak için LED aydınlatma sistemleri, düşük tüketimli makineler kullanarak ve üretim fazlası malzemelerin geri dönüşümünü önemsiyoruz. Akıllı mutfak sistemleri ve uzun ömürlü modüler yapılar sayesinde hem kullanıcı deneyimini iyileştiriyor hem de kaynak israfını azaltıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Türk firmaları artık trend belirliyor”
Türkiye’nin global pazardaki konumunu değerlendiren Ergene, “Türk mobilya sektörü sadece uygulayıcı değil, artık trend belirleyen bir noktaya geldi. Güçlü üretim altyapımız, esnek tasarım kabiliyetimiz ve rekabetçi fiyat avantajımızla Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’da tercih edilen bir ülke konumundayız. Ancak markalaşma, dijitalleşme ve sürdürülebilirlik yatırımlarını artırmamız hâlâ önemli. Son 10 yılda teknolojiye, tasarıma ve üretime yapılan yatırımlarla Türk firmaları dünya standartlarında ürünler ortaya koyuyor. Estetik, özelleştirme ve esnek üretim kabiliyetimiz Avrupa’ya kıyasla daha avantajlı. Türkiye artık sadece üretim yapan değil, çözüm sunan bir oyuncu olarak uluslararası pazarda yerini güçlendiriyor” şeklinde konuştu.
Tüketicilerin banyo ve mutfak yenilemelerinde sık yaptığı hataları sıralayan Ergene, “Genellikle sadece görselliğe bakılıyor, alanın ölçüleri ve kullanım alışkanlıkları göz ardı ediliyor. Ucuz malzeme tercih edilmesi de ciddi bir hata. Su ve nemle temas eden alanlarda dayanıklı ve kaliteli malzeme seçimi çok kritik. Anlık trendlere kapılmak da ileride kullanışsızlık yaratıyor. Profesyonel destek almak bu sürecin daha sağlıklı ilerlemesini sağlar. Her ürün grubunda hem ekonomik hem de kaliteli seçenek bulunabilir. Önemli olan ihtiyaçların doğru analiz edilmesidir. Fonksiyonelliği yüksek, sade tasarımlar maliyeti düşürürken uzun ömürlü kullanım sağlar. Yerli üretim tercih edilirse hem kalite korunur hem de bütçe dostu çözümler elde edilir. Mobilya ve banyo gibi uzun ömürlü ürünlerde malzeme kalitesi, işçilik ve satış sonrası hizmet öncelikli olmalı. Biz servis ve yedek parça konusunda uzun süreli destek sağlıyoruz. Ürün ömrü boyunca müşterimizin yanında olmak bizim için bir öncelik” diyerek kullanıcılara tavsiyelerde bulundu.

Yunus Güner Düzel - WD Group Yönetim Kurulu Başkanı
Mobilya sektöründe özellikle otel mobilyaları alanında uzmanlaşmış köklü kuruluşlardan WD Group, hem Türkiye’de hem de uluslararası pazarda güçlü adımlarla büyümeye devam ediyor. Firmanın temellerinin uzun yıllara dayanan bir tecrübeyle atıldığını belirten Yunus Güner Düzel, şirketin sadece üretim yapan bir marka değil, aynı zamanda estetik ve fonksiyonelliği bir araya getiren yaşam alanları sunmayı hedefleyen bir çözüm ortağı olduğunu vurguladı.
Son yıllarda tüketici tercihlerinin hızla değiştiğini söyleyen Düzel, özellikle banyo ve mutfak mobilyalarında minimalist tasarımların, doğal dokuların ve akıllı teknolojilerin öne çıktığını belirtti. Tüzel, “Artık tüketiciler fonksiyonelliğin yanı sıra özgün ve kişiselleştirilmiş ürünler talep ediyor. 2025 yılı itibariyle akıllı teknolojilerin daha fazla entegre edildiği mutfak ve banyo çözümleri öne çıkacak. Sensörlü armatürler, dokunmatik yüzeyler, enerji verimliliği yüksek cihazlar ve çevre dostu malzemeler tüketicilerin öncelikleri arasında. Biz de WD Group olarak bu beklentileri karşılamak için tasarım ve üretim süreçlerimizi sürekli yeniliyoruz. Ahşap bileşenlerde sürdürülebilir orman yönetimi sertifikalı tedarikçileri tercih ediyoruz. Döşemelik kumaşlarımızda geri dönüştürülmüş iplikler kullanıyoruz. Üretim tesislerimizde düşük enerji tüketimli makineler, su bazlı boyalar ve minimum atık prensibine dayalı dijital sistemler kullanıyoruz. Ayrıca ürün geliştirme süreçlerimizde LED aydınlatmalar, su tasarruflu donanımlar ve akıllı kontrol sistemleri gibi çevre dostu çözümleri entegre ediyoruz” dedi.
Akıllı yaşam çözümlerine odaklandıklarını da belirten Tüzel, “Mutfak ve banyo alanlarında akıllı sistemlerle uyumlu ürünler geliştiriyoruz. Hareket sensörlü aydınlatmalar, otomatik açılır depolama sistemleri, dokunmatik paneller ve su tasarruflu akıllı armatürler bunlardan bazıları. Hatta su sızıntısını algılayarak otomatik kesme yapan sistemler üzerine de çalışıyoruz. Amacımız teknolojiyi yalnızca lüks projeler için değil, tüm yaşam alanları için erişilebilir hale getirmek” dedi. Türkiye’nin banyo ve mutfak ürünlerinde uluslararası pazardaki konumunu değerlendiren Düzel, “Türkiye artık global pazarda sadece üretici değil, tasarım ve çözüm sunan bir oyuncudur. Malzeme kalitesi, işçilik, sürdürülebilirlik ve fiyat avantajıyla ürünlerimiz ciddi bir rekabet gücüne sahip. Bundan sonraki süreçte Ar-Ge, dijitalleşme ve tasarım yatırımlarıyla bu başarıyı daha da ileriye taşıyacağımıza inanıyorum. Biz de WD Group olarak, uluslararası projelerde Türk markalarının gücünü artırmayı hedefliyoruz.” diyerek iddialı mesajlar verdi.

