2026 yılı için sektör temsilcileri temkinli bir iyimserlik taşıyor. Enflasyonun kontrol altına alınması ve finansman olanaklarının iyileştirilmesi halinde sektörün yeniden canlanacağı görüşü hâkim.
Şeref Demir / İMSİFED VE İMSİAD YKB.
2025 yılı, enflasyonla mücadele sürecinin sürdüğü; buna rağmen fiyat istikrarının tam olarak sağlanamadığı dalgalı bir yıl olarak kayda geçti. Yıl içinde enflasyonda sınırlı gerileme görüldü ancak mevcut düzeyler hâlâ ekonominin ve sektörün öngörülebilirliğini kısıtlamaya devam ediyor. Bu anlamda 2025, inşaat sektörü için hem umut hem uyarı yılıydı diyebiliriz. Yılın genel görünümü bize şu gerçeği gösterdi: talep devam ediyor; ama maliyetler, finansman koşulları ve piyasadaki belirsizlikler bu talebin, istikrarlı büyümeye dönüşmesini zorlaştırıyor. Konut satışlarında yılın çoğu döneminde toparlanma sinyalleri görüldü; Ocak–Ekim dönemi verileri satışların artış eğiliminde olduğunu gösteriyor. Bu, vatandaşın konuta olan ihtiyacının devam ettiğini teyit ediyor. Ancak yapılan satışların %70’inin ikinci el satışlar olduğu gerçeği de hatırlatmakta fayda var. Sektörü doğrudan ilgilendiren ilk el satışlar halen istediğimiz seviyelerde değil. Buna karşın üretimin reel maliyeti yükseldi, firmaların karlılığı düştü. 2025 boyunca inşaat maliyet endeksi aylık dalgalanmalar yaşasa da yıllık bazda yüksek seyretmeyi sürdürdü; yani sektör yeni, daha yüksek bir maliyet seviyesinde inşaat yapıyor. Bu durum önümüzdeki yıl projelerin finansman yapısını, fiyatlama stratejilerini ve kâr marjlarını yeniden değerlendirmesini zorunlu kılıyor. 2026 fırsatlarla dolu ama tuzakları da beraberinde getiren bir yıl olacak. Bizim önerimiz açık: Finansmana erişim kolaylaştırılmalı, yatırımcı ve müteahhit için öngörülebilir bir maliyet ortamı oluşturulmalı ve dönüşüm projeleri için teşvik mekanizmaları hayata geçirilmelidir.
Nurcan Özdemir / EPSA Yalıtım YKB.
2025, EPSA için yeni bir dönüm noktasıydı. Kurumsal dönüşümümüzü hızlandırdık, pazar çeşitliliğimizi genişlettik ve özellikle TEKNOSAB’daki modern üretim altyapımızla daha verimli, daha ölçeklenebilir bir yapıya kavuştuk. Yapı kimyasallarındaki güçlü üretim çizgimiz devam ederken, EPS alanındaki uzun yıllara dayanan birikimimizi yeni nesil bir mühendislik malzemesi olan EPP’ye taşıyacak teknolojik yatırımları devreye aldık. Bu yatırımla Türkiye’nin 4. büyük EPP tesisini kurarak, otomotiv, ambalaj, lojistik ve beyaz eşya gibi kritik sektörlere hizmet sunabilecek bir üretim kabiliyeti elde ettik. Böylece yalnızca inşaat sektörüne bağlı bir şirket olmaktan çıkarak daha dayanıklı ve çok yönlü bir sanayi yapısına evrildiğimizi net biçimde söyleyebiliriz. İhracatta da benzer bir ivme yakaladık. Afrika ve Orta Doğu’daki adımlarımız, fuar katılımları ve sektör örgütleriyle yaptığımız temaslar sayesinde hem ürün portföyümüzü hem de coğrafi erişimimizi güçlendirdik. Tüm bu gelişmeler EPSA’nın sadece kapasitesini değil, vizyonunu da büyüttü. 2026’ya temkinli bir iyimserlikle giriyoruz. TEKNOSAB’daki yeni üretim sistemlerinin tam kapasite devreye girmesiyle yapı kimyasalları ve EPP tarafında daha düzenli, daha verimli bir üretim akışı hedefliyoruz. Özellikle EPP’de elektrikli araçlar ve endüstriyel uygulamalara yönelik yeni ürünlerin bize yeni pazar kapıları açmasını bekliyoruz; ancak bu süreci kontrollü ve planlı bir büyüme anlayışıyla yöneteceğiz. Yapı sektörü güçlendikçe ülkemizin ekonomik kalkınmasına, konut kalitesine ve sürdürülebilir kentleşmeye daha fazla katkı sağlanacağına inanıyoruz. Bu doğrultuda iş ortaklarımız ve müşterilerimizle birlikte büyümeye devam edeceğiz.
