33. Sektörel Buluşma'da konu: Mutfak ve Kapı

İnşaat sektör temsilcilerini bir araya getirip ‘Sektörel Buluşmalar’ gerçekleştiren Bursa’nın Gayrimenkul Gazetesi Konut ve Yapı, 33. Sektörel Buluşması’nı “Mutfak ve Kapı” başlığında gerçekleştirdi.

Bursa’nın ilk ve tek sektörel gazetesi olarak İMSİAD ve BURTİMDER işbirliği ile gerçekleştirilen ve “Mutfak ve Kapı” sektörüne dair konuların masaya yatırıldığı, moderatörlüğünü ise Konut ve Yapı Gazetesi Genel Koordinatörü Serdar Ömeroğulları’nın yaptığı toplantıya İMSİAD Başkanı Namık Ziya Mescioğlu, BURTİMDER Başkanı Yusuf Aydın Eskibozkurt başta olmak üzere sektörün önde gelen temsilcileri katıldı.

Divan Otel’de gerçekleştirilen ve 4 yıldır kesintisiz olarak sektörün nabzını tutan Konut ve Yapı Gazetesi’nin gelenek haline getirdiği Sektörel Buluşmalar’da bu kez Mutfak ve Kapı sektörüne dair sorunlar konuşuldu. Hızla gelişen yapı marketlerin sektöre etkilerini, Türkiye’deki sektörel fuarların yeterliliği, sektörel derneklerden beklentiler, müşteri memnuniyeti açısından kurumsal çözümlerin düzeyi gibi konuların analiz edildiği buluşmada önemli konulara değinildi.

NAMIK ZİYA MESCİOĞLU: SEKTÖR FUARLARLA GELİŞTİ…

İnşaat sektörü paydaşları ile beraber bir bütündür. Kapı ve mutfak sektörü de yakın ilişkide olduğumuz sektörlerin başında geliyor. 17 Ağustos depreminden sonra özellikle binalarda yenileme büyük bir hızla başladı. Sektörün gelişmesi, teknolojinin gelişmesi insanların bilinçlenmesi sonrasında bu yenilenme binanın iç kısımlarında da görülmeye ve uygulanmaya başladı. Bu da sektöre katma değer sağladı. Böylece yenileme sektörü değil tamamen yeni bir sektör oluştu. Mutfak, kapı, pvc, boya dekorasyon gibi konular binalar için çok önemli bir hale geldi. Son dönemlerde artan fuar organizasyonlarının da sektörün gelişmesine büyük katkı sağladığını söyleyebiliriz. Sektörde en son trendler ve üretim kapasitesi gelişti, değişti.

YUSUF AYDIN ESKİBOZKURT: BİR ARADA OLMALIYIZ…

2016 yılının ilk çeyreğindeyiz ben kısaca bir 2015 yılına değinmek istiyorum. 2015 yılı seçim atmosferinde geçmiş olmasına rağmen kötü değildi. 2016’dan ise umutlu olduğumuzu söyleyebiliriz. Ben kendi firmam adına değerlendirme yapacak olursam ben daha çok kurumsal yapı marketleriyle iş yapıyorum. İç pazarda yer alıyorum. Bu şekilde iç pazarda ve sahada yer almak bize bazen sıkıntı doğurabiliyor. Sektörde elbette ki sorunlar var bunlar tamamen bitmez. Ama gerek ülke sorunlarında gerek kendi sektör sorunlarımızda birlik ve beraberlik içerisinde hareket ederse huzurlu ve başarılı bir süreç yakalayabiliriz. Burada tabi bizler gibi sektörel STK’lara büyük görevler düşüyor. Herkesi birbiriyle tanıştırabilmeli ve sektörü bir arada tutabilmeli.

VEDAT MESCİOĞLU: PİERRE CARDİN’LE FARK YARATACAĞIZ…

Mutfaklar artık günün büyük bir bölümünün geçirildiği bir yaşam alanı haline dönüştü. Bizler de bu bilinçle üretim yapıyoruz. Müşterilerimize uzun ömürlü, kaliteli, ergonomik ve mutlu bir yaşam alanı sunmaya çalışıyoruz. Son dönemlerde Kuzey Afrika, Balkan Ülkeleri, Ortadoğu ve Kafkaslarda ciddi müşteri potansiyeli var ve şuan yaklaşık olarak 14 farklı ülkeye ihracat yapıyoruz. Giyim sektöründe birçok moda akımının oluşmasını sağlayan Pierre Cardin, zamanla farklı sektörlere de girmeye başladı. Bizler de bu markayla Bursa'da Mescioğlu Yapı AŞ olarak banyo dolabı, mutfak dolabı ve kapı üretmeyi planladık. 1 yıldır yaptığımız görüşmeler ve çalışmalar neticesinde üretim kapasitemizden ve üretebilecek makinelerimiz olmasından dolayı bu iş birlikteliği gerçekleşmiş oldu. Hepimize hayırlı olsun.

