Firmanın Yön. Krl. Bşk. Onur Şiar Demir, tasarım gücüyle mühendislik disiplinini birleştiren bu sistemin, yapılarda kalite ve bütünlüğü artırdığını vurguluyor. Demir, ekibiyle hem Türkiye’de hem de yurt dışında büyük ölçekli projelere imza atıyor.
Öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz?
1995 yılında Bursa’da doğdum. Üniversiteye kadar eğitim hayatımı Bursa’da sürdürdüm. Üniversite sınavında da Bursa Uludağ Üniversitesi Mimarlık Fakültesi'ni kazandım, fakülteden 2018 yılında mezun oldum.
İş hayatına nasıl girdiniz? Çocukken hayaliniz bu sektörde olmak mıydı?
Ben açıkçası tasarım konusunda yeteneğim olduğunu düşünüyorum, çocukluk yaşlarımdan itibaren tasarımla alakalı, neler yapabileceğimle alakalı hep düşünmüşümdür. Lise hayatım boyunca her zaman için araç tasarımcısı, otomobil tasarımcısı olmak istedim. Formula 1 araçlarının ve çeşitli spor arabaların tasarımı yapmak istedim. Fakat ülkemizde araç tasarımı, otomobil tasarımı ve endüstriyel tasarımla ilgili çok fazla iş fırsatı olmayacağını düşünerek tasarımla entegre olan mimarlık alanı ilgimi çekmeye başladı. Ailem de inşaat sektöründe çalışıyordu. Ben de mimarlığı tercih ettim. 2018 yılında mimarlık fakültesinden mezun oldum. Meslek seçimimdeki önemli etkilerden bir tanesi, tasarıma olan merakımla birlikte bunu gerçeğe dönüştürebilecek detaylara hakim olup, sıra dışı ürünleri ortaya çıkarmak isteğimin yattığını düşünüyorum.
Peki firmanız nasıl kuruldu? Senfoni ismi nereden geliyor?
2015 yılında mimarlık fakültesinde okurken, bir taraftan da çalışıyordum. Sektör içerisindeki birçok firmada faaliyette bulundum. Stajyer olarak çalışmaya başladım. Normalde mimarlık fakültelerinde yaz aylarında yani okul bittikten sonra 1-2 aylık süre zarfında staj yapılır. Ben ise sadece yaz aylarında değil üniversite devam ederken de mimarlık ofislerinde çalışıyordum. Gece yarılarına kadar sunum yaptığımızı hatırlıyorum. Bu çalışmalarımın kişisel gelişimime, sektöre girmemde çok fazla etkisi olduğunu düşünüyorum. 2015 yılında Senfoni Mimarlık’ı kurdum. Hedefim klasik bir mimarlık ofisi kurmaktan ziyade Design and Build sistemi üzerine bir yapı kurmaktı. Türkiye'de aslında bu alanda bir açık olduğunu düşünüyorum. Bu açığı fark edip, üniversite eğitimim sırasında Senfoni Mimarlık firmamızı kurdum. Senfoni” ismi benim için çok anlamlı. Müzikteki senfoni, farklı enstrümanların bir araya gelerek mükemmel bir uyum yakaladığı bir denge halidir. Bizim yaptığımız işte de bu var: tasarım, mühendislik, malzeme, zaman — hepsi bir araya gelerek bir denge oluşturuyor. Biz bu dengeyi “Senfoni” olarak adlandırdık.
Ekibiniz kaç kişiden oluşuyor ve yönetim ekibiniz nasıl oluştu?
İşe ilk olarak 2015 yılında başladım, sonra 2018 yılında üniversiteyi bitirir bitirmez kendi ofisimi açtım. O zamana kadar beş yıl boyunca dediğim gibi farklı mimarlık ofislerinde bilfiil çalışmalarda bulundum. Bu süreçte yolculuğuma zaman içerisinde üniversitedeki sınıf arkadaşlarımdan katılanlar oldu. Şu anda merkez ofisimiz FSM Bulvarı’nda bulunuyor. Ofisimizde 30'dan fazla arkadaşımız çalışıyor. Bu arkadaşların içerisinde mimarlar, iç mimarlar, teknikerler, inşaat analistleri, grafik tasarımcılar bulunuyor. Aslında bir yapının bütün teknik altyapılarına hizmet verecek, tüm teknik detaya hakim, çizimin dışında uygulama detaylarının da içeren bir proje paketi hazırlıyoruz. Kendimizi böyle tarif edebilirim. Ofisin dışında bir de saha grubumuz var.