Ömer Kumova / Ömer Kumova İnşaat YKB.
2025 yılını inşaat sektörünün geneli çerçevesinde değerlendirdiğimizde, geçmiş yıllara göre üretimin ve ilk el konut satış rakamlarının düştüğü bir yıl olarak gerçekleştiğini söyleyebiliriz. İnşaat maliyet kalemlerindeki yükselişler, sektör üzerindeki görünmeyen maliyetler yükünün her geçen gün daha fazla artması, arsa maliyetlerinin oluşturduğu kontrol edilemez artışlar, konut kredi oranlarının talep görecek seviyelere henüz gelememiş olması gibi konu başlıkları; inşaat sektöründeki üretici sayısının her geçen gün düşmesine sebep olmuştur. Sektör genelinde projeden satışın azaldığı, tamamlanmış hemen kullanıma hazır projelerin daha fazla rağbet gördüğü bir dönem yaşamaktayız. Doğru konumlarda, farklı büyüklüklerde ve iyi planlanmış projelerde alternatifler sunabildiğimizden dolayı, 2025 yılsonu hedeflerimizi gerçekleştirdiğimizi düşünüyoruz. Ev sahipliği olma oranının son sekiz yılda %4,5 oranında azaldığını dikkate alırsak; doğru ve yatırım değeri yüksek projelerde yatırım yapmanın, özellikle 2026 ilk çeyreğinde alım fırsatı olarak büyük avantajlar sağlayacağını düşünüyorum.
Zerrin Özgüle / Zerrin Özgüle İnşaat YKB.
2025 birçok firma için oldukça sıkıntılı geçti. Bizim için de faizlerin hâlâ yüksek oluşu, altın fiyatlarının sürekli yükselişte olması gibi nedenlerle bazı yönlerden sıkıntılı olsa da inşaat sektörü açısından alıcıların yoğun olmadığı bu dönemde her şeye rağmen projelerimizi bitirdiğimiz ve hayata geçirebildiğimiz için 2025’i iyi kapattığımızı söyleyebilirim. 2026’nın daha iyi geçeceğini umuyorum. 2027 yılında seçimlerin de yaklaşması sebebiyle inşaat sektöründe canlanma çok daha fazla olacaktır. 2026 yılında ülkemizin yaşadığı siyasi gerginliklerin azalması, enflasyonun düşmesi, en büyük arzumuzdur.
İbrahim Cem Oflaz / Oflaz Grup YKB.
2025 yılının firmamız açısından olumlu geçtiğine inanıyorum.Kamu sektöründe yapmış olduğumuz çalışmalardan memnuniyet duyuyoruz yeni işlerimiz ve yeni ekiplerimize sahaya sürüp işlerimizi başlattık konut sektörü açısından değerlendirirsek konut sektörü 2025 yılı açısından daha iyi olabilirdi Madencilik açısından değerlendirirsek Madencilik ve mıcır tesislerimiz açısından yılın özellikle ikinci yarısında bir hareketlenme olduğunu hissettik. 2025 yılında sektörümüz adına ve iş yaşantımız adına yaşamış olduğumuz sorunların en başında kalifiye personel ara eleman sıkıntısından ve işçilik fiyatlarının yüksek olmasından bahsedebiliriz, kamu işlerinde kaynak sıkıntısı baş göstermiştir ve bununla alakalı özellikle ikinci yarıdan sonra bir genişleme olduğundan bahsedebiliriz, Konut sektörü açısından değerlendirirsek talebin başlıca kaynağı olan finansal problemler yaşandı faizlerin yüksekliğinden bahsedebiliriz, Bu da Tabii gene bahsettiğimiz gibi ikinci yarıdan sonra beklentileri karşılamamak üzere bir iyileştirme sürecinin başlangıcı olarak gördüğümüz faiz indirimlerinin olduğunu gözlemledik
Özgür Şimşek / Zone İnşaat YKB.
