Mimar Ayşe Arat Kamburoğlu : Plonte’nin hedefi dünyaya açılmak

GÜNDEM

Estetik, fonksiyon ve kaliteyi bir araya getirerek yaşam alanlarına yeni bir soluk getirmeyi amaçlayan yenilikçi bir iç mimari ve yapı firması olarak yola çıkan Plonte, alanında uzman ekibiyle müşterilerin ihtiyaçlarına özel çözümler sunuyor.

Bursa’da kurulan Plonte Mutfak’ın Kurucu Ortağı Mimar Ayşe Arat Kamburoğlu, yılların verdiği tecrübe ile hem modern hem de zamansız yaşam alanları inşa ettiklerini belirterek, sürdürülebilir tasarımlarla Türkiye’den dünyaya açılmayı hedeflediklerini söyledi.

2019 yılında mimarlık eğitimini tamamladıktan sonra çeşitli ofislerde ve şantiyelerde deneyim kazanan Ayşe Arat Kamburoğlu, beş yıl boyunca serbest projelerde yer aldıktan sonra kendi yolunu çizdi.

Plonte’yi, eşi ve amcasıyla birlikte kurduklarını belirten Kamburoğlu, “Plonte aslında bir ekip işi. Eşim uluslararası ticaret mezunu; baba mesleği müteahhitlik olduğu için inşaatla iç içe büyüdü. Şantiyelerin işleyişini, uygulama süreçlerinde karşılaşılan sorunları ve çözüm yollarını çok iyi biliyor. Uygulama noktasında onun bilgi ve tecrübeleri benim tasarımlarımla birleşince ortaya güçlü bir ortaklık çıktı. Amcam ise Hemfikir Ajans'ın kurucusu ve uzun yıllardır reklam, marka ve iletişim sektöründe deneyim sahibi. Florida'da ve çeşitli ülkelerde yaşamış, seyahat etmiş, iş kurmuş; iş dünyasına global bir bakış açısı olan biri. Onun katkısıyla da Plonte'nin kurumsal kimliğini oluşturduk ve markamızı güçlendirdik. Bu sayede sadece mimari ve uygulama yapan bir firma değil, aynı zamanda güçlü bir marka kimliği olan, vizyonu geniş bir yapı olmasını sağladık” dedi.

“PLONTE ESTETİK VE FONKSİYONELLİĞİ BİR ARADA SUNUYOR”

Mimari çizimlerin ardından mutfak, kapı, süpürgelik gibi detayların bir bütünlük içinde tasarlanmasının projelere değer kattığını vurgulayan Kamburoğlu, “Kapı başka yerden, mutfak başka yerden alındığında bir dağınıklık oluşuyor. Biz bu boşluğu fark ettik ve bu yüzden Plonte’yi kurduk. Plonte, mimari dilin tutarlı bir şekilde uygulandığı projelerde estetik ve fonksiyonelliği bir arada sunarken, müteahhitlerin konut satış sürecine de büyük katkı sağlıyor. Aynı tasarım diliyle ortaya çıkan işler, hem daha profesyonel hem de daha satılabilir oluyor” ifadelerini kullandı.

“İŞİNİ İYİ YAPAN HER ZAMAN BİR ADIM ÖNDEDİR”

Mimarlık ve iç mimarlık alanlarında her yıl sektöre katılan yüzlerce yeni mezunun olduğunu ve bununla birlikte rekabetin arttığını söyleyen Kamburoğlu, bu yoğun rekabet ortamında kendi kimliğini ve çizgisini oluşturmanın kolay olmadığını belirtiyor. Ayşe Arat Kamburoğlu, özellikle kariyerinin ilk yıllarında birçok zorlukla karşılaştığını ifade ederek, "Başlangıçta en çok zorlandığım şey, hayalimdeki tasarımı müşterinin bütçesi ve uygulama süreciyle uyumlu hale getirmekti. Uygulama sahasında her detayı tek tek çözmek, hem teknik hem de iletişim becerisi gerektiriyordu" dedi. Bu alanda kalıcı olmanın yolunun işine tutkuyla bağlı olmak, kendini sürekli geliştirmek ve insan ilişkilerini doğru yönetebilmek olduğunu söyleyen Kamburoğlu, "İşini iyi yapan, müşteriyle ve meslektaşlarıyla iyi iletişim kuran kişiler her zaman bir adım öne geçiyor. Rekabetten korkmamak gerekiyor çünkü kalite ve güven zaten kendini gösteriyor” diye konuştu.

