banner94

banner77

banner69

banner88

12.07.2016, 17:01 600

Markalı konutlar kazandırıyor

Bursamızda yatırım amaçlı ev alanlar, genellikle markalı gayrimenkulleri tercih ediyor. Bunda satış pazarlama stratejilerinden, lansman çalışmalarına pek çok faktör etkili oluyor. Bilinen ve güvenilen bir markaya sahip gayrimenkuller, daha yüksek bir yatırım değeri sunuyorlar. Özellikle 2. El satış ve kiralamalarda marka değeri yatırımcılara ekstra gelirler sağlıyor.
Gayrimenkul sektöründe tercihleri belirleyen en önemli faktörlerden biri de sağlamlık. Bu yüzden tüketiciler özellikle 2010’dan sonra yapılmış ya da sıfır inşaatları tercih ediyorlar. Daha kaliteli malzeme, modern inşaat teknolojileri ve deprem yönetmeliklerine uygun olarak inşa edilen kentsel dönüşüm binaları, daha sağlam ve dayanıklı yapılarıyla tercih ediliyorlar. Tabii dolayısıyla fiyatları da artıyor. Şu anda 20 senelik daireler Ataevler’de kentsel dönüşüm çalışmalarıyla birlikte yaklaşık 250 bine satılıyor. FSM üzerindekiler 300’den başlıyor. 600’e kadar çıkıyor. Bu yapılar kentsel dönüşümle inşa edildiğinde fiyatları en az ikiye katlanıyor. Bursa’da gayrimenkul her yıl ortalama yüzde 20-25 fiyat artışı alıyor. Bunun yüzde 10’u enflasyon. Geri kalanı da reel artıştan geliyor. Tüm Türkiye’de Bursa örnek gösterilen ve çok fazla göç alan bir şehir.
Ekonomik rahatlama sağlayan ve ev almayı planlayan tüm tüketiciler, daha geniş evler, sosyal alanlar, her daireye otopark gibi özellikler arıyorlar. Şu anda Bursa’da 300 bin bandında site dairesi yok gibi. Mudanya ve Burgaz müteahhitlerin arsa sıkıntılarını bir nebze olsun rahatlattı. Şu anda Mudanya’da, Yunuseli’de Millet Mahallesinde bile arsa kalmadı. Müteahhitlerin büyük bir kısmı arazi yokluğundan kentsel dönüşüme yöneldiler. Aslında belediyeler birkaç yıldır bunu istiyorlardı.     
Konuta ilginin ve kentsel dönüşüm gibi süreçlerin birkaç yıl daha süreceğini tahmin ediyorum. Bu durum da fiyatları yükseltmeye devam edecektir. Bunda hem şehrin büyümesinin, hem yabancı alımlarının hem de İstanbul’a yakınlığının etkisi olduğunu düşünüyorum. 
Beğendiğimiz projeler de var elbette. Beğenimiz de projenin güzelliğinin yanı sıra insan ve doğaya saygı da çok büyük önem taşıyor. Şehrimizin güzel sitelere, estetik binalara, insani ilişkileri destekleyen projelere ihtiyacı var.  
İnşaat sektörü 200'ün üzerindeki alt sektör ve 40 bin'i aşkın ürün çeşitliliğini sağlayan dev bir oluşuma sahip. Ancak ne yazık ki yeterli iş birliği ve disipline sahip değil. İnşaat sektöründe Türkiye de 100'ün üzerinde dernek bulunmakta. Bursa da İMSİAD'ın bi hayli güçlü katkıları var. Şu anki başkan Namık Ziya  MESCİOĞLU ve Yönetim Kurulundakiler çok güzel çalışmalar gerçekleştiriyorlar.  Bu oluşum pek çok projeye can verdi, hayat verdi. Türkiye'nin tarih, kültür ve doğası ile öne çıkan ilimiz Bursa gelecek yılların önde gelen metropollerinden olacak gibi duruyor.
İnşaat başta kalkınma ve işsizliği önlemede çok önemli bir etken olacaktır. Ancak sektörde mevzuat yetersizliği, iş disiplini eksikliği, standartların yeterince olmayışı gibi çok sayıda düzensizlik baş göstermektedir. Yönetmeliklerin sık sık değişmesi nedeni ile müteahhitlerin çalışma hızı yavaşlamaktadır.

Dünya bankası tarafından yapılan bir çalışmaya göre, konut sektörü Türkiye'de en yoğun enerji kullanan sektörlerden biri olarak belirlendi. Binalardaki enerji tasarrufu potansiyelinin de % 30 a kadar ulaştığı tahmin ediliyor. Isı yalıtımı, daha verimli ısınma, konut içi sıcak su kaynağı, klima, aydınlatma, beyaz eşyalar ile binalarda yenilenebilir enerji sistemlerinin geliştirilmesi gibi konular hep enerjiyi daha disipliner kullanma konusunda inceleniliyor. Bu da diğer bir yazımızın konusu olsun. Hepinize iyi haftalar
Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!
banner100
19°
kapalı
banner61
banner62
banner89