2021-06-22 10:48:00

Tasarım Odaklı Düşünmek

Nur Gül ARSLAN

22 Haziran 2021, 10:48

Tasarım odaklı düşünme anlamına gelen "design thinking" terimi, her ne kadar içinde “tasarım” kelimesini barındırıyor olsa da; sadece biz tasarım eğitimi alanlar tarafından değil, dünyanın pek çok yerinde ileri gelen şirketlerin başta İnsan Kaynakları ve Ar-Ge departmanları olmak üzere tüm bölümlerinde ve üniversitelerde uzun süredir kullanılmakta olan bir yöntemdir. Bir sorunu çözmek ya da farklı, yenilikçi, yaratıcı ve etkili çözümlere ulaşmak için kullanılan bir düşünce sistemidir.

Tasarım odaklı düşünme (design thinking) ilk kez 1969 yılında Nobel Ödülü sahibi Herbert Simon tarafından tanımlanmış olsa da, daha sonra farklı kişi ve kurumlar tarafından da birbirine benzer, çeşitli tanımlamaları yapılmıştır. Ben size Hasso-Plattner Tasarım Enstitüsü’nün 5 aşamalı modelinden bahsetmek istiyorum.

1. Aşama: Empati

İlk aşamada kullanıcı ile görüşülerek kullanıcının ihtiyacı ve/veya sorunu anlaşılır.

2. Aşama: Tanımlama

Sorunun veya ihtiyacın doğru tanımlanması, çözmeye çalışmaktan daha önemlidir.

3. Aşama: Fikir Oluşturma

Tanımlanan sorunun çözümü veya ihtiyaçların karşılanması için ortaya pek çok fikir çıkabilir. Bu aşamada sınırlarınızı zorlayarak, statükonun ötesinde düşünmelisiniz. Tasarım dünyasında buna “think out of the box” yani kalıpların dışında düşünmek denir.

4. Aşama: Prototip

Ortaya çıkan fikirlerden çözümler oluşturulur. Bu prototipler kullanıcıya fikrinizi sunmanızı sağlar.

5. Aşama: Test

Oluşturulan prototipler kullanıcılar ile paylaşılarak test edilebilir. Bu aşamada kullanıcıdan gelecek her hangi bir geri bildirimin neticesinde tekrar önceki aşamalardan birine dönmeniz gerekebilir. Kullanıcılar ile yapılacak testler sizin sorunu veya çözümü doğru tanımlayıp tanımlamadığınız hakkında sizi yönlendirecektir.

Bu arada, bu aşamalar asla doğrusal bir süreçte ve sırayla ilerlemeyeceği gibi, çözüme derhal ulaşılması da beklenmez. Aşamalar arası geri dönüşler veya geçişler muhtemeldir.

Tasarım odaklı düşünmenin önemini daha iyi anlaşılması için örneklendirmek gerekirse, Interaction Design Foundation'da yayınlanan bir makalede yer alan olaydan bahsetmek isterim. Bir kamyon köprünün altından geçerken, köprünün olması gerekenden daha alçak inşa edilmiş olması sebebiyle sıkışır. Kamyonun bu durumdan kurtulması ve trafiğin de akışının aksamaması için acil bir çözüm bulunması gereklidir. Yaşanan bu problemin çözümü için pek çok disiplinden uzmanlar; mühendisler, acil durum personelleri, itfaiyeciler, şoförler bir araya gelir. Mühendisler köprünün sorun yaratan kısmının yıkılmasını önerirken, acil durum personelleri ise kamyonun parçalanarak sıkıştığı yerden çıkarılmasını önerir. Kısacası, her bir meslek disiplinin uzmanı, kendince sorunun çözümüne yönelik önerilerle gelir. Fakat o esnada oradan geçmekte olan bir vatandaş, kimsenin aklına gelmeyen şu öneride bulunur: kamyonun lastiklerinin indirilmesini! Böylelikle en kısa sürede en az hasar ile bu sorun çözülecektir. Bu örnek bize kolektif düşünce sisteminin, farklı bakış açılarının ve beyin fırtınası yapmanın her zaman daha farklı ve yenilikçi çözümlere ulaşılabilmenin yöntemi olduğunu anlatır.

Tasarım odaklı düşünmede alışkanlıkların ve kalıpların dışına çıkmak gereklidir. Bu düşünce sistemini benimseyecek her gerçek ve tüzel kimliğin, farklı öykü ve kişilerden fikir veya ilham almaya açık olması önemlidir. Şirket ve kurumlarda, tasarım odaklı düşünme sistemini uygulamak için çeşitli workshop'lar düzenlenebilir yahud hedef kitle olarak tanımlanan kullanıcıların bizzat öneri veya fikirlerine başvurulabilir.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.