İşimiz üç ana ayak üzerine kurulu, bunlardan birincisi projelendirme. Mimari ve diğer iç mimari, statik vesaire projelendirme kısmı. İkincisi inşaat kısmı. Üçüncüsü de bizim proje yönetimi dediğimiz yönetim kısmı. Bu üç ana ayak üzerinde çalışmamızı sürdürüyoruz. Ofisin dışında, aynı zamanda sahada da bizim şantiye şefi ve proje müdürü arkadaşlarımız var. Toplamda 55 kişinin üzerinde bir kadromuz bulunuyor. Bursa ve çevre illerde, İstanbul, Bilecik, Kütahya, Balıkesir, İzmir, bunların tamamında da hizmet verdiğimiz, bitirdiğimiz projeler var. Şu anda hala hızla devam eden projeler var.
Peki ağırlıklı olarak ne tür faaliyetler yürütüyorsunuz?
Bizim ana yola çıkış hedefimiz Türkiye'de “Design and Build” kavramını oturtmak tam anlamıyla. Aynı zamanda yurtdışı için de hedefimiz bu yönde. Yurtdışına da birçok proje üretiyor, fuarlara katılıyoruz. Özellikle Gulf Street denilen Arap ülkelerinde, Dubai'de, Katar'da, Riyad'da fuarlara da katılıyoruz, oralarda stantlar kuruyoruz. Hedefimiz hem Türk bayrağını oralarda dalgalandırmak, ülkemizi temsil etmek. Hem de “Design and Build” kavramıyla alakalı kendi vizyonumuzu ve yapmış olduğumuz işleri tanıtmak.
Biz tasarım ve yapım kısmını tek merkezde birleştirdiğimiz için, tasarım ve inşa edilen yapı arasında fark olmuyor. Hatta müşterilerimizden, şu geri dönüşü çok fazla alıyoruz, yapmış olduğumuz tasarımdan daha kaliteli şekilde ortaya çıkan işler olmuş oluyor uygulamada, inşa aşamasında. Bunun en büyük altyapısı ekibimizden kaynaklanıyor. İç mekan tasarımı yapan kişi sadece iç mekan tasarımı yapıyor bizde. Dış cephe tasarımı yapan kişi sadece dış cephe tasarımı yapıyor ve teknik bir ofis birimiz var. Projeler aslında fabrikadaki bir bant sisteminde ilerleyecek şekilde burada da ilerlemiş oluyor. Yapının ve iç tasarımın tüm detayları ofisimizde çiziliyor.
Bizim faaliyetlerimiz içerisinde en ağırlıklı olan şeylerden bir tanesi de aslında özellikle proje kısmında karma kullanımlı yapılar. Şu an bin dairelik, bin beş yüz dairelik karma kullanımlı projeler çizebiliyoruz. Bu altında açık çarşı alanlarından, yanında bulunan bir mini AVM kısmından üstteki konut yapılarına kadar veya kendi içerisindeki peyzaj bölmelerindeki yaşamın tasarlanmasına kadar tamamını içeriyor. Bununla beraber bu projenin ortaya çıkartması için altında doğru bir veri olması gerekiyor. Yani hem projenin uygulama kısmını çizen kişilerin, hem ana tasarımın, ana eskizin proporsiyonun hem de bunun tasarımla dış cephe tasarımı, kabuk tasarımı ve iç mekan tasarımıyla beraber bir bütün halinde oluşması gerekiyor. Bu aslında karma kullanımı yapılarında da aynı. Ofisler, ofis binalarında da aynı. Bizim özel olarak sadece sanayi yapıları, sadece konut yapıları diye bir keskin ayrımımız yok. Hedefimiz yapmış olduğumuz işlerin tamamında en doğru şekilde o ürünü ortaya çıkarmak. Dünyanın da aslında başarılı olan “Design and Build” firmalarına baktığımızda, araba da tasarlayabiliyor, gökdelen de tasarlayabiliyor, hastane de tasarlayabiliyor, bunların alt modellerinde uygulamaya geçebiliyor.
Peki projelerinizi öne çıkaran özellikler sizce hangisi?
Şu an dünyadaki en büyük yatırım projelerinin bir tanesi var Riyad'da, New Murabba isminde. Bu proje, aslında ikonik bir yapının dışında bir bölgenin tamamının inşa edilmesini kapsıyor. Biz bu projenin ilk yapılacak binalarından bir tanesi olan aktivasyon merkeziyle alakalı bir anlaşma sağladık ve aktivasyon merkezinin iç mekan tasarımının tamamını biz yaptık. Bizim hedefimiz, klasik bağlamda var olan bir şeyi kopyalamak değil olmayanı ve öngörülmeyeni, ortaya çıkmamış olanı sıfırdan tasarlayıp üretmek. Bununla alakalı, Bursa içerisindeki kendi sektörel durumumuza baktığımızda veya Türkiye'deki sektörel durum, hatta dünya ölçümündeki sektörel duruma baktığımızda klasik manada işini yapan kişilerin ekstra bir katma değeri ortaya üretmediğini düşünüyorum. Bizim en çok öne çıkan özelliğimizin, farklılık yaratmak çabamızdan kaynaklandığını düşünüyorum.
