Şehirlerin değişim ve dönüşüm süreçlerine yön verecek fikirlerin görüşüldüğü Dünya Şehircilik Günü 49. Kolokyumu, Bursa’da gerçekleştirildi.
Bursa Büyükşehir Belediyesi, TMMOB Şehir Plancıları Odası, Bursa Teknik Üniversitesi ve Bursa Planlama Ajansı iş birliği ile hazırlanan Dünya Şehircilik Günü 49. Kolokyumu, ‘Değişimin Eşiğinde’ temasıyla bu yıl Bursa’da yapıldı.
Kolokyumda üç gün boyunca paneller, oturumlar, akademik bildiriler, forumlar, öğrenci çalıştayları ve sergiler yer aldı.
Bu yıl Konut ve Yapı Gazetemiz adına şahsıma Doktor ve Gazeteci Ahmet Soysal’ın anısına kardeşi Demet Soysal adına takdim edilen “Kent Planlama Basın Ödülü” benim için ayrı bir gurur kaynağı oldu.
Kolokyumun en sevindiren bölümleri ise kuşkusuz farklı illerden gelen üniversite öğrencilerinin şehirlerine sürdürülebilirlik ve değişen yaşam şartlarında daha yaşanabilirlik katacak olan birbirinden değerli projeleri oldu.
Gelişen teknoloji ile birlikte yaşam değişiyor, hızlanıyor. Bir de artan dünya nüfusu ve çeşitli nedenlerle oluşan küresel ve lokal göçler eklenince dünyada ve özellikle de ülkemizde bazı kentlere yığılmalar oluyor. Bu kentlerden biri de hepimizin malumu olduğu gibi Bursamız.
Bu anlamda kolokyumda üretilen fikirler, ayrı bir değer taşıyor. Bursa, hep dile getirildiği gibi bir tarih şehri, bir doğa şehri, bir tarım şehri ve sanayisi ile ülkemizin en üretken şehirlerinden bir tanesi. Hal böyle olunca Bursa her dönemde cazibe merkezi olma özelliğini her zaman koruyor.
Tabi bu durumun beraberinde getirdiği açmazlar da var hepimizin malumu. Zamana ayak uydururken değerlerimizi korumanın zamanı geldi de geçiyor. Bursamız, Bitinya’dan bu yana şehir olma özelliği ile çok değerli bir kültürel mirası geçmişinden geleceğine taşıyor. Tarım ürünleri, dünya çapında markalar olmaya her zaman adaydı. Yine doğal güzellikleri, manevi değerleri, folklorik ve mutfak zenginlikleri Bursa’yı dünyanın sayılı zenginliklerinden biri haline getiriyor. Tabi ki bu değerler korunursa ve gelecek kuşaklara aktarılırsa.
Evet, dünya değişiyor, teknoloji gelişiyor ve bu gelişime tabi ki ayak uydurmak gerekiyor ancak teknolojiyi ve sağladığı kolaylıkları değerlerimizi korumak yolunda kullanmalıyız diye düşünüyorum, aksi takdirde gelecek kuşaklara çok parlak bir gelecek bırakamayacağımız aşikar.