“DENEYİMLER İLE GÜÇLENDİM”

Kadın girişimci olmanın sektörde ayrı bir mücadele gerektirdiğini dile getiren Ayşe Arat Kamburoğlu, özellikle kariyerinin başında cinsiyet temelli önyargılarla sıkça karşılaştığını söyledi. “Mezun olduktan sonra uygulama işleri yaparken hem ustalar hem de müşteriler bana güvenmiyordu. ‘Bu kadın bu villayı nasıl bitirecek?’ diye bakıyorlardı” diyen Kamburoğlu, yalnızca kadın olduğu için birkaç projeyi kaybettiğini de ekliyor. Ancak zamanla yaptığı işler ve teslim ettiği projeler sayesinde bu önyargıları kırdığını belirten Kamburoğlu, “Artık ustalara karşı daha net ve kararlı davranıyorum. Projeye hakim olan benim. Bu deneyimler beni gerçekten güçlendirdi” şeklinde konuştu. Kadınların detaylara olan dikkatinin ve estetik bakış açısının yaşam alanlarında fark yarattığını vurgulayan Kamburoğlu, özellikle mutfak gibi işlevsel alanlarda kadın dokunuşunun çok daha gerçekçi ve kullanıcı odaklı çözümler sunduğunu söylüyor. Kamburoğlu, “Kadının girdiği her yer güzelleşiyor. Kadınlar dünyayı güzelleştiriyor” sözleriyle de düşüncesini ortaya koydu.

“TASARIM VE UYGULAMA BİR ARADA”

Plonte’yi ayıran en temel özelliğin, tasarım ve uygulamayı aynı çatı altında sunması olduğunu söyleyen Ayşe Arat Kamburoğlu, “Plonte sadece bir mimarlık firması değil, aynı zamanda kapı ve mutfak tasarımı yapan bir marka. Mimar olduğum için müşterilerimizi daha iyi anlayabiliyor ve projeleri onların ihtiyaçlarına göre şekillendirebiliyoruz. İlk etapta proje tasarımını teslim ediyor, ardından kendi üretimimizde, tamamen bizim çizdiğimiz ve tasarladığımız mutfakları hayata geçiriyoruz. Sektörde birçok firma yalnızca tasarım ya da yalnızca uygulama hizmeti veriyor; ancak Plonte, her iki süreci de tek bir elden yürütüyor. Bu bütüncül yaklaşım sayesinde hem estetik hem de işlevsellik açısından daha tutarlı ve kullanıcı odaklı sonuçlar elde ediliyor. Özellikle mutfak tasarımında uzmanlaşan ekibimiz ile, bu alanı sadece yemek yapılan bir yer değil, bir yaşam alanı olarak ele alıyoruz. “Mutfakta mimarlık” anlayışıyla hareket ettiklerini vurgulayan Kamburoğlu, bu yaklaşımın, kullanıcıların günlük yaşamını kolaylaştıran ve estetik açıdan tatmin eden çözümler sunmalarını sağladığını ifade ediyor.

“İLHAM KAYNAĞIM MÜŞTERİLER”

Ayşe Arat Kamburoğlu, projelerinde en büyük ilham kaynağının müşteriler olduğunu vurguluyor. “Genellikle müşterilerden ilham alıyorum. Onların istekleri doğrultusunda projeler şekilleniyor. Bazen bir kafe, bazen doğa, bazen de seyahat ettiğim yerler bana ilham verebiliyor” dedi. Kamburoğlu, başarı kavramına dair ise, “Başarı benim için sürekli gelişmek ve öğrenmek demek. Başarı benim için para kazanmaktan öte, müşterimin memnuniyeti demek. Bir projeyi tamamladığımızda, müşteri bana “Hayalimi gerçekleştirdiniz” dediğinde, işte o zaman gerçek başarıya ulaştığımı hissediyorum. Tabii ki emeğin karşılığını almak da önemli. Ama en büyük ödül, müşterinin yüzündeki o memnuniyet” ifadesini kullandı.

“SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK TEMEL DEĞERLERİMİZDEN”

Plonte olarak sürdürülebilirlik ilkesini temel değerlerinden biri haline getirdiklerini belirten Ayşe Arat Kamburoğlu, “Malzemelerimizi doğaya zarar vermeyecek şekilde kullanıyoruz. Plastik yerine doğaya dost MDF ve geri dönüştürülebilir malzemeler tercih ediyor, su bazlı boyalarla sağlıklı mekanlar tasarlıyoruz. Çünkü gerçek estetik, doğayla uyum içinde yaşadığında anlam kazanıyor” dedi. Bursa’nın kentsel dönüşüm süreçlerine de değinen Kamburoğlu, “Bazı bölgelerde yapılan yanlış uygulamalar var. Örneğin, eski bir caminin hemen yanına yüksek bina dikilmesi mimarlık açısından kabul edilemez. Kentsel dönüşümde tarihi ve kültürel değerlere saygı gösterilmeli, yapıların çevreyle uyumlu olması gerekiyor” şeklinde konuştu. Bursa’nın tarihi dokusuna ve doğal yapısına önem verdiğini vurgulayan Kamburoğlu, “Çarşı tarafındaki projeleri çok beğeniyorum, ancak yüksek binaların şehir merkezinde azaltılması gerekiyor. Yeşil yüzeyler ve çevre dostu malzemelerin kullanımıyla Bursa çok daha güzel bir şehir olabilir” ifadelerini kulandı.

“KADINLARIN İŞ HAYATINDA OLMASI ÇOK KIYMETLİ”

Mimar Ayşe Arat Kamburoğlu, iş ve yaşam dengesini kurmanın kendisi için önemli olduğuna değinerek, “Hayat müşterek; eşimle birlikte bu dengeyi güzel bir şekilde kuruyoruz. Bizim gibi Anadolu kadınlarının iş hayatında var olması çok kıymetli. Kadınların sorumlulukları gerçekten fazla; ev işleri, projeler, özel hayat, aile ve sevdiklerimiz derken her şeyin bir arada yürütülmesi gerekiyor. Bu noktada zaman planlaması çok önemli. Ben de işime tutkuyla bağlanırken aynı zamanda aileme, sevdiklerime ve kendime zaman ayırmaya özen gösteriyorum. Çünkü inanıyorum ki, kadın ancak bu dengeyi kurabildiğinde hem işinde hem de özel hayatında daha güçlü, daha üretken ve daha mutlu olabiliyor. Başlarda sadece işe odaklıydım ve kendimden çok şey kaybettim. Şimdi hem işime, hem eşime, hem aileme hem de sosyal hayatıma vakit ayırmaya çalışıyorum. Bu dengeyi kurduğumda işime de daha verimli odaklanabildiğimi fark ettim. Eşimle birlikte çalışmak bu konuda bana büyük destek sağlıyor” dedi.

“BURSA’DAN DÜNYAYA AÇILMAK İSTİYORUZ”

“Plonte olarak gelecekteki en büyük hedefimiz global arenaya açılmak” diyen Ayşe Arat Kamburoğlu, “Amerika’daki evler daha büyük, Avrupa’daki evler daha küçük, Türkiye’de ise mutfaklar genellikle daha geniş. Ancak hepsinin ortak noktası bir yaşamın olması ve kadınların isteklerinin benzerliği. Bu benzerlik, farklı coğrafyalarda da aynı tasarım diliyle iletişim kurulabileceğine olan inancımızı güçlendiriyor. Sadece Türkiye’de kalmak istemiyoruz; Bursa’dan başlayıp tüm Türkiye’ye ve oradan dünyaya ulaşmak hayalimiz. Farklı renkler, dokular ve istekler olsa da kadınların beklentileri büyük ölçüde ortak. Bu yüzden tasarladığımız mutfakların tüm dünyaya dokunmasını amaçlıyoruz” şeklinde konuştu.

Yorum yapabilmek için lütfen sitemizden üye girişi yapınız!
Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.