Müşterileriniz hangi kesimlerden oluşuyor?
Geniş bir müşteri portföyüne sahibiz. Özellikle Bursa'da 17 tane sanayi bölgesi bulunuyor. Biz bu 17 sanayi bölgesinin birçoğunda aktif olarak fabrika yapıları ve fabrikaların ofis binalarını yapıyoruz. Ana, merkez binalarını yapıyoruz. Birinci ana yapmış olduğumuz halihazırda bulunan işlerden bir tanesi bu. Bursa'da ve çevre illerde hatta İstanbul'da da birçok yapmış olduğumuz bu şekilde merkez binası projesi bulunuyor. Bunların projelerini tasarlıyoruz. Hem de uygulamalarını yapıyoruz. Müşteri portföyümüzün büyük bir kısmı sanayicilerden oluşuyor.
Bursa'nın çoğunlukla hangi bölgelerinde projeler ürettiniz ve neden o bölgeleri tercih ettiniz?
Konut yapılarına baktığımızda Bursa'da Nilüfer, Osmangazi ve Mudanya bölgelerinde çok fazla proje üretiyoruz. Geniş yelpazede, büyük ölçekle, kalabalık kullanımlı projeler üretiyoruz. Hali hazırlığı devam eden büyük projelerimiz de var. 2026 yıl içerisinde bunlar da zamanla gün yüzünden çıkacaktır diye düşünüyorum.
Halihazırda hem kendi yaptığımız konut projeleri ve proje üretimini yapmış olduğumuz kişiye özel villa projeleri de bulunuyor. Birçok sanayicinin villasını hem projesine hem anahtar teslim aşamasına kadar içerisindeki dekorasyonuna kadar, halısına kadar tamamlayıp teslim ettik bugüne kadar. Aynı zamanda Bursa'nın en doğusu İnegöl'den en batısı Mustafakemalpaşa'ya kadar birçok sanayi bölgesinde yapmış olduğumuz sanayi kuruluşları, sanayi yapıları var.
Bursa dışındaki şehirlerde ya da yurt dışında projeniz oldu mu?
Bursa dışında, özellikle İstanbul'da olmak üzere Eskişehir, Kütahya, Bilecik gibi illerde çok sayıda önemli projemizi hayata geçirdik. Yanı sıra yurtdışında da yapmış olduğumuz işler var. Rotamızın bir yönünü de yurt dışına çevirdik. Yurt dışına da çok fazla yatırım yapıyoruz. Yıllardır yapmış olduğumuz yatırımlar aslında yeni yeni kendini gösteriyor ama daha küçük adımlarla şu an kendini göstermeye başladı. New Murabba aktivasyon merkezi projesi bizim için çok önemli. Riyad'da dünyanın şu an en büyük yatırımlarından bir tanesi bu. Ana merkez binası aktivasyon projesinin tüm iç mekan tasarımlarının hepsini biz yaptık. Bizim için çok iyi bir referans oldu bu. Bununla beraber Dubai'de özellikle EQ Holding'in idare binasının tasarımlarını ve oradaki birçok villanın iç mekan tasarımlarını yaptık. Bunlar da bizim için iyi bir referans oldu.
Şu ana kadar kaç proje ürettiniz?
İnşa anlamına baktığımızda 300'den fazla proje vardır.Proje anlamına baktığımızda ben toplamda 700’ün üzerinde proje olacağını düşünüyorum. Çok fazla kesime hitap edebiliyoruz. 10 senelik bir firmayız ve 700’ün üzerinde proje ürettik.
Hedefleriniz nelerdir?
Biz Senfoni Mimarlık olarak “Design and Build” kavramı üzerine çok yoğun şekilde mesaj arıyoruz. Yani tasarlamak ve yapmak. Tasarlamak ve oluşturmak, üretmek. Bizim hedefimiz bu kavramı, yani bir şeyin doğru şekilde tasarlanıp, doğru şekilde üretilmesi,inşaatın doğru şekilde üretilmesiyle alakalı bir rol model oluşturmak istiyoruz. Örnek olmak istiyoruz aslında. Hem lokalde, Bursa içerisinde, hem de Türkiye'de yapmış olduğumuz yatırımlara, yapmış olduğumuz projelere yenilerini eklemek istiyoruz. Aynı zamanda da, yurt dışına da, inşallah Türk bayrağını dalgalandırarak, oralarda da hem ülkemizi temsil edip, hem de bu vizyonumuzu ve iş yapı şeklimizi ve kalitemizi bu ülkelerde göstermek istiyoruz.