2021-08-25 10:10:21

Doğanın intikamı

Elif KARAALP

25 Ağustos 2021, 10:10

Hepimizi derinden yaralayan doğal afetlerle karşı karşıyayız. Sahildeki illerimizde bulunan orman alanlarının yanması sonucu hem doğal yapı hem canlılar hem de yapılarımız büyük bir kayıp ve felaketle karşı karşıya kaldı. Bu yangınlar bize doğaya karşı olan sorumluluğumuzu ve yapmamız gereken acil işleri tekrardan acı bir şekilde yüzümüze vurdu.

Orman köylerindeki yapılaşma maalesef olabilecek yangınlar hesaplanmadan plansız bir şekilde yapılaşmanın ne denli tehlikeli olduğunu gözler önüne sererken maddi ve manevi kayıplarla yüreğimizi dağladı. Ayrıca bu yüzyılda koca bir ilçenin tamamen yok olmasına sebep olabilecek yangınları önlemede ve yangın esnasında yaşam alanlarının bu tehlikelerden uzak tutulması için yapmamız gerekenlerin arasında şehirleşmenin başlangıcında mimari yapıların bu tür tehlikelerden uzak bir şekilde gerekli tedbirler alınarak mimari tasarımların yapılmasını bize gösterdi.

Henüz yangın felaketlerinin şokunu atlatamadan Karadeniz’de bizi derinden üzen can ve mal kayıplarıyla neredeyse yerleşim alanlarının büyük bir çoğunluğunun yok olmasına sebep olan sel felaketiyle karşı karşıya kaldık.

Geçmişten gelen dere yataklarının doğanın kendi mecrasında oluşturduğu alanlara bilimsel çalışmaları bir yana bırakıp sırf güncel ihtiyaçlarımızı karşılamak adına yapılan yapılar birçok vatandaşımıza mezar oldu. Burada çıkarmamız gereken en büyük derslerden biri doğanın dengelerini bozmadan bilimsel çalışmalar ışığında mimari yapıları tasarlamak zorunda olmamızdır.

Dere yatakları üzerindeki köprülerin yapı kaliteleri iyi olsa bile blok halinde sele kapılmaları bir kez daha şunu gösterdi ki sadece bina mimarileri değil tüm yapılaşmada statik hesaplamaların yanında mimari bir anlayışın da olması elzemdir.

Dere yataklarının etrafındaki yapılaşmalar hayata geçirilirken özellikle bu tür ani baskınlar için bina kotlarının çok detaylı şekilde hesaplanıp daha sonra yapılar o şekilde konumlandırılmalıdır.

Depremlerde olduğu gibi yangın, sel vb. doğal afetlerde de şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki doğal afetler değil çarpık ve plansız yapılaşma can alıyor.

Ülkemizin bir daha bu tür felaketlerle karşı karşıya gelmemesini dilerken tüm paydaşların bir araya geldiği sektörel çalıştayların sonucunda bu tür riskli yerlerde bulunan mevcut yapı stoklarının gözden geçirilmesi ve de yeni yapılaşmaların doğal afetler risklerinin de hesaplanarak hayata geçirilmesini diliyorum.

Geçmiş olsun TÜRKİYEM.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.