GÜLNUR ÜÇEL: TASARIMA VE AR-GE ÇALIŞMALARINA ÖNEM VERMELİYİZ…

 Mutfak& banyo dekorasyon sektöründe faaliyet gösteren üretici firmaların dikkat etmesi gereken en önemli konuların başında insan sağlığı geliyor. Üreticilerin dikkat etmesi gereken en önemli konu sağlık olmalıdır. Bu yüzden marka mutfaklar doğayla uyumlu, çevreye zarar vermeyen anti kanserojen kapak, gövde ve tezgâhlar kullanmaktadırlar.  Mutfaklarımız ,seçilen malzemelerin,mekanizmaların,aksesuarların kaliteli olması nedeniyle  ;tüketiciler tarafından uzun yıllar sorunsuz ve memnuniyetle kullanıldıklarından tercih edilmektedir.Ürünlerin garantili olması ,satış sonrası servis hizmeti verilmesi de önemlidir.

Artık mutfaklar ailelerin daha çok zaman geçirdikleri bir yaşam alanına dönüşmektedir. Tercihler yaşam tarzıyla birebir ilişkili olarak gerçekleşmektedir. Trendler de bunlara bağlı olarak çok çeşitlilik arz ediyor. Estetik ve görselliğin bir arada olduğu yalın ve soft modeller, endüstriyel,country tarzlar, ahşap dokuların öne çıktığı tasarımlar,salonunuzu mutfağa taşıyan varaklı şık modeller, ultra modern,mutfakların hepsi müşterilere sunuluyor. Ülkemizin üreticileri genellikle yeni modeller yaratmak yerine başkalarından esinlenmeyi tercih ediyor. Tüketiciye yeni bir şeyler sunamıyorsanız tabii ki ihracat şansınınız düşük kalır.Tasarıma , Ar-ge çalışmalarına önem vererek gelişim ve girişim mutlak gereklidir. DEMSAŞ MUTFAK & BANYO  Toplu projelerde ve parakende müşterilerine ekonomi,sağlamlık, yenilik ,estetik,servis gibi tüm ihtiyaçlarına cevap vermektedir.

 LEVENT KARA: YENİ NESİLİN SEBAT ETME SORUNU VAR…

Alttan gelen yeni nesil maalesef biraz kolaya alışmış ve her işte kolaya kaçıyor. Ben bu işe depodan başladım. Daha sonra satış yaptım, pazarlama yaptım. Bu duruma hep çalışarak, sebat ederek, birikim ve tecrübe ile geldim. Şu andaki nesil hem kolaya kaçıyor hem işi bilmiyor. İşi bilmediği yetmezmiş gibi işi öğrenmekte istemiyor.  Herkes kolay iş, kolay satış yapmak istiyor. Öyle olmaz. Sahada gezmek, çalışmak tecrübelenmek lazım. Bizim milletimizde sebat etme sorunu var. İş başvurularına baktığımızda geçmiş iş yerlerinde hep kısa süreler çalıştığını görüyoruz. Bu da hemen pes ettiğini, sebat etmediğini ve sisteme ayak uyduramadığını gösteriyor. Ben işsizlik olduğuna inanmıyorum, görünen o ki iş beğenme sorunu var. Ayrıca müşterinin firmalara bakış açılarında da sorunlar var. Müşerinin firmaya bakış açısı “Burası bana lazım” düşüncesinde olmalıdır. Böyle düşünmeye müşteri hem kendine hem de bize zarar veriyor.

ZEKERİYA BİRYILMAZ: SATIŞ SONRASI HİZMETTE ÇOK ÖNEMLİ…

Sektörün en büyük sorunu haksız rekabettir. Rekabetten korkmuyoruz elbette ki rekabet olacaktır. Bu kalite ve başarıyı da beraberinde getirir ama maalesef haksız olan rekabet sektörümüzü ve bizleri olumsuz etkiliyor. Kaliteli rekabettir istediğimiz. Ben sık iletişim içerisinde oldukça, bir ve beraber oldukça, tanıştıkça bu kötü rekabetin ortadan kalkacağını düşünüyorum. Satış kadar satış sonrası hizmette çok önemlidir. Bizler Biryılmaz olarak bu konuya çok hassasiyet gösteriyoruz. Ürünün satışından sonra uygulama dönemlerinde ürünle ilgili çıkan problemlerle de ilgileniyoruz. Sadece ürün satmak değil satış sonrası hizmet vermekte bizim için çok önemli ve bu konuda müşterimizi memnun etmeyi en önemli görevimiz olarak görüyoruz.