2025 firmamız açısından çok yoğun geçti. Yatırımcılar firmamızın yaptığı işlere istinaden güven duyarak yeni projelerini bizlere emanet etti. Firmamız iyi işler yapmaya çalışırken, sektör özellikle yap-sat sektörü girdi maliyetlerinin değişkenliğinin sürekli yukarı yönlü olmasından dolayı, ayrıca konut kredilerindeki çok yüksek faiz oranları ve bu kredilere ulaşımının bile olmaması açısından zorluk çekilmesine sebep olmaktadır ve bu durum inşaat sektörünün ilerlemesinin önünü kesmektedir. Özellikle depreme duyarlı bölgelerde kamu destekli altyapı ve konut projeleri (yeniden imar, kentsel dönüşüm vb.) sektörde itici güç olmaya devam ediyor. 2025’te malzeme sanayisi üretiminde artış gözlenmiş; bu da 2026 için tedarik yönünden bir destek sinyali olduğu anlamına geliyor. 2026 planlarında, enerji altyapısı, demiryolu gibi altyapı alanlarına odaklanıldığını biliyoruz. Bu da inşaat sektörünün sadece konut değil, endüstriyel/altyapı alanında da büyümesini destekleyebilir.
Gülşah Özerel Yılmaz / Bursa Zemin Teknolojileri Kurucu Ortağı
2025 yılını sektör anlamında herhalde ikiye ayırmamız gerekiyor ilk 6 aylık periyodu hem sektör hem de firmamız açısından oldukça hızlı ve verimli geçti diyebilirim ancak ikinci 6 aylık periyotta maalesef hedeflerinin çok altında kalan bir inşaat sektörü oldu dersem yanılmam diye düşünüyorum.
2026 için en büyük dileğimiz artık bazı denetim ve uygulama şartnamelerinin getirilmesi adına adımlar atılması. 2026 yılına dair en büyük beklentimiz tabi ki hem ülke genelinde hem de şehrimiz Bursa genelinde ekonomik anlamda daha iyi şartların oluşması yönünde öncelikle. Konut sektöründe özellikle Bursa genelinde yaşanan bazı olumsuzluklar maalesef ki sektörün tamamına etki edebiliyor. Bunların 2026 ile düzeleceği ve eski hareketli günlerimize geri döneceğimize dair inancımız büyük. Yine bir sanayi şehri olan Bursa’da sanayide yapılan yatırımlar da inşaat sektörünü dolaylı olarak olumlu yönde oldukça etkilemekte. Tabi ki bir diğer beklenti de buradaki koşulların da bir an önce daha iyiye gitmesi yönünde.
Yusuf Berat Rızvanoğlu / Berat Rızvanoğlu İnşaat YKB.
2025 yılı, inşaat sektörü için beklenenin altında bir performans sergiledi. Özellikle yılın ilk üç çeyreğinde faizlerin yüksek oluşu, finansal belirsizlikler ve talep düşüşü sektörde büyük bir durgunluğa yol açtı. Ancak yılın son çeyreğinde, ekonomideki küçük iyileşmeler ve faizlerdeki birazda olsa düşüş sayesinde sınırlı da olsa bir hareketlenme gözlemlendi. Genel olarak, 2025’in inşaat sektörü için zorlu bir yıl olduğu, fakat son çeyrekteki iyileşmenin geleceğe dair bir umut ışığı sağladığı söylenebilir. 2025’in zorluklarının ardından, 2026’da Bursa Genelinde kentsel dönüşüm projeleriyle sektörde yeni bir ivme yakalanmasını bekliyorum. Bu projeler, hem şehir dokusunu yenileyecek hem de sektöre taze bir enerji katacak. Bununla birlikte, 2026 yılı genelinde, ekonomik dalgalanmalar ve piyasa koşullarının belirsizliği, sektörde istikrarlı bir büyüme sağlamayı zorlaştırabilir. Yani, 2026, hem potansiyel fırsatlar hem de dikkat edilmesi gereken riskler barındıran bir dönem olacaktır diye düşünüyorum
Fulya Akfidan / PEYZAJDER – Akfidan Peyzaj YKB.
