banner94

banner77

banner101

banner69

banner88

İnegöl’ün parlayan yıldızı Yusuf Şehitoğlu İnşaat

Yusuf Şehitoğlu İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Şehitoğlu, babasından aldığı mirası 2012 yılında kurduğu şirketiyle devam ettiriyor. İnegöl’de faaliyetlerini yürüten firma, AVM’lerden konutlara, villalardan ticari yapılara kadar birçok projeye imza atıyor.

RÖPORTAJ 20.12.2022, 17:56 18.01.2023, 22:41
İnegöl’ün parlayan yıldızı Yusuf Şehitoğlu İnşaat
banner66

Yusuf Şehitoğlu, önümüzdeki günlerde kentsel dönüşüm projelerine de başlayacaklarını belirterek, bu dönüşümlerin İnegöl’de gündem olacağını söylüyor.
Başarının sırrını tutarlı ve istikrarlı olmaktan geçtiğini kaydeden Şehitoğlu, projelerinde yeniyi denemekten çekinmediklerini, her zaman çizgiyi yukarıya taşımak için gayret gösterdiklerini dile getiriyor.


Röportaj: Nagihan GÖRKEN

•    Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? 
41 yaşındayım. Ekonomi mezunuyum. İşletme yönetimi üzerine yüksek lisans yaptım. Finans ve pazarlama daha çok odağımız. 1948 yılında Yunanistan’dan İnegöl’e gelmiş göçmen bir ailenin 3. kuşak temsilcisiyim. Küçük yaşlardan beri ticaretin içindeyim. Farklı sektörlerde de faaliyet gösteren ama ana iş kolu inşaat olan bir şirketin sahibiyim. 

•    Şehitoğlu İnşaat nasıl kuruldu? Çalışma hayatına nasıl başladınız?
Babamın farklı iş kolları da vardı ama 1980’li yılların başında inşaat alanında faaliyet göstermeye başladılar. 1999 yılında babamın rahatsızlığı nedeniyle tüm sektörlerden çıktılar. Ben de o dönemde üniversitedeydim ve bir dönem için yurt dışında bulundum. 2006 yılında yurt dışından döndükten sonra uluslararası ticaret alanında faaliyete başladım. Tekrar inşaat sektörüne yöneldim ve şirketimi 2012 yılında kurdum. O tarihten bu yana da bu alanda devam ediyoruz. Zaten küçük yaştan beri ticaretin içindeyim. Babam bana ilkokulda ne olmak istiyorsun diye sorduğunda ticaret yapacağımı söylüyordum. Bu nedenle üniversitede 7 tercih yaptım ve yedisi de iktisat bölümüydü. Ekonomi okumak istiyordum. Üniversite yıllarında da ticaretin içinde bulundum. Üniversite ve yurt dışı döneminden sonra yurda döndüm, çantamı alıp Çin’e gittim. İthalat yapmaya başladım. Türkiye’de birçok zincir market ile çalışıyordum. Uluslararası emtia piyasalarında aracılık yaptım. İnşaat bizim aile işimiz olduğu için bu alan her zaman benim için ana kalemdir. Bu nedenle şu anda bu alanda devam ediyoruz.  

•    İnegöl’de faaliyet gösteriyorsunuz. Konut ve inşaat sektörü açısından ilçenin durumunu, potansiyelini değerlendirir misiniz?
İnegöl, Bursa’nın en büyük ilçelerinden. Ticari geleneği yüzyıllardır devam eden bir şehir. İpek Yolu’nun üzerinde daha çok mobilya ticaretiyle ön plandadır. Ama İnegöl tekstilden makineye birçok alanda da gelişmiştir. Dolayısıyla İnegöl dinamik bir şehir. İnşaat sektöründe de bu dinamizmini koruyor. Bursa’ya kıyasla baktığınızda Bursa’nın yüzde 10-15’lik piyasası İnegöl’den çıkıyor diyebilirim. 

