banner94

banner77

banner69

banner88

Yalıtımla 9 milyar dolar tasarruf

Isı, su, ses ve yangın yalıtımı olmak üzere 4 ana branştan oluşan yalıtım sektörü, doğru uygulandığı takdirde, çağımızın en önemli ihtiyaçlarından biri olan enerji konusunda ciddi bir tasarruf sağlıyor.

YAPI MALZEMELERİ 20.01.2021, 14:47 20.01.2021, 14:54
Yalıtımla 9 milyar dolar tasarruf
banner66

Dünyadaki enerji kaynaklarının hızla tükenmesine ve enerjide dışarı bağımlı olmamıza rağmen yalıtım ve sağladığı tasarruf konusunda yeterli seviyede değiliz. Enerji maliyetinin 60 milyar dolar olduğu ülkemizde yapılacak yalıtımlarla elde edilecek tasarruf 9 milyar doları buluyor. Yerli ürünlerimizin de uluslararası arenada boy göstermeye başladığı ve sektörde lider oyuncular yetiştirmeye başladığımız günümüzde, aile ve ülke bütçesi adına yalıtımın önemi giderek artıyor.

İZODER Yönetim Kurulu Başkanı Levent Gökçe

2018 yılında hizmetler ve yardımcı malzemeler dahil ısı yalıtımı pazarının büyüklüğü 12 milyar TL, su yalıtımı pazarının büyüklüğü 7.6 milyar TL seviyesinde gerçekleşti. Aynı zamanda ses ve yangın yalıtımı ürünlerini de eklediğimizde yalıtım sektörünün büyüklüğü bu rakamların çok üzerindedir. Türkiye’de 17,5 milyon metreküp ısı yatılım ürünlerinin yüzde 90’ı binaların yalıtımında, kalanı ise tesisat yalıtımında kullanıldı. Türkiye ile benzer bir oranın söz konusu olduğu AB’de ise binalarda kullanım yüzde 88 seviyesinde.

Binalarda enerji verimliliğinin ısı yalıtımıyla başlar. Ülke olarak binalarımızda enerji verimliliği hedeflerine ulaşmak için tüm imkanlara sahibiz. Özellikle ekonomik, sosyal hedeflerimiz ve çevre kirliliğinini önlemek için enerji verimliliği konusunda gerekli adımları atmak, öncelikli sorumluluğumuz olmalı. Isınma amaçlı tüketilen enerji faturalarını yüzde 50 azaltmanın tek yolu, yaşadığımız binalara ısı yalıtımı uygulaması yaptırmaktır.

Türkiye’de 1 Ocak 2020 tarihi itibarıyla binalarda Enerji Kimlik Belgesi’nin zorunlu tutulması enerji verimliliği açısından çok önemli bir adım. Enerji Kimlik Belgesi, binaların enerji ihtiyacı, enerji tüketim sınıflandırması, yalıtım özellikleri, ısıtma ve soğutma sistemlerinin verimi ile ilgili bilgileri içeriyor. Artık ev alırken, satarken ya da kiralarken sadece konumuna, manzarasına, oda sayısına değil kimlik belgesine de bakılıyor.

Kendi kaynaklarımızla ürettiğimiz enerjiyi de dahil ettiğimizde Türkiye’nin toplam enerji maliyeti 60 milyar dolar civarındadır. Ülkemizde sadece binaların enerji verimli hale getirilmesiyle (En az C sınıfı binalar) her yıl 9 milyar dolar tasarruf elde etme potansiyelimiz var. Ayrıca Türkiye’nin gerçekleştirdiği toplam ithalatın içerisinde en büyük pay enerjiye ait. Enerji ithalatının dış ticarette yarattığı bir açık var. Dolayısıyla binalarda her yıl sağlanan 9 milyar dolar tasarrufun, ülke ekonomisine ciddi bir katkısı olacaktır.

Bugün ısı, su, ses ve yangın yalıtımı alanında, yapılarda kullanılan tüm yalıtım malzemelerini üretiyor, hatta ürünlerimizi başta bulunduğumuz coğrafya olmak üzere ihraç ediyoruz. Pandemi döneminde yerli ürünün öneminin daha iyi anlaşılması ve yeni projelerde özellikle yerli malzemelerin tercih edilmesi sektörümüz adına sevindirici bir gelişme. Isı yalıtımı seferberliği ‘yalıtım kampanyası’ ile başlatılmalı.

İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu

Yüksek gibi görünen yatırım maliyetini kısa sürede karşılayan enerji verimliliği uygulamalarıyla, mevcut yapılarımızda uzun yıllar enerji savurganlığını önlemek elimizde. Yeni binaların yanı sıra mevcut binalarda sağlanacak enerji verimliliğiyle ülkemizin cari açığını da düşürülebiliriz. Bugün teknolojik imkanlarımızla, üretim kapasitemizle, Avrupa’da öne çıkan ‘sıfır enerjili evler’in ötesinde, değil enerji tüketen, üreten evler dahi yapabiliriz. Hem yenilenebilir enerji kaynaklarımız hem de bunları projelendirme imkanlarımızla gereken tüm yeteneklere sahibiz. Ancak kaynaklarımızın hangi ihtiyaca dönük kullanılacağının önceliğini belirlememiz lazım.