2025 yılı, hem Akfidan Peyzaj hem de içinde bulunduğumuz yapı ve gayrimenkul sektörü için dönüştürücü bir yıl oldu. Türkiye’de kurakçıl peyzaj yaklaşımının mevzuata girmesi, 81 il için Bitki Rehberi çalışmalarının başlaması ve Avrupa Yeşil Mutabakatı kaynaklı karbon azaltım politikalarının somut projelere dönüşmesi; peyzajı artık “estetik bir tamamlayıcı” olmaktan çıkarıp stratejik bir altyapı bileşeni haline getirdi. Bu dönüşüm; müteahhitlik ve sanayi yatırımlarında peyzajın ekonomik etkisini görünür kılacak. Su maliyetlerinin azaltılması, bakım yükünün düşmesi, karbon azaltımı ve yeşil fonlara erişim, peyzaj projelerini proje bütçesinin “gider kalemi” yerine yatırım değeri taşıyan bir araç konumuna getirecek. 2026 yılının Türkiye’de peyzaj sektörünün ölçülebilir performans kriterlerine geçtiği yıl olacağını düşünüyorum. Yeşil fonlar, karbon vergisi düzenlemeleri, OSB’lerin dönüşüm ihtiyacı, su yönetimi ve yerli flora politikaları; artık sektörde “zorunlu sonuçlar” üretmeye başlıyor. Benim 2026’dan temel beklentim, peyzaj mimarlığının şehirlerin altyapı yatırımı olarak kabul edilmesidir.
Barış Canbay / Canbaylar Pen YKB.
2025 yılı firma olarak beklentilerimizi karşıladı. İnşaat sektörü kötü olmasına rağmen çalıştığımız firmaların başarılı projelerine destek olarak başarılı bir yıl geçirdiğimize inanıyoruz. Gün geçtikçe iş ortaklığı yaptığımız firmalar daha iyi projeler yapmakta, biz de onlara entegre olarak daha iyi projelere cevap verebilecek hale gelmeye çalışmaktayız. Umarız ki sektörde gayrimenkul alım-satımında kolaylıklar sağlansın. Hem müşterilerimiz hem de bizler için verimli bir yıl olur.
Umarım 2026 yılı ülkemiz ve güzel Bursa’mız için ticaretinin bereketli olduğu, hitap ettiğimiz sektörün sorunlarının çözüme ulaştığı bir yıl olarak geçer.
Alptekin Şahintürk / DEMSİAD YKB.
2025 yılı, doğalgaz ve mekanik tesisat sektöründe dönüşümün ve adaptasyonun ön planda olduğu, aynı zamanda fırsatlar kadar zorlukların da yoğun şekilde hissedildiği bir yıl oldu. DEMSİAD olarak; sektörün gelişimini desteklemek, paydaşlarımızla iş birliğini artırmak ve nitelikli iş gücünün yetişmesine katkı sağlamak adına pek çok proje, organizasyon ve temsiliyet gerçekleştirdik. 2025 yılı, doğalgaz ve mekanik tesisat sektörü açısından dinamik ve dönüşüm odaklı bir yıl oldu. Özellikle enerji verimliliği, sürdürülebilirlik ve yeşil bina uygulamaları alanında ciddi bir bilinç artışı yaşandı. Mevzuatsal gelişmeler ve dijitalleşme süreçleri sektör aktörlerini daha planlı ve kaliteli üretim yapmaya teşvik etti. DEMSİAD olarak bu süreçte hem saha uygulamalarında hem de eğitim iş birliklerinde aktif rol aldık. 2026 yılında sektörün daha kontrollü büyümesini, istihdamın artmasını ve özellikle teknik eğitim kurumlarıyla sanayi arasında daha güçlü bağların kurulmasını bekliyoruz. Yeşil mutabakat sürecine uyum sağlayacak projelerin teşvik edilmesi ve yenilikçi sistemlerin (ısı pompası, hibrit sistemler vb.) yaygınlaştırılması gerektiğine inanıyoruz.
Murat Gezginci / BG GRUP YKB.
Özellikle perakende ve ihracat satış kanallarımız açısından daralma yaşadığımız bir yıl oldu. İç piyasada finansman zorlukları, yurtdışında ise hem savaşlar hem de Çin’in agresif satış politikaları işimizi zora soktu. Olumlu olan kısım ise marka bilinirliğimizin gün geçtikçe artması. Çok kısa vadeli bir düzelme beklemiyoruz. Pazardaki yerimizi ve imajımızı korumak bizim için yeterli. Güvende hissetmediği bir ortamda kimse risk almaz. Mevcut global konjonktür güvenlikten çok uzak. Öncelikle her türlü güvenlik ve istikrar temel hedef olmalı. Zaten kısıtlı olan kaynaklar, katma değer arz eden ve sürdürülebilir girişimlere odaklanmalı.
Mustafa Hakkı Taşolar / Taşolar İnşaat YKB.
2025 yılı inşaat sektörü açısından zorlu ve çetin geçti. Özellikle finansa ulaşım güçlüğü vatandaşımızın daire alımının önünde büyük engel teşkil etti. 2026 yılında ekonomik olarak faizlerin biraz gevşemesi ile sektörde canlanma bekliyoruz. Yeni yılın tüm dünyaya güzellikler getirmesini diliyorum.
Sevim Yılmaz / TÜGEM Bursa İl Koordinatörü
2025, hem işlem hacmi hem de fiyat artışları açısından hareketli geçti; talebin karşılanamayan ihtiyacı fiyatları yükseltirken, sektörde dijitalleşme ve yasal düzenlemeler yeni bir dönemin kapısını araladı. 5 milyon TL ye kadar konutlarda hızlı satış görüldü. Özellikle yılın ikinci yarısında talebin yüksekliği fiyat artışlarını da beraberinde getirdi. Yatırım amaçlı konut alımında düşüş, İhtiyaç nedeniyle konut alımında artış gözlemlendi. 2026 yılı piyasa koşullarının belirlediği, gayrimenkul alım-satım konusunda kararsız kalıp uzun süredir bekleyenlerin harekete geçeceği bir yıl olacak gibi. Piyasayı olumlu yönde etkileyecek gelişmeler, alınacak kararlar hepimizin beklentisi.
Naci Sılacı / TEDSİAD YKB.
2025 yılının ilk ve ikinci çeyreği durağan geçti.3. ve 4. çeyrekte biraz daha hareketlenme gözlemlense de firmamız adına 2025’te genel manada ortalamanın altında önceki senelere nazaran daha verimsiz bir yıl geçirmiş olduk. Bütün sektörlerdeki daralmalar sektörümüzü de etkileyen bir husus oldu. Genel manada müşteri kitlesi nihai tüketici olduğundan dolayı alım gücünün düşmesi ve hızlı fiyat artışları bizleri olumsuz etkilemiştir. Faizlerin yüksek olması dolayısı ile yatırımdan ziyade bankada mevduat olarak tutmak bir çok kişiye daha cazip gelmiştir. Bunun önüne geçmek adına faizlerin düşürülmesinin piyasada dönen paranın artmasına pozitif katkı sağlayacağı kanaatindeyim. 2026 yılı ekonomik anlamda daha olumlu baktığımız bir yıl olacağını düşünüyorum. Toparlanmanın olacağı, piyasadaki daralmanın zayıflayacağı bir yıl olacağı kanaatindeyim.
Utku Akçay / UAT Grup YKB.
2025 yılı UAT İnşaat için oldukça başarılı geçti. Özellikle savunma ve havacılık sektörlerinde üstlendiğimiz endüstriyel yapı projeleri, hem teknik kapasitemizi hem de sektördeki konumumuzu daha da güçlendirdi. Ekonomideki dalgalanmalara rağmen güçlü planlama, hızlı mobilizasyon ve mühendislik çözümlerimiz sayesinde yılı hedeflerimizin üzerinde kapattık. Savunma sanayindeki iş hacmimizin artması şirketimizi stratejik olarak daha ileri bir noktaya taşıdı. 2026 yılında savunma, havacılık, lojistik ve yüksek teknoloji gerektiren sektörlerde yatırımların artmasını ve buna bağlı olarak endüstriyel yapı talebinin daha da güçlenmesini bekliyorum. UAT İnşaat olarak hedefimiz, özellikle savunma sanayi projelerinde daha büyük ölçekli işlere imza atmak, hızlı üretilebilir ve yüksek dayanımlı yapı sistemlerimizi geliştirmek ve uluslararası standartlarda sürdürülebilir çözümler sunmaya devam etmek.
Fikri Merdim / AFM İnşaat YKB.
2025 bizim için yoğun, ama öğretici bir yıl oldu. Maliyet artışları ve piyasalardaki dalgalanmalara rağmen işlerimizi dengede tutmayı başardık. Sektörde genel bir yavaşlama hissedilse de doğru planlama sayesinde yılı fena olmayan bir noktada kapattık. En büyük sıkıntımız maliyetlerdeki oynaklık ve finansmana ulaşmadaki zorluklar oldu. Ayrıca nitelikli eleman bulmak her geçen gün biraz daha zorlaşıyor. Bu sorunların çözülebilmesi için sektörün daha öngörülebilir bir yapıya kavuşması gerekiyor. Desteklerin artırılması ve eğitimli iş gücünün geliştirilmesine önem verilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Sabri Şen / İMDER YKB.
İçinde bulunduğumuz 2025 yılı iş hayatı açısından ekonomik sıkıntıların olduğu bir yıl olarak geçti. Bizler üreten firmalar daha fazla yorulduk. En önemli sorunumuz enflasyon. Hükümetimizin ekonomi yönetimini enflasyon konusunda başarısız gördüğümü buradan paylaşıyorum. OVP’deki rakamlar da bunu teyit ediyor. 2025 yılı enflasyon hedefi, önceki programda yüzde 17,52 olarak belirlenmişti. Bu oran yeni OVP'de yüzde 28,5'e çıkarıldı. 2026 yılı için yüzde 9,7 olan enflasyon beklentisi yüzde 16'ya yükseltildi. Bu son revizeye rağmen yine de 2025 yılı 32 gibi seviyelerde olacak. Bu sıkıntılara rağmen konut satışları artıyor olmasının nedeni, 2. El için düşük fiyat nedeni ile satışlarının yüksek olması ve satış rakamlarının çoğunlukla zararına veya karsız olmasıdır. Ayrıca yeni yapı ruhsat sayısındaki artış deprem bölgesinin rakamları nedeniyle midir detayına bakmak lazım. Artan üretim maliyetlerimize karşılık insanlarımızın satın alma güçleri ters olarak zayıflamıştır. Konut kredileri oranlarında kısmi bir gerileme olmasına rağmen hala tüketici için oldukça yüksek. 2026’nın daha sakin, daha stabil bir yıl olmasını umuyorum. Ekonomide toparlanma olursa hem yatırım iştahının hem de konut talebinin artacağına inanıyorum. Biz de daha verimli ve kaliteli işler çıkarmaya odaklanacağız.
Yusuf Şehitoğlu / Yusuf Şehitoğlu İnşaat YKB.
Pandemi ile birlikte Dünya’da ve ülkemizde bozulan üretim süreçleri ve tedarik zincirine bağlı enflasyonist süreç sektörü çok yıprattı. Para politikalarıyla talep yönelmesini sıkılaşma politikasıyla yönetmeye çalışıyoruz. TL’nin değersizleşmesiyle başlayan yüksek faiz, para politikalarıyla düşürülmeye çalışılmaktadır. Parasal sıkılaşmaya bağlı süreç kredi hassasiyeti yüksek olan sektörümüzü etkiledi. Diğer taraftan gayrimenkul alanında kişilerin ellerindeki ürünler takas yönetimi ile bir ödeme aracı olarak kullanıldı. Ayrıca mevduat faiz yüksekliği ve altın gibi alanlardaki yatırımlardan dolayı tasarruf sahiplerindeki birikim gayrimenkul sektörüne de yansıdı. Ülkemizin geldiği süreç sadece para politikasıyla çözülebilecek durumda değildir. Üretici tarafında yaşanan enflasyon fiyat artışı ihtimaliyle karşılaşan tüketici tarafında satın almasını öne çekmeye neden olmaktadır. Dolayısıyla sektörel stratejiye ihtiyaç vardır. Diğer taraftan TOKİ’nin inşaat yapması sektöre zarar vermektedir. Yerel yönetimlerle işbirliği yaparak TOKİ’nin planlama tarafında olarak yerelde konsorsiyumlarla sektörel gelişimi tabana yayması gerekmektedir.