banner94

banner77

banner69

banner88

16.12.2020, 15:41 750

Deprem ve mimar

Deprem, inşaat mühendislerini ilgilendirdiği kadar mimarlar, elektrik mühendisleri, politikacılar gibi birçok kesimin de düşünmesi gereken bir konudur. Herkesin bildiği gibi ülkemiz Alp-Himalaya deprem kuşağında yer alıyor. Depremin ne zaman ve nereden geleceğini bilemeyiz fakat güvenli yapılar tasarlayarak hasar oranını azaltmak mümkün.

Ülkemizin deprem bölgesinde yer aldığından maalesef ki sık sık depreme şahit oluyoruz. Bu nedenle depremin zararlarını azaltmak, güvenli yapı tasarlamak ve depreme hazırlıklı olmak önem kazandı.

Depremde yıkılan birçok binada diğer etkilerin yanı sıra mimari tasarımın uygun olmadığını ve yeterli teknik hesapların yapılmadığını görüyoruz. Depremlerle elde edilen tecrübeler deprem yönetmeliğinin ortaya çıkmasına neden oldu. Zamanla yapılan araştırmalar ve depremdeki hasarlara bakıldığında hemen hemen değişmeyen sonuçlar yönetmeliğe yeterince uyulmadığını gösteriyor.

Güvenli mimarlık yapmak istiyorsak; yapının biçimi, uygun taşıyıcı sistem, tasarımda zeminin etkileri, boyutsal düzenlemeler, uygun malzeme seçimi ve yönetmelik göz ardı edilmemeli. Bu koşulların eksikliği deprem sonrasında çok ciddi hasarlara sebep olabiliyor.

İlk olarak depremde oluşan titreşimlere karşı koyabilecek şekilde tasarım yapmalıyız. Taşıyıcı sistem inşaat mühendislerinin olduğu kadar mimarların da sorumluluk alanındadır. Taşıyıcı sistemleri doğru aralıkta ve boyutlarda konumlandırmamız gerekiyor. Tasarımın ilk aşamalarında belirlediğimiz çekirdek yerleşimi yapının güvenliğini önemli derecede etkilediğini düşünüyorum. Yönetmelikte bulunan taşıyıcı sistem ilkelerine uymayan yapılar düzensiz binalar olarak adlandırılıyor. Depreme karşı dayanıklılığı olmayan düzensiz binaların yapımından kaçınmamız gerekiyor. Düzensiz durumlar planda ve düşeyde düzensiz durumlar olarak ikiye ayrılmıştır. Planda yapılan döşeme süreksizliği, burulma düzensizliği, taşıyıcıların bir yerde yoğunlaşması, çekirdeğin konumu gibi birçok yapılan hata geri dönüşü olmayacak hasarlara sebep oluyor.

Diğer yandan depreme dayanıklı yapı tasarlamak için iletişimin iyi olmalı. Tasarım, çeşitli uzmanların iletişim içerisinde birlik olarak hareket etmesiyle güvenli, dayanıklı ve işlevsel olur. Aksi takdirde iletişimsizliğin yeterli dayanıklılığın olmamasına sebep olduğunu görüyoruz.

Günümüzde diğer alanlarda olduğu gibi mimarlıkta da dijital araçlar sürekli gelişip değişiyor. Yapay zekâ ile birçok şeyin kolayca halledildiği gibi tasarım aşamasına katılan mimar, inşaat mühendisi, elektrik mühendisi gibi çeşitli branşlardaki insanların iletişim problemlerini tek bir yerde toplayarak sorunların ortadan kalkmasına da sebep oluyor. Bu nedenlerle dijital araç kullanımını arttırmakta birçok tehlikenin, hasarın, riskin önüne geçilmesinde yardımcı olacaktır.

- - - -

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!
banner100
az bulutlu
banner61
banner62
banner92
banner89