Ülke olarak 2019’da ithal ettiğimiz enerji miktarı 41 milyar dolar. Toplam kullandığımız enerji 58 milyar dolar seviyesinde. Yaklaşık yüzde 70’ini ithal ettiğimiz bu enerjinin en büyük kısmı konut ve hizmetler bölümünde kullanılıyor. Toplam enerjinin yüzde 35’i konut ve hizmetlerde, yüzde 34’ü sanayide, kalan kısmı ulaştırma, tarım ve hayvancılık ile enerji dışı alanlarda tüketiliyor. Yani enerji en fazla konut ve hizmetler alanında tüketiliyor, bunun karşılığı da yaklaşık 20 milyar dolar.

Biz inşaat malzemeleri sanayicileri olarak, konut ve hizmetler tarafındaki bu 20 milyar dolar seviyesinde tüketilen enerjinin yüzde 30 ila 40’ını tasarruf edebiliriz. Bunun için gerekli yeteneklere, altyapıya, her türlü enerji verimli enstrümanları hayatımıza geçirerek enerji tasarrufu elde etme imkanına sahibiz. Bu tasarruf miktarı hem iklimin korunması hem de ülkemiz ekonomisinin cari açığının doğru yönetilmesine katkı sağlayacak bir seviyede. Örneğin tüm konutların ısıtma ve soğutma alanında tasarruf miktarlarını yüzde 50’lere çıkarma imkanımız varken bunu çok iyi değerlendirmeliyiz. Regülasyonların değişmesi ve gelişmesi sonucu ülkemizdeki yapıların enerji verimliliği konforu ile daha çağdaş imkanlara kavuşacağına inancımız tam.

Decostar Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Kul

Ülkemizde yer altı kaynağı çok fazla yok, yakın zamanda bulunduğu ile ilgili haberler var, çalışmalarını da sürdürüyor devletimiz, mutlaka olacaktır ama biz enerjiyi dışardan alan bir ülkeyiz. Aldığımız enerjinin yüzde 50’si de konutlarda kullanılıyor. Bunun da çoğu evlerdeki çatılardan, duvarlardan, pencerelerden uçup gidiyor. Biz yurt dışına enerji alımı için yüksek bedeller ödüyoruz ama ödediğimiz paranın birçoğu havaya gidiyor. Devletimiz bunun farkında ve 2011’de sıfır binalarda ısı yalıtımını zorunlu hale getirdi. İkinci el binalarda da belirli bir tarihe kadar yapılması gerekiyor. Bu 2021 yılıydı ama sanırım yine uzayacak.

Doğru ısı yalıtımı yapıldığında yüzde 50 tasarruf sağlanıyor. Bugün bir konutun ısı yalıtımı için harcayacağı tutar 5-8 bin lira arasındayken, 3-4 yılda kendini amorti eden bir sistem. Yazın serinliği, kışın da sıcaklığı sağlayan yaşam alanlarına da konfor katan bir sistem.

Bursa’da yapı kimyasalları üreten firmaların, ülkemizdeki bilinen markaların aşağısında kalır bir yanı yok. Tanıtım ve reklam faaliyetleriyle bu markalar daha çok tercih ediliyor ama biz yerli ve yerel markalarımızın da tercih edilmesini öneriyoruz. Çünkü gerçekten aşağı kalır hiçbir yanımız yok. Avrupa ülkelerine sattığımız ürünlerde bunu görüyoruz. Türk yapı malzemelerinin kalitesini birçok ülkede gösteriyoruz. Müşterilerimiz geri dönüşlerde ürünlerimizin kalitesinden bahsediyor. Ben herkesin yerli hatta yerlinin yerlisi olarak tanımladığımız Bursalı firmaları tercih etmesini arzuluyoruz. Tabi bunları takip ederken merdiven altı firmaları değil de TSE Belgeli, işletmesinde İSO sertifikası olan ve profesyonel firmaları tercih etmek daha doğru olacaktır.

Bizim fıtratımızdan da gelen bir özelliğimiz var, araştırmaya ve yeniliğe açık olmak. Dünyayı geziyoruz, ulusal ve uluslararası fuarları takip ediyoruz. Yeni ürünleri sürekli araştırıyoruz, şehrimizde üretilmeyen ürünleri üretme düşüncesiyle hareket ediyoruz. Daha ekonomik, sorunları daha kolay çözen ürünleri nasıl yaparız bunun hedefindeyiz.

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!
banner100
15°
kapalı
banner61
banner62
banner89