•    Bugüne kadar konutta hangi projeleri hayata geçirdiniz? 
Biz, 1980’li yıllardan itibaren bu sektördeyiz. Birçok ilki, yeniliği yapmaya çalışıyoruz. 2012 yılından bu yana AVM’lerden konutlara, villalardan ticari projelere kadar birçok projeye imza attık. 

•    Şehitoğlu İnşaat projelerinin hedef kitlesi (yatırımcılar, vs) kimlerden oluşuyor? Nasıl bir müşteri kitleniz var?
Müşteri kitlemiz, orta ve orta-üst segmenttir. Bir yatırımcı kitlesi var tabii ki. Daha önceki ve son dönemde birikimlerini değerlendirmek isteyenler dövize ya da başka bir yatırıma yönelmek yerine bu tarz yatırım yapıyorlar. Oturmak için ev alan müşterilerimiz de var. Enflasyonist dönemde konut talebi kişilerin özellikle birikimlerini korumak açısından önemli hale geldi. Dolayısıyla bu hedef kitlede hareket ediyoruz. 

•    Konutta tercihleri belirleyen özellikler nelerdir? Konut alıcıları neye göre karar veriyor? 
Dönem dönem değişse de son dönemde fiyat olmazsa olmaz. Onun dışında fonksiyonellik aranıyor. İnsanlar artık merkezde oturmaktansa güvenliği, sosyal imkanları olan bir sitede oturmak istiyorlar. Buradaki en önemli kriter de çocuklar. 

•    Şu anda devam eden projelerinizden bahseder misiniz? Önümüzdeki süreçte hayata geçirmeyi planladığınız projeler var mı? 
Konut ve alışveriş merkezi projemiz devam ediyor. NovaPark Projesi, İnegöl için ilk sosyal yaşam alanı. Orada kiralamaları yapıyoruz ve birkaç ay içerisinde hayata geçecek. Konut projemiz devam ediyor. 75 tane 1+1 konut projemiz olacak farklı konseptte. Gündemimizde kentsel dönüşüm projeleri var. Önümüzdeki sene içerisinde İnegöl’de daha önce kooperatifçilikle yapılmış olan alanlarda kentsel dönüşümlere başlayacağız. Bu İnegöl’ün gündemi olacak, onu söyleyeyim. 

•    Şehitoğlu projelerinin öne çıkan özellikleri nelerdir? 
Müşteri her zaman bizim için merkezde yer alıyor. Dolayısıyla beklentileri ve ihtiyaçları doğru tespit etmeye çalışıyoruz. Kişiselleştirebilme, tasarım, fonksiyonellik gibi unsurlar müşterilerimizin bizde bulduğu en önemli özellikler. Diğer bir özelliğimiz de yenilikçilik. Yeniyi denemekten çekinmiyoruz. Genç ve dinamik bir ekibimiz var. Dolayısıyla bir projemiz gerek tasarım gerekse de kullanılan malzeme anlamında diğerine benzemez. Her zaman çizgiyi yukarıya taşımak için gayret gösteriyoruz. 

