Ne güzel ev
Yaşamım boyunca pek çok insan gördüm. Kabası, kibarı, akıllısı, entelektüeli, safı, dürüstü binlerce insanı tanıdım. Kimi paranın, kimi bilginin, kimi güzelliğin, kimi gelecek kaygısının pençesinde. Bu insanlar arasında ruhu ince, incelikler peşinde olan çok az insana rastladım. Onun için bu yazı benim için çok kıymetli.
Hem komşum, hem akrabam, hem meslektaşım olan Güzin Abraş önce yüzyıllık Hacıbaba köftecisi için Bizim Dükkân kitabını yazdı. Kitapla birlikte ailenin yüzyıllık geçmişinin yanı sıra Bursa, Türkiye ve dünyanın da geçmişi özetlenmişti.
Güzin Abraş şimdi de annesi Nermin Abraş ve çok kıymetli kardeşi Elif Abraş’la birlikte tarihlerine bir kez daha sahip çıktılar. Nermin’in Ne’si, Güzin’in Güz’ü ve Elif’in El’ini birleştirip, Ne Güzel Ev’i hayata geçirdiler. Abdal Simit Fırının üzerinde kalan bu tarihi ev, Çanakkale gazisi dedelerinden kalmış. Beş kız kardeşten biri olan Nermin Teyze’ye bu evi Mehmet Abraş Amca’mız hediye olarak almış.
Gözlerimi kapatıp evin eski halini hayal ediyorum. Ortancalar, sardunyalar, ıtırlar… Oradan oraya koşturan beş kız çocuğu… Bu evi ayağa kaldırırken tüm geçmişin ruhu mutluluğa ulaştı bence. Bölgedeki tüm evler önce yıkıntı olmuş, sonra yanmış, en son olarak da otoparka dönüşmüş. Ne Güzel Ev, yüz yıllık tarihi güçlü bir çınar gibi tüm otoparkların ortasında dimdik ayakta şimdi. Ne Güzel Ev’de neler mi olacak? Organizasyonlar, eğitimler, nişanlar, doğum günleri, mevlitler ve daha neler neler… Her taşı ve tahtası sökülüp yıkanıp tekrar yerine yerleşen evimizi ayağa kaldıran bu güzel aileye başarılar diliyorum. Bu güzel evin Rüzgâr Ve Altuğ’a da mutluluk ve huzur getirmesini diliyorum.