banner94

banner77

banner69

banner88

18 milyon konut üretimi planlanıyor

Era Gayrimenkul, Türkiye'de 33 ofisiyle sektöründe önemli hizmetler veriyor.

RÖPORTAJ 19.04.2016, 17:28 19.04.2016, 17:28
18 milyon konut üretimi planlanıyor
banner66

Era Gayrimenkul’un Türkiye kurucusu Can Ekşioğlu 33 kentsel dönüşüm ve nüfus artışıyla birlikte 18 milyon konut üretiminin planlandığını dile getirdi.

Dünyanın gayrimenkul devi Era Gayrimenkul, Türkiye'de 33 ofisiyle sektöründe önemli hizmetler veriyor. 2016 yılı içerisinde ofis sayısını 60’a çıkarmayı hedeflediklerini belirten ERA Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Can Ekşioğlu, Türkiye’de 150 milyar dolarlık bir işlem hacminin söz konusu olduğunu ve 15 yıl içinde kentsel dönüşüm ve nüfus artışının bir getirisi olarak 18 milyon konut üretilmesi planlandığını söyledi.

 

Kısaca kendinizi tanıtabilir misiniz?

2012 yılında uzun çalışmalar sonucunda gayrimenkul danışmanlığı alanında dünyada lider bir marka olan ERA’yı Türkiye pazarına kazandırdım, şu an ERA Türkiye Yönetim Kurulu Başkanlığı görevime devam ediyorum.

Era Gayrimenkul’den bahseder misiniz?

ERA, Avrupa’da yüzde 90 tutundurma oranıyla lider bir konumda. ERA Türkiye olarak biz de her geçen gün büyüyoruz, sektöre birçok yenilik getirerek Avrupa’daki lider gayrimenkul danışmanlığı şirketi vasfını Türkiye’ye de taşıma hedefindeyiz.

Era Gayrimenkul’un önümüzdeki süreçte yeni yatırımları olacak mı? Hedefleri nelerdir?

Şu andaki aktif ofis sayımız 33, ERA Türkiye olarak yeniliklerimiz ve yatırımlarımız ile yolumuza devam ediyoruz, 2016 yılsonu hedefimiz ise 60 ofise ulaşmak.

Her türlü ekonomik değişikliğe karşı gelişimi artırmak ve ‘Kaliteli Yatırım Danışmanlığı’ algısını oluşturmak için de eğitime büyük önem veriyoruz. Gayrimenkul sektöründe kaliteli, eğitimli ve profesyonel kadroların yetiştirilmesi amacıyla kurslar açıyoruz. MEB onaylı sertifika programı üzerinde eğitimler veriliyor. Kurstan başarı ile mezun olan kursiyerler MEB onaylı sertifikalarını almalarının haricinde gayrimenkul sektöründe kurumsal marka çatısı altında çalışma imkanına kavuşuyor.

Oldukça önemsediğimiz bir konu da kentsel dönüşüm. 3 senedir de hem kentsel dönüşüm eğitimleri, hem de kentsel dönüşüm konusunda danışmanlık ve aracılık hizmetleri veriyoruz. Kentsel dönüşümde gayrimenkul danışmanlığı çok önemli. Bu yüzden bu desteklerimiz devam edecek. Kentsel dönüşüm hukuku, kredi ayağı, piyasa verileri, değerleme gibi eğitimler, konusunun uzmanları tarafından veriliyor.

EMLAK YASASI’NI UMUTLA BEKLİYORUZ

Sektörde yasal bir altyapının olmayışı birçok sorun doğuruyor. Bu konuda neler düşünüyorsunuz?

Bu konuda da, gayrimenkul sektörüne standart getirecek olan ‘Emlak Komisyonculuğu Yasası’nın çıkmasını umutla bekliyoruz. Türkiye'de yıllık 150 milyar dolarlık bir gayrimenkul işlem hacmi söz konusu. Bu paralelde 6 milyar dolarlık bir hizmet bedel pazarı bulunduğunu söylemek isterim.

Pazarın çok büyük olmasıyla birlikte, özellikle bu işi bir işletim sistemi ile yapmak isteyenler için çok büyük fırsat doğuyor. Bu fırsatın doğru şekilde işlerlik kazanabilmesi için, sektörümüzde uzun zamandır beklenilen Emlak Komisyonculuğu Yasa Tasarısı’nın biran önce kabul edilmesini ve gayrimenkul danışmanlığının artık bir meslek olarak algılanmasını istiyoruz.

Emlak sektörünün önemli sorunlarından biri de güven ve dejenerasyon. Bunlar sektöre ne gibi olumsuzluklar katıyor?

Sektör şimdiye kadar genel olarak herhangi bir mevzuatı olmadan profesyonellikten uzak ve en önemlisi de müşterilere sadece barınma ihtiyacını karşılamaktan öteye geçemeyen bir düzende ilerledi. Fakat özellikle 2000 sonrası gayrimenkul sektörünün ülkemizde patlamasıyla birlikte pazara giren kurumsal gayrimenkul pazarlama networkleri, geçmişte oluşan olumsuzlukları da yaratmış olduğu katma değerli hizmetler ile değiştirmeye başladı. Geçmişte gayrimenkul pazarlama sektörünün eğitim ve nitelik problemi varken günümüzde bizim gibi kurumsal pazarlama firmaları sayesinde müşteriler çok daha fazla bilgi alırken, bizler ile birlikte çok daha doğru yatırımlarda yapmakta.

İstanbul İzmir Otoyolu Projesi, geçtiği güzergahları nasıl etkileyecektir? Bu konudaki öngörünüz nedir?

Türkiye’nin ticari başkenti olan İstanbul’un diğer büyük şehirlere yakınlaşması, ticari hareketlilik için çok önemli. Nitekim yol aksında özellikle depo-lojistik alanı ve sanayileşmenin artması ulaşım kolaylığı ile birlikte muhtemel. Ayrıca Bursa, Balıkesir gibi illerin şehir trafiğini aksatmaması için yapılan çevreyolları proje açıkladığında bile civardaki arazi fiyatlarını arttırmış durumda. Bu paralelde sıkışan şehirlerde çevreyolları ile birlikte yeni yaşam alanları da ortaya çıkmakta ve kentleşme hızlanmakta.

BURSA YÜKSELEN BİR DEĞER

İleriki dönemde Marmara Bölgesi’nde hangi bölgeler değerlenecektir. Bursa bu bölgeler arasında gösterilir mi?

Tabii, Bursa şimdiden yükselen bir değer olarak yabancıların ilgisini çoktan çekmiş durumda.

İstanbul'a yapılacak 3. Boğaz Köprüsü'nü de içeren Kuzey Marmara Otoyolu Projesi’nin Gebze ilçesinin köyleri de sanayi yatırımları için önemli bir lokasyon olabilir. Yine önümüzdeki yıllarda Kuzey Marmara otoyolu ile birlikte, Avrupa Yakasında Kayaşehir, Arnavutköy; Anadolu Yakasında Taşdelen, Sancaktepe, Sultanbeyli aksındaki hareketlilik de göz ardı edilmemeli.

2016 yılının ilk çeyreğindeyiz. Gayrimenkul sektörü olarak 2016 yılından ne bekliyorsunuz?

2016 atak yılı olarak planladığımız bir yıl. Gayrimenkul sektörü için de beklediğimiz Emlak Yasası’nın çıkması ile beraber umut dolu bir yıl olacağını söyleyebilirim. Küresel gayrimenkul pazarında da olmamız gerekecek. Türkiye’de 15 yıl içinde kentsel dönüşüm ve nüfus artışının bir getirisi olarak 18 milyon konut üretilmesi planlanıyor.

Son olarak yabancılara gayrimenkul satışını nasıl değerlendiriyorsunuz? Mevcut durumu nasıl arttırabiliriz?

Yabancılara satış, son yıllarda gayrimenkul pazarlama sektörü için ciddi fırsatlar içeriyor. Özellikle Arap Yarımadası’nda yaşayan insanların ülkemize olan talebi çok yüksek ve bu ilgi daha da artacak gibi görünüyor. Ülkemizin yüzde 99 oranında Müslüman olması, doğal güzellikler barındırması ve en önemlisi Avrupa şehirlerine göre çok uygun metrekare fiyatlarına sahip olması cazibenin temel nedenleri. Bu paralelde özellikle ambargoların kalkmasıyla İran gibi yeni pazarlar sektörün gayrimenkul pazarlayabileceği yeni bölgeler. Sektör olarak amacımızın da yeni ülkelerden yatırımcıları çekmek olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca özellikle sosyal yaşam alanları içeren ve AVM gibi ticari alanlara sahip yeni projeler yurt dışından gelebilecek talepleri karşılama noktasında çok daha cazip. Bu nedenle bu tip inşaat projelerinin üretilmesi, uygun pazarlama planları ile birlikte ülkemize olan yatırımları arttıracaktır.

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!
banner100
11°
açık
banner61
banner62
banner92
banner89