•    İMDER Başkanısınız aynı zamanda. Sektörün bazı konularda sorunları var. Malzeme fiyatlarının aşırı artması ve nitelikli insan gücü bunların başında geliyor. Sizin sektörde karşılaştığınız sorunlar neler?
Son 2 senedir en büyük problem maliyet kontrolü. Maliyetler çok hızlı artıyor. İnşaat sektöründe 200’e yakın tedarik kalemi var. İhracata ağırlık verilince malzeme bulamadık ve terminler saptı. Sektörümüzdeki birçok firma bu nedenle zamanında teslim yapamadı. Şu anda bu yöndeki sıkıntı kademe kademe gevşemeye başladı. Diğer bir sorun da iş gücü. Mesleki eğitim konusunda alttan yeni iş gücü yetişmiyor. Birkaç sene içerisinde sektörümüzde bunun etkilerini göreceğiz. Son 12 yıldır üniversite eğitiminin çocuklarda ve ailelerde ön planda olmasından dolayı mesleki eğitim birçok alanda olduğu gibi bizim sektörümüzde de önemli bir sıkıntı. Mekansal planlama da bir diğer sorun. Bana göre Bursa’nın ve İnegöl’ün şu andaki en büyük problemi. Biz kentsel dönüşümü Türkiye’de doğru yorumlamadık. Kentsel dönüşümü ada ve parsel bazında yaptığımız için şehirlerde ciddi yoğunlaşmalar oluştu. Biz kentsel dönüşüme makro planda bakıp, kentlere yeni konseptler yaratmalıydık. Şimdi bundan sonra bunu yapacağız. Hatta İnegöl’de kısmetse Türkiye’de ilk olacak bir çalışmayı yapacağız belediye ile birlikte İnegöllü müteahhitler olarak. Biz mekansal planlamaları şehirlerimizde çözdüğümüz zaman konut fiyatlarındaki artışın da biraz önüne geçebiliriz. 

•    Bir yatırımcı ve girişimci olarak inşaat sektörünün zor ve keyifli tarafları nelerdir size göre? Karşılaştığınız zorluklar olmuştur mutlaka, bunları nasıl aştınız? 
Sektörümüz kişisel anlamda esnek olmayı gerektiriyor. Çünkü iş gücü yoğun ve tedarik kalemi çok fazla. Ciddi bir öngörüye ihtiyacınız var. Bütçelemeniz, tahmin yürütmeniz ve ona göre planlama yapmanız gerekiyor. İnşaat sektörünün finansal ve organizasyonel yönetim olmak üzere iki alanı var. Dolayısıyla bu ikisi işin zor kısmı. Koordinasyonu sağlamak çok da kolay değil. Diğer taraftan tedarik kalemlerini bir araya getirmek… Aslına bakarsanız farklı farklı ekipleri bir araya getirip, o senkronizasyonda iş yapmak sektörümüzün en büyük zorluğu ama en de keyifli kısmı. Çünkü bu sizi dinamik kılıyor ve dinamik olmak zorundasınız. Durağan bir şekilde ilerleyemezsiniz. Bu dinamizm de kendi adıma benim en keyif aldığım şey. 

•    İnşaat dışında da faaliyet alanlarınız var. Bize bunlardan bahseder misiniz?
Uluslararası ticaret tarafımız hâlâ devam ediyor. Dönem dönem gerek enerji alanında gerekse yeni çıkan ürünlerde bunları takip ediyoruz. Farklı alanlarda yatırımlarımız oldu. Ama bir süredir odaklanma ile birlikte hem ölçek hem de faaliyetleri genişletmek adına inşaat sektöründe ilerliyoruz. 

•    Öğrencilik yıllarından bu yana sivil toplum kuruluşlarının içindesiniz. Hangi derneklere üyesiniz şu an ve STK’lerin toplumdaki yerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Öğrencilik yıllarında AIESEC’te (Association Internationale des Étudiants en Sciences Économiques et Commerciales) yöneticilik yaptım. Sonrasında farklı STK’ler oldu yine hayatımda. Şu anda İnegöl Müteahhitler Derneği’nin (İMDER) başkanlığını yürütüyorum. Aynı zamanda Genç İşadamları Derneği (İGİAD), İMSİAD, BTSO üyesiyim. Bir dönem Bursa’da BTSO Genç Girişimciler Kurulunun icra kurulunda yer aldık. Sektörel anlamda sivil inisiyatif sektörün sesini duyurabilmek adına önemli. Toplumsal gelişim anlamında da önemli. Düşünce kuruluşları (think tank) gibi alanlarda toplumun önünü açmak, vizyon koymak önemli. Türkiye biraz bu konuda geriden geliyor. Sektörel anlamda derneklerimiz var. Dernekler gerek hükümet gerekse farklı derneklerle bir araya gelerek sektörün önünü açıyorlar ama diğer taraftan vizyon ortaya koyacak, toplumun önünü açacak düşünce ve sivil toplum kuruluşlarına da ihtiyaç var. Biraz oraya evrilmeli sivil inisiyatif. Sivil inisiyatif güçlü olursa ülkeyi yönetenler de güçlü olur, ticaret de, üniversite de vs. 

•    İş hayatı size neleri öğretti? Gerek sektöre yeni girmeyi düşünenlere, gerekse genç girişimcilere ne gibi tavsiyeleriniz olur? 
Herkes girişimci olmak zorunda değil. Profesyonel yaşama da bakmak lazım. Çünkü özellikle Türkiye’de herkesin kendi işini yapmak gibi bir hayali var. Ama bunun için bir hayalinizin olması lazım. Bir şeyi hedefliyor olmanız, bir şeye farklılık katmanız lazım. Birileri yapıyor diye iş yaptığınızda bu sefer çok fazla aynılaşıyoruz. Bu kriter bence. Dolayısıyla bir hayaliniz yoksa bir yerde profesyonelce çalışmayı tercih etmelisiniz. Konu paraysa işini iyi yapan herkes parayı kazanır. Diğer taraftan da tutarlılık ve istikrar. Eğer kendi işinizi yapacaksanız her gün aynı motivasyonla kalkıp işinize gitmeniz lazım. Bu enerjiyi kendinizde gördüğünüz zaman girişimciliğe adım atmanız gerekir. Özellikle günümüzde teknoloji ve yeniliğe adapta olamazsanız, çevik olamazsanız iş dünyası içinde olma şansınız yok. Bu noktada inşaat sektörü biraz dezavantajlı. Çok esnek alanda hareket etmiyoruz. Bir proje 2-3 yıl sürüyor. Bir yerden başka bir yere dönmemiz zaman alıyor. Bu sektöre gireceklerin buna da dikkat etmesi lazım. Dünya daha küçük ölçekli start-up’lara dönüyor. Fikirleri olmalı ve fikirlerinin peşinden gitmeliler. 

•    İş hayatında başarının formülü nedir size göre? 
Tutarlı ve istikrarlı olmak. Dünyanın en zeki insanı olabilirsiniz ama denemekten vazgeçtiğinizde zekanız bir şey ifade etmiyor. Tüm buluş yapanlarda bu husus dikkat çekicidir. İş dünyasında bile 10 bin saat kuralı vardır. 10 bin saat bir işi yapmanız lazım ki bir şeyleri daha ustaca yapabilesiniz. İstikrarlı olmayan bir insanın başarılı olma şansı yok. Çok yaratıcı olabilirsiniz, farklı fikirleriniz olabilir ama hiçbir şey ifade etmez. İstikrarlı olunursa başarı geliyor. 

•    İş hayatı dışında neler yapıyorsunuz, hobileriniz var mı? 
Kitap okumayı seviyorum. Onun dışında ailemle vakit geçiriyorum. Bu tempoda aileye vakit ayırmak zor oluyor. Olabildiğince kendim için vakit ayırdığımda bunu ailem ve çocuklarımla geçiriyorum. Bunun dışında gezmeyi de severim. Denizcilik, balık merakı da başladı ama çok bunlara vakit bulamıyorum. 

•    Eklemek istedikleriniz…
Önümüzde zor bir süreç var. 5 sene Türkiye enflasyonlu bir dönemi yaşayacak. Bu noktada herkes işine ve yatırımına motivasyonunu kaybetmeden devam etmeli. Durduğunuz an enflasyonlu dönemde gelişemezsiniz. Türkiye’de önümüzdeki süreçte bizi iyi günlerin beklediğini düşünüyorum. Bursa’mızın ve İnegöl’ümüzün de gelişeceğini düşünüyorum.


 

banner105
Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!
banner100
22°
açık
banner102
banner61